Dördüncü katta kim oturuyor?
Çok güzel karşıdaki yedi katlı bina,
Mutlu, sevinçli bakıyor dört bir yana.
Birlikte girelim huzurlu, mutlu hana.
Bu binanın güzelliklerini anlat bana.
İlk katta, giriş katta milimetre(mm) var,
Baksana bütün yük üzerinde kalın duvar.
Sağlam binalar gelen depremleri savar.
1000 milimetre uzunlukta 1 metre var.
Santimetre hemen üstte,ikinci katta.
Çok kullanıldığından meşguldür hatta.
Cetvel ile seni bulundurur her çanta.
100 santimetre deyince 1 m gelir akla.
Üçüncü katta desimetre (dm) çağırır.
Beni kimseler tanımıyor diye bağırır.
Lütfen! Beni de tanıyın diye haykırır.
10 Desimetre uzunlukta 1 metre vardır.
Metre dördüncü katta tam orta yerde,
Uzunluk ölçüsü olarak yetişir her derde.
Öğrendin mi as katları onlar kaldı geride.
1 metreyi bilen kullanan çoktur çevrede.
Metrenin hemen üstünde dam yer alır,
Üzüntülü hali var,yalnız olmaktan sıkılır.
Çiftçilerin tarlası sayende tapulu kalır.
1 dekametrede 10 metre uzunluk vardır.
Altıncı katta hm hm diye birileri oturur.
Manzara güzel, esen yelle yüzler kurur.
Hektometre denince biraz düşünür durur.
1 hektometre içinde 100 metre bulunur.
En üstte yedinci katta km çevreye bakar,
10 Kilometre uzakta akan dereye bakar.
Asansör bozulunca nasıl inerim diye bakar.
1 kilometre uzunlukta da 1000 metre var.
Gerçekten huzur içinde binada oturanlar.
Bu binaya baksın demokrasi hayali kuranlar.
Nerede hak hukuk diye bastırıp duranlar.
Bu binaya bakarak orta kattan ders alsınlar.
Geçen hafta 5.sınıflarda uzunluk ölçüsünü,alt ve üst katlarını anlatıyordum. üst ve alt katlarını anlatırken öğrencilerin öğrenmede güçlük çektiklerini sezdim.Hemen karşıdaki 7 katlı bina aklıma geldi.
Karşıdaki 7 katlı binayı görüyor musunuz? Bu binanın, ayakta sağlam ve dimdik kalması için direklerinin, kiriş kolonlarının sağlam ve uyum içinde olması gerekir.Bu bina barışık halde olsun ki ayakta ,yıkılmadan, sarsılmadan kalabilsin.Bu bina uzunluk ölçüsü olan metrenin as ve üs katları ile öyle güzel ayarlanıp döşenmiş ki gelin bu özellikleri o binada görelim.
Bu bina 650 metre kare üzerine kurulmuş,Malzemeleri kilometrelerce uzaklıktan getirilmiş,duvarları mili milimine örülmüş,metre ve terazi kullanılmış odaların uzaklıkları uzunluk ölçüsü birimi metre ile öyle güzel ayarlanmış ki binayı seyredenler hayranlıkla seyrediyor;sağlamlığa eşitliğe,huzur içinde olmalarına gıpta ile bakıyorlar.
Direkleri 100 cm eninde 250 santimetre yüksekliğinde metrenin as katları bu binada çok güzel görevler üstlenmişler.Malzemeleri, üs katların malzemeleri taaa uzak mesafelerden getirilmiş, bu binada uyum halinde kardeşçe kaynaşmaları sağlanmıştır.Hepsi üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyor.Hem de huzur, kardeşlik ve barış içinde…
Binanın en üs katından, 7.kattan; kilometrelerce uzaklıktaki yerler görülüyor.Zaten 7.katta oturan da kilometre.Bu kata çıkanlar, km katına gelenler 7000 metre uzaklıktaki yani 7 km uzaklıktaki yerleri rahatça görüyorlar. Manzara seyretmek isteyenler benim yanıma, km katına çıksınlar diye davetiyeler gönderiyor.
Haydi bu binanın bütün katlarına,yedi katına da misafir olalım,ikram ederlerse bir çaylarını ya da kahvelerini içelim.Giriş kata geldiğimizde kapıcı ile karşılaşıyoruz,kapıcıya;
-Merhaba beyefendi.Bu binanın dördüncü katında kim oturuyor? Kapıcı da:
-Dördüncü kat, tam orta yerde herkese eşit mesafede,ne sıcak ne de soğuk olur.Bu katta oturan rahat olur ama herkese eşit davranmalı, demokrasi dairesi içinde olup hak ve hukukun dışına çıkmamalıdır.
-Çok güzel,diline sağlık, doğrudur da;peki bu güzel katta dördüncü katta, herkese eşit mesafeli katta kim oturuyor?
-O katta kimin oturduğu sürpriz olsun.Çünkü çok yoğun biri,bütün insanlar kendini kullanıyor.O yüzden en alt kattan 1.kattan başlayarak 7.kata kadar çıkın. Birebir, bütün katta oturanlar ile yüz yüze görüşün dilek ve temennilerini dinleyin,dertleri var ise çözmeye çalışın.
Hemen giriş katta, 1.katta milimetre oturuyor,çok küçük metrenin binde biri kadardır.Yukarı katlara çıkamıyor.Hani cetvelin üzerindeki küçük çizgiler var ya işte o milimetredir.Bir milim kaysan ne olacak derler ya onun gibi çok küçük.Bütün yük bunun üzerinde , bütün ağırlık bu katın üzerine milimetrenin üzerine biniyor.Zaten 1 kilometre gitmek demek 1.000.000 milimetre gitmek demektir.Demek ki 1 kilometre gitmek için 1.000.000 milimetre ilerlemek gerekiyor.Yükün azalması ve fazla yük binmemesi için yukarı katlara çıkarken her katta 10 kat azalıyor yani üst kata çıkarken bir sıfır siliyoruz aşağı doğru inerken de tam tersi yük biniyor her katta sayının arkasına bir sıfır atıyoruz.
Milimetre bu kadar yük taşıdığı halde yıkılmıyor.Çok mütevazi, çok güler yüzlü bütün katlar bunun üzerinde her gelen buradan geçiyor, kimseye kızdığı darıldığı yok ne mutlu milimetreye.Yukarı katlara çıkarken her katta yükünüz on kat azalacak,yukarı katlara yükünüz azalarak, hafifleyerek çıkacaksınız.Çünkü yukarı doğru her kata çıkışınızda yorgunluk artıyor, insanın çıkar hali kalmıyor.
Milimetreye çok teşekkür edip üstteki, 2.kattaki komşusu santimetreye gitmek için müsaade istiyoruz.Bizleri güler yüzle uğurluyor.2.kata santimetre katına geliyoruz.Kapı zilini çaldığımızda sevincini, güler yüzünü görmelisiniz. Bir sevinç bir sevinç ancak görseniz inanırsınız.Bu santimetre her yerde kullanılıyor,öğrencilerin kullandığı cetvellerin hepsinde santimetre var.1 metre 100 santimetre yapıyor diye söylemiştik.Santimetreyi bu sevinç içinde bırakıp üst komşusu olan 3.kata desimetrenin yanına çıkıyoruz.
3.kattaki desimetrenin üzgün, kırgın, hüzünlü hali var.Bu sıkıntın, bu üzüntün niçin diye soruyoruz.Benim yanıma kimse gelmiyor, beni kimse tanımıyor diye sitem etmeye, göz yaşı dökmeye başlıyor.
Sen üzülme ben derste uzunluk ölçülerini anlatırken bol bol senden bahsettim sağ kulağın çınlamadı mı?öğrencilere herkes cetvelini çıkarsın dedim, cetveliniz kaç santimetre diye sorduğumda çoğundan 30 santimetre cevabını aldım.Peki bu cetvel kaç desimetre diye sorduğumda çoğu 300 ya da 3000 cevabını verdi.O zaman sana hak verdim.Öğrencilere desimetreyi; 3.katta sessiz sessiz oturan, santimetrenin ve metrenin arasında kalan desimetreyi tanımazsınız tabi ki dedim.
Yukarı bir kat daha çıktığın zaman her katta bir sıfır siliyorduk,30 santimetredeki bir sıfırı siler isek 3 desimetre kalmaz mı?Öğrenciler de tabii tabii dediler.Sen üzülme 5.sınıfların hepsine seni çokça anlattım hem de ellerinde cetvel olanlara üzerinde kaç desimetre olduğunu sorarak.
Cetveli 20 santimetre olanlar 2 desimetre, 30 santimetre olanlar ise 3 desimetre cevabını hemen verdiler.Sen hiç canını sıkma seni matematik derslerinde bol bol kullanıp sağ kulağını çınlatacağım.
Sen çok değerlisin, şimdiki öğrenciler bilmez ama benim öğrencilik yıllarımda Almanya’nın para birimi Dm idi.O zamanlar ne kadar da değerli bir para birimi idi alman parası,Dm. Şuradan Alman Dm si ver derlerdi,desimetre değil Alman markı idi.İşte ben seni o günden beri tanıyor değerli ve bulunmaz olduğunu biliyorum.Desimetre (dm)’nin yüzü gülmeye, gülümsemeye başladı.Beni hiç göndermek istemiyordu ama ben daha 4 kat daha çıkmam gerektiğini belirtip müsaade istedim.Beni kapıya kadar uğurladı.Yukarısı 50 desimetre ötede dedi,çok sağ ol diyerek 4.kata, metrenin katına doğru yürümeye başladım.
Gerçekten de öyle 4.kat olmazsa olmaz.Burada metre oturuyor.Ne kadar da çok yoğun… Gelen -giden, soran, kullanan eksik olmuyor.Sağ olsun herkese de güler yüzlü ve hoşgörülü davranıyor.Tam bir gerçek esnaf,kimseyi kırmıyor. Niçin bu kadar çok yoğun olduğunu,çok sevildiğini ve sürekli kullanıldığını sordum:
-Biz alt katlarımıza ve üst katlarımıza eşit mesafedeyiz,tüm herkese eşit mesafedeyiz. 7 katlı binanın tam ortasında 4.katındayız.Tüm kattakilere, tüm insanlara eşit davrandığımızdan,hak hukuk dairesi içinde kaldığımızdan,demokrasi çemberinin dışına çıkmadığımızdan,herkese değer verdiğimizden… Bütün halk; zengin fakir,alevi-sünni,Kürt-Türk…bizi seviyor ve gerekli olan her yerde kullanıyor.Gördüğün bu sevgi, bu yoğunluk bu ilgi bu yüzden.Çok şükür tüm bunlara rağmen gururlanma ve kimsenin kalbini kırma aklımın ucundan bile geçmedi.
Bütün insanlara eşit mesafede durduğunuzda, aynı kuralları, eşit hak hukuku uyguladığınızda hiçbir zaman sorun çıkmaz.Metrenin bu güzel davranışını; hak hukuk içinde kalışını, demokrasi dairesi içindeki bu davranışlarını tebrik edip alt ve üst katlarına bu davranışları aşıladığından dolayı metreyi takdir ettim.
Demek ki alt ve üst katların mütevazi olması, insanlara hoşgörülü davranması sizdendir.Bu güzel davranışları kazandırdığınız için size teşekkür ederim.Üs katlarını tanımak için de müsaade istedim.Yükün 10 katını metrenin yanında bırakıp 5.kata dam’ın yanına çıktım.
Kapıyı çaldım,dam kapıyı açtı.5.kattan dekametreden hiçbir ses yok,çok mütevazi…Beni öğrenciler pek tanımaz ama çiftçilikle uğraşanlar beni tanır, kullanırlar.Üst kat komşum hektometre ile beni çarparlar,1 dönümü,1000 metre kareyi elde ederler.10 metre ile yüz metreyi çarptığınız zaman,1 dam ile 1 hm yi çarptığınız zaman 1 dönüm ortaya çıkar.Bizleri çiftçiler ve mühendisler çok iyi tanır,kullanır diyerek sevincini dile getirdi.
5.kattan, dam’ın olduğu yerden, dekametrenin katından şöyle bir manzarayı seyrettim.Sanki her yer 10 metre aşağıda gibi,burada hemen dam söze karışıyor.Ben zaten metrenin 10 katıyım diyerek sözümü güzelleştiriyor.Bu güzellik karşısında üst kata, üst komşusuna gitmek için müsaade istiyorum.
Altıncı katta hektometre bizi karşılıyor,hm diye kafa sallıyor.Ne oldu hektometre diyorum.Sanki üzülmüş, sitemkar bir hali var.hm…hm…diye mırıldanıyor.
Mırıldanma mırıldanma ne oldu?Kapının ağzında hm yazıyor.Hemen anlıyorum hm mırıltısını.Ben hektometre, metrenin 100 katıyım. Ben üstte,üst katta büyük olduğum halde metreyi sordukları kadar beni soran yok.Metreyi kullandıkları kadar beni kullanan yok.Hem metrenin 100 katı olacaksın, 100 kat büyük olacaksın metre kadar sana değer vermeyecekler.Bu olacak mı?
Sen canını sıkma hektometre.Seni mühendisler, çiftçiler,tarla sahipleri, ağalar kullanıyor.Sana çok değer veriyorlar.Senin bunlardan haberin var mı?Sana uğramadan önce alt komşun dam ile oturduk.Orada da aynısını söyledik dekametre ile hektometreyi mühendisler,çiftçiler çok kullanıyor.
Sizler olmasaydınız dedelerimiz, babalarımız tarlalarının ne kadar olduğunu bulamaz herkes kendi hakkına razı olmaz, başkasının malını, tarlasını almaya çalışırdı.Tapu dairesinde çalışanlar sizi kullanarak ölçümler yapıyor. Tarlanın arsanın kaç dekar, kaç dönüm olduğunu buluyorlar?Hem sen de 6.katta manzarası güzel yerde oturuyorsun, herkes senin katında olmak istiyor .Bu sözlerden sonra yüzü gülmeye, sevinmeye başladı.Hektometreden de güler yüzlü şekilde en üst kata, 7.kata çıkmak için müsaade istedim.Yine beklerim,beni beni bol bol kullanın sözleri ile mutlu şekilde beni uğurladı.
Yedi kat göklere mi? Hayır! Hayır! 7.kata, kilometrenin yanına çıkıyorum.Kapısını çaldım.Bizi güler yüzle karşıladı.Ben en üst kattayım kilometrelerce yerler sanki ayaklarımın altında.Balkona gel bak bakalım… Sizler de bakın 20 kilometre uzaklıktaki dağın güzelliğine, 15 kilometre uzaklıktaki göle,hele 8 kilometre uzaklıkta duran dağın görkemine ne demeli?
Her yer km katından tam görülüyor.Bütün şehirler arası,ülkeler arası uzaklıklar km ile ölçülüyor.Yol kenarlarındaki tabelaların bir çoğunda senin adın,km geçer.Km…Km…Km…
Ankara 670
Hatay 85 km
Hayırlı yolculuklar.
Km ne mutlu sana.Ne olur gururlanma.Kesinlikle hayır.Merkezdeki kişi dördüncü kattaki metre; gururdan, nefsimize uymaktan bizleri kurtardı.Bizleri gururun, kibrin olmadığı,Allah rızasının bulunduğu tecelli ettiği yerlere gönderdi.Bu alanda bizlere dersler verdi.Kendinden Allah razı olsun.
Bu sevinç; gururdan, kibirden değil. Bütün insanlara, yabancı olanlara uzak mesafeleri yakınlaştırmak içindir.Gerçekten de km olmasaydı şoförler ,yolcular gideceğe yere ne kadar sürede varabileceklerini tahmin edemezlerdi.Polisler aşırı sürat yapanları,radar hızını aşanları bulamazlardı.Her yeri trafik canavarı kaplardı.Her yerde kazalar olur,her yer kan gölüne dönerdi.Bütün yollar,tüm uzaklıklar kilometrenin elinin altında.Metreden 3 kat daha üstteyim,7.kattayım.Bu yüzden 1000 kat daha fazlayım.Bu binanın malzemeleri de kilometrelerce uzaklıktan getirilmiş.
7.kattan sonra, kilometreden sonra kat yok.Kilometre ile sohbetten sonra orta kata, metrenin yanına 4.kata inmek için müsaade istedim.Kilometre bana kilo metrelerce uzaklara gitme. Ne olur yakına git, yakında olursan sık sık görüşür,bol bol sohbet ederiz,dedi.Dostane şekilde ayrılıp 4.kata indim.
O da ne aşağı katlara inerken her katta yüküm 10 kat artıyor.Demek ki bu yük ile en üst kata çıksaydım yığılıp, kalırdım.Yukarı doğru çıkarken de her katta 10 kat azalıyor,aşağıya inerken her katta 10 kat artıyor.Ne güzel ayarlanmış bu binanın yükleri, ne güzel dizilmiş metrenin as ve üs katları.
Metrenin kapısını çalıyorum,yine yoğun,yoğunluktan yemek yemeye, dinlenmeye vakit bulamıyor.Zaten insanlara uzunluk deyince aklınıza ne gelir diye sorduğumuzda; hemen senin o güzel adını söylüyorlar. Metreyi;öğrencisi, esnafı,manifaturacısı, mühendisi…herkes tanıyor ve iyi helal işlerde kullanıyorlar.Ne mutlu sana…
Bana beş dakikanı ayır, sana teşekkür etmek için geldim.Ne olur beni dinle. Bir yandan işini yapıyor,bir yandan da kulağını verip güler yüzle beni dinliyor.
Sana çok teşekkür ederim.Alt ve üst komşularını çok iyi şekilde; alçakgönüllü, güler yüzlü,yardımsever…halde yetiştirdiğin için sana sonsuz teşekkür ederim.Bütün kattakilere; kavga etmeden, sevgi ve saygı içinde yaşamayı nasıl öğrettiniz?Gerçekten çok merak ediyorum bu güzelliği nasıl sağladınız?
-As ve üs katlara eşit davranarak,hak hukuk dairesi içinde kalarak; sözde demokrasi ile değil de gerçek demokrasiyi uygulayarak, herkese eşit mesafede durarak… Herkesi ,küçük büyük dinleyerek, her kattakilerin görüşünü alarak,yukarı kata çıkarken her katta gururu,gösterişi 10 kat azaltarak,aşağı doğru inerken de her katta 10 kat güler yüzü, sevgiyi ,hoşgörüyü artırarak.Yani herkese eşit mesafede durarak,ayrım yapmayarak herkese eşit dağılım yaparak…
Bakın yukarı katlara doğru çıkarken her katta 10 kat azalıyorum ki binaya yük olmasın,bina ani sarsıntıda yıkılmasın.Böylece yedi katlı binaya fazla yük binmesin.Bakın 1. Katta, milimetrede 1.000.000 olan bir sayı en üst katta 1 km ye düşüyor, ne güzel değil mi?En üstte kuş gibi hafifliyor.Böylece 7.kattan düşse bile hiçbir şey olmaz,buradan kilometrelerce uzaklıkları görür.Kuş gibi kilometrelerce uzaklılara uçar, gider.
Demek ki mutlu ve huzurlu olmanın yolu her kata,bütün insanlara eşit hak ve hukuk dairesinde muamele etmek gerekiyor.Böylece binadakiler,mahalledekiler, köydekiler,ilçedekiler,ildekiler,ülkedekiler,dünyadakiler …mutlu olur, huzurlu bir halde yaşarlar.Yeter ki herkese eşit davranın o zaman mutluluğun anahtarını bulmuş olur, sorunsuz bir yaşam sürersiniz.
Ne mutlu metrenin as katları ve üs katları gibi huzurlu- mutlu olanlara.Ne mutlu metre gibi herkese eşit mesafede olup da eşit davrananlara…
21.11.2014
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.