ANITKABİR ŞEREF DEFTERİİ

• 25 Kasım 2014 Salı 21:31:19

ANITKABİR ŞEREF DEFTERİ
YAZAN :YAHYA AKSOY
Atatürk’ün aziz naaşını 15 yıl (1938-1953 ) süreyle misafir eden Ankara Etnoğrafya Müzesi, halkımızın kültür değerlerin toplanacağı, arşivleneceği, sergileneceği ve tanıtılacağı müze olarak , 1925 yılında Ankara’nın eski namazgâh tepesinde yapılmaya başlanmış, 1927 ’de tamamlanarak, 1930 ’da ziyarete açılmıştır. Kültür temelleri üzerinde kurularak yükselen Türkiye Cumhuriyeti’nin örnek kuruluşlarından birisidir.
Büyük önder Atataürk’ün aziz naaşı, Etnoğrafya Müzesi’ndeki geçici kabrinden 10 Kasım 1953 ’de alınarak , ebedi istirahatğahı olarak, şehre hakim bir konumda olan Rasat Tepesi’nde ulusal özel projelerle yapılan Anıtkabir’e defnedildi.
Devlet adamlarının özel kabirleri, resmi ve özel tüm ziyaretçilere açık tutulur. Burada tutulan şeref defterlerine yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından izlenimler, düşünceler ve görüşler not edilir. Bu görüş ve düşünceler tarihe ışık tutarlar.
Anıtkabir, 700 dönümlük bir alan üzerinde kurulmuş olup, bina Bloku; Mozele, Avlu, aslanlı yol ve on adet kuleden oluşmuştur.
Anıtkabir’deki on kule ,herbiri Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti için özel anlam ve değerler ifade eden isimlerle anılır: İstiklâl Kulesi,Hürriyet Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Müdafaai Hukuk Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi,Cumhuriyet Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Milli Misak Kulesi, İnkılâp Kulesi.
Anıtkabir’in giriş bölümünde yer alan 33 basamaklı merdivenden sonra başlayan yürüyüş yolunun sağında ve solunda, sonsuzluğa giden kuvvet ve sessizliği anlatan , büyük kurtacının manevi huzuruna giden insanların duygu ve düşüncelerini yoğunlaştıracak heykeller, aslanlar, kuleler yer alır.
"Tarih :Bir milletin kanını,hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez."1919
Kulelerin tepelerinde ,eski Türk çadırlarından esinlenmiş birer tunç mızrak ucu vardır. Kulelerin iç ve dış yüzleri travertenle kaplıdır. Tavanları ise eski Türk kilimlerinden seçilmiş motiflerle donatılmıştır.
"Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir." 1935
Anıtkabir’de yer alan bu on kule’de, Ulusumuzun ve devletimizin var oluşunu belgeleyen yüce kavramlar,Atatürk’ün sözleri ile kabartmalar, yazılar ve kompozisyonlarla anlatılır. Bu kavramlar ve sanatsal kompozisyonlarla aynı zamanda ulu önder’in ölümsüz kişiliği de yansıtılır.
"Bütün tarihi hayatımızca hürriyet ve İstaklâle timsal olmuş bir milletiz."1927
Renkli taşlarla halı deseni işlemeli meydan’ın Çankaya yönünde 33 metre uzunluğundaki bayrak direği üzerinde Türk Bayrağı sürekli dalgalanır.
Atatürk’ün "Milli hudutlarımız dahilinde hür ve müstakil yaşamak istiyoruz." Sözünün ve Anıtkabir Atatürk Müzesinin yer aldığı MİLLİ MİSAK (MİLLİ ANT) Kulesi’nde Anıtkabir Şeref defteri bulunur ve devlet adamları ziyaretlerinde duygu ve düşüncelerini bu deftere yazarlar.Bu belgeler tarihi nitelik taşırlar.Ülkelerin dostluk, barış ve dayanışmalarına ışık tutarlar.
Atatürk’ün aziz naaşı, 10 Kasım 1953 günü Etnoğrafya Müzesi’nden Anıtkabir’e nakledilirken, on beş yıl süre içerisinde yerli ve yabancı devlet adamlarınin ve protokolü oluşturan şahısların imzaladıkları ve Atatürkle ilgili olarak tarihe not düşecek izlenimlerini yazdıkları beş adet şeref defterinden üçü yıllar önce maalesef kaybolmuştur.
Eski Cumhurbaşkanlarından İsmet İnönü ile Celâl Bayar’ın ve o dönemin devlet adamlarının belgesel nitelikteki görüşleri bu defterler arasındadır.
"Bütün ünlüler arasında Atatürk, en büyüğüne nail oldu.Ulusunu çağdaşlaştırma ünü..." De Gaule ,1968
"Mümtaz bir asker, büyük bir devlet adamı, milletinin öğretmeni ve önderi olan Atatürk adı, Sovyetler Birliği’nde bilinmekte ve derin saygı görmektedir..." A.Kosigin,1966
"Savaşta ve barışta kahraman, Türk Milleti’nin Ata’sına hürmetlerimi sunarım." İng.Kraliçesi Elizabet,1971
Bütün dünya devlet adamlarının büyük bir hayranlık ve saygı duyduğu ulu önder Atatürk, güvencemiz, gurur kaynağımız ve önderimiz olarak sonsuza uzanan sönmeyan bir ışık gibi ülkemizi ve dünyayı aydınlatmaya devam edecektir.
Tarihi nitelik taşıyan Anıtkabir Şeref Defterlerini korumak, ulusal bir görevdir.