- 2024 Okunma
- 27 Yorum
- 2 Beğeni
TARLAYA EKTİM SOĞAN
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Başlığa bakıp da yine bir türkünün hikayesini anlatacağımı sanmayın. Konu tamamen farklı.
Bu sefer hayrettir ki kapım imsak ile sabah namazı arasındaki bir saatte değil de dokuz-dokuz buçuk gibi çalındı ve hayret değildir ki gelen elbette Nurhayat Abla idi yine. Ama bu sefer yanında kendisi gibi yaşlı bir hanım vardı.
-Hoş geldin Nurhayat Abla buyurun.
İlk kez ‘’ Ablalar götürsün seni e mi’’ demeden direkt konuya girdi Nurhayat Ablam.
-Samiciğim bu benim ahretliğimdir. Kendisi Beylikdüzü’nde bir mevlide gidecek de…
Şaşırdım…
-Ablacığım Beylikdüzü’nde mevlide gidecekse Ümraniye’de ne işi var? Beylikdüzü Avrupa yakasının en batısı, Ümraniye Anadolu yakasının en doğusu.
Nurhayat Ablam usulca kulağıma eğildi.
-Hiç sorma Samiciğim. Beylikdüzü diye buraya gelmiş. Hep böyle adres karıştırır, nereye gittiğini unutur bu. Beylikdüzü’nde bizim bir ahretliğimiz daha vardı Nisa Hanım...Kırk gün önce tam ahiretlik oldu. Onun Kırk mevlidi var. Oraya gideceğim derken benim eve gelmiş nasılsa. Benim de aksi gibi bir iki saatlik işim var. Şimdi bunu kendi haline bıraksam artık Kocaeli’den mi toplarız yoksa Düzce’de Saniye Hanıma ya da Ankara’da Karanfil Hanıma mı gider Allah bilir. İki saatliğine bakar mısın şuna sevaptır.
İşin içinde hem Nurhayat Abla’mın ricası var hem de sevap konusu. Hiç hayır der miyim?
-Hay hayy … Ne demek. Başım gözüm üstüne
İşte o ana kadar sesini çıkarmamış olan bu yaşlı abla da nihayet konuştu Nurhayat Abla’mın kulağına eğilerek ve beni göstererek.
-More ne der bu kapçık aazlı susak?
More, kapçık aazlı ve susak ??? Hımm Teyze Trakyalı olmalı. Kocaeli-Akmeşe’nin muhacir ( Daha doğrusu onların tabiriyle maacır ) olan halkı da böyle konuşurdu aynen.
Nurhayat ablam telaşla:
-Sami kusura bakma. Aslında kötü bir şey demedi.
-Biliyorum abla merak etme. Bu şiveye yabancı değilim ben.
Nurhayat Ablam daha sonra ahretliğinin kulağına eğilerek bağıra bağıra konuştu:
-Sen bu kapçık aazlı susakla…Pardon Sami yaaaa..Yani Sami Beyefendi ile iki saat kadar oturacaksın ben gelinceye kadar tamam mı? Daha sonra ben gelip seni alacağım birlikte Beylikdüzü’ne Nisa Hanımın ( Nurlar içinde yatsın) mevlidine gideceğiz oldu mu?
Daha sonra bana döndü Nurhayat ablam:
-Kulakları pek işitmez bağır konuştuğun zaman.
Yaşlı teyze şöyle tepeden tırnağa süzdü beni ve Nurhayat ablama sordu?
-A be ısırmaz degil mı?
Nurhayat Ablam yine bağırarak cevap verdi:
-Merak etme ısırmaz...Evcildir.
Neyse…Nurhayat Ablam çıktı. Ben aldım teyzeyi salona baş köşeye oturttum. E misafir tabii ki sormam lazım ve de sordum. Tabii ki bağırarak.
-Teyze ! Çay, kahve, oralet, gazoz ne alırdınız?
-En ucuzu aangisıdır onların?
-Teyzeciğim ne ucuzu, ne pahalısı. Size ne ikram edeyim demiştim?
- Te be üle desene kızanım. Alırdınız deyınce ben de çay-kave mı satar bu susak dedıydım.Sen bana bi çay veresın.
-Hımmm. Dünden kalma böreğim var. Börek de alır mıydınız?
-Te be Pomak büreği ile dızmanadan başka bürek yimem ben. Onlardan varsa getır.
Haydaaa…Pomak böreği diyor, dızmana diyor hatun yahu…
-Teyzeciğim onlardan yok. Ben ana tarafından Laz, bana tarafından Kürt olduğum için biraz Laz böreği, az da Kürt böreği var.
-O zaman bürek kalsın.
-Yemeğim de var. İstersen ısıtabilirim hemen.
-More pırasa olsa yemem. Sagolasın.
Neyse çayı koyduk teyzenin önüne. iyi hoş da öyle kukumav kuşu gibi oturulmaz ki az muhabbet etmek lazım. Bir yerlerden konuyu açmam gerekiyor.
-Teyze tevellüt kaç?
Bendeki de salaklık. Hiç kadın kısmına doğum tarihi sorulur mu? Ama teyze artık âsâr-ı atikâdan olduğu için ( yani antika eser) hemen cevapladı sorumu.
-Te be Rumi 1341, Miladısını bilmem.
Hımmmm 1926 lı oluyor. Doksana iki sene kalmış…Maşallah…En azından çayı yere yurda dökmeden içebiliyor. Tamamen elden ayaktan düşmemiş.
-Hımmm..Güzel. Adın nedir?
-Adım Avadır. Gübek adım da Denız dır.
Abladım tabii ki ‘’Havva’’ demek istiyor ama Trakyalılar ‘’H ‘’ harfini kafalarını kes söylemezler. Yazıda da kullanmazlar. O bakımdan onların alfabesi 29 değil 28 harflidir. Ayrıca her Trakyalının bir asıl adı bir de göbekleri kesilirken konan adları vardır ( Bunu pek çok Trakyalı bile bilmez ama öyledir )
-Memleket nere teyze?
-Te be kızanım Busna’yı bılır mısın?
-Bosnalısın demek.
-Evet Busnalıyım.
-Evli misin? Beyin hayatta mı?
-Evlıyım kızanım. Kucam Üsmen ayattadır.
-Hımm kocanız Hüsmen de hayatta demek. Maşallah maşallah…Ne iş yapardı bey amca?
-Te be ne yapacak kızanım. Maacır adam ne yapar?
-Bilemedim teyze. Maacır adam ne yapar?
-Pelvandır be yaaa.
-Pehlivan yani…Kim bilir eskiden ne güreşler yapmıştır Kırkpınar’da.
-Alaaa devam eder be ya? ( Hâlâ devam eder diyor yani)
Yuhhhh. Dememek için kendimi zor tuttum. Teyze 88 yaşında olduğunda göre Üsmen..Pardon Hüsmen Pehlivan en az doksan yaşında olmalı. Sanırım teyze sallıyor. Doksan yaşında Kırkpınar mı olurmuş. Ama teyzeyi bozmamak lazım. Misafir ne de olsa.
-Hay maşallah tosunuma…Bu yaşta hâla Kırkpınar’a çıkıyor ha…
-Daha geçenlerde Sultan Abdulaziz kendi elleriyle altın kemer taktı bizim koca Üsmen’e
Hımmm…Mesele anlaşıldı. Bizim Nurhayat Abla’yı öp de başına koy. Bu temelli tozutuk. Konuyu hemen değiştirmem gerekiyor.
-Teyzeciğim hayırdır. Buralara sadece Nisa Hanım mıydı neydi onun mevlidi için mi geldin?
-Em o em de ev bakacaktım be ya.
-Hımmm.. Nerede oturuyorsun ki sen?
-Göztepe’de otururum beaa.
-Haa iyi bize yakınmış. On beş yirmi dakika var aramızda. Olmazsa ben de size yardımcı olurum.
Teyzenin gözleri kocaman kocaman açıldı.
-Te be kızanım İzmir ile İstanbul arası yirmi dakika mı oldı?
Hay Allah…Teyze İzmir-Göztepe’den bahsediyordu. Demek ki İzmir’den gelmişti buralara.
Sordum:
-Teyze Taa İzmirden buraya kaybolmadan iyi gelmişsin. Helal olsun.
-A be kızanım geldım ama kaybolmadan degıl.
Anlattı sonra.
Efendim bizim Denız gübek adlı Ava Teyzemiz İzmir’den İstanbul’a kadar gelmiş. İstanbulda Bir taksiye atlamış ve ‘’ Ben mezarlığa gideceğim’’ demiş. Şimdi mezarlık ne alaka demeyin. Mevlit ile mezarlığı karıştırmış. Mevlide gideceğim diyeceğine mezarlığa gideceğim demiş. Taksici hangi mezarlığa gideceksin diye sorunca da ‘’ Oradan metrefüz kalkıyormuş ‘’ demiş. Beylikdüzüne metrobüsle gidecek ya, İzmir’de ona Taksiye bin, metrobüse kadar git, oradan metrobüse bin Beylikdüzüne git. Fazla para ödeme taksiye ‘’ Demişler…Neyse bu mezarlık ve metrefüz demiş olsa da onu metrobüs olarak anlayan taksici bunu almış doğru Zincirlikuyu’ya götürmüş. Çünkü İstanbul’da Mezarlık deyince akla ya Karacaahmet ya da Zincirlikuyu gelir. Karacaahmet’in yakınında metrobüs olmadığına göre??? Yani aslında yanlış değil. Netice olarak Metrobüse bineceği yere gelmiş. Hatta şaşıracaksınız ama bu kadar yanlış bir tarife rağmen metrobüse de binmiş. Metrobüsle Cevizlibağ’a kadar gitmiş. Lakin yaşlılık tabii ki uyuyup kalmış metrobüste. Metrobüs yolcularını indirmiş bu hâla uyuyor.
Derken Metrobüs yeni yolcular almış ve tekrar Zincirlikuyu’ya dönmüş. Teyze hâla uyuyor. Metrobüs yarım saat de Zincirlikuyu’da bekledikten sonra bu sefer Söğütlüçeşme istikametine doğru ilerlemiş.( Yani Kadıköy istikametine ) Söğütlüçeşme’ye gelmiş metrobüs. Yani Anadolu yakasındaki son durağına…Teyze hâla uyuyor…Nihayet gözlerini bir açmış acayip bir yerde. Ortalığı ayağa kaldırmış. İşin tuhafı hiç de alakası olmadığı halde bulunduğu yeri tarlaya benzetmiş.Tutturmuş ‘’ Beni bu soğan tarlasının içine niye getirdiniz ?’’ diye. Metrobüs hareket edecek ama bu inmiyor. Resmen metrobüsün şoförüne girişmiş. Adam da korkuyor tabii ki şimdi kadın tutup bir de ‘’ Bana sarkıntılık yaptı ‘’ derse al başına belayı…Zaten ‘’ Urganlarımı çalacaksın degil mı urgancı mafyacı seni ırsız ‘’ ( Yani organlarımı çalacaksın değil mi seni organ mafyası hırsız seni’’ diyormuş adamcağıza. Organları artık ne işe yarayacaksa .
Derken orada bulunan şef girmiş araya ‘’ Sizi istediğiniz yere ben kendi arabamla bırakayım ‘’ demiş. Tam o anda da Nurhayat abla telefon etmiş buna ‘’ Ahretlik vardın mı Beylikdüzü’ne?’’ diye sorunca anlamış Ava-Denız teyzenin yine her şeyi arapsaçına çevirdiğini ve ‘’ Sen en iyisi bana gel, birlikte gidelim’’ demiş.
Efendim sonrası malum. Şef , teyzeyi kendi arabasına alıp Nurhayat Ablanın verdiği adrese, yani bizim apartmana getirmiş . Teyze , çektiği bunca sıkıntıya değil de şefin arabasının müzik setinde yol boyunca ‘’ Tarlaya ektim soğan’’ Türküsünü çalmasına bozulmuşmuş.
-Hımmmm. Geçmiş olsun teyze…Buradan bir de ev bakıyorsun ha?
-Evet bakarım beaa. Sizin alt katı boş gördüm. Nurhayat gelsın oraya da bir bakalım.
Aman Allah’ım olamaz. Yokkkk…
-Ah be teyze ne kadar isterdim seninle komşu olmayı ama çok üzgünüm aşağı kat tutuldu.
İnşallah Nurhayat Abla gelene kadar aşağı katın boş olduğunu, daha sağlamı kiralık ev aradığını unutur. Yoksa hapı yutmuşum ben ki öyle tane tane değil kutusuyla valla.
RESİM: Havva- Deniz Teyze…Kendi tabiriyle Ava-Denız teyze.
YORUMLAR
kızacaksınız ama keşke taşınsa bizde böyle güzel yazılar okusak
başarılar tebrikler
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Sami hocam benim bildiğim Deniz ne yapar ne eder o apartmana taşınır :)
Hem 88 yaşında ,hem de bunamış biri diye hüküm vermişsiniz erkenden.
İzmir Göztepeden tek başına gelmişse İstanbula,ne yapar ne eder ,o daireye taşınır ve her türlü çılgınlığı yapma yetkisini ele geçirir :)
Bir de Nurhayat ablanın ahretliği.E Nurhayat abla da İzmir li olduğuna göre ,size yeni bir komşu daha geldi demektir.Ömrünüz uzar mı kısar mı onu bilemem :)
Çok eğlendiriciydi.Gülmekten okumayı zor tamamladım .Yüreğinize emeğinize sağlık Sami hocam.
Sevgiyle kalın.
sami biberoğulları
Gübek adından da olsa adaşın ile sanırım bayağı bir macera yaşayacağız. O kadar çok dua aldı ki bizim apartmana taşınsın diye, kesin taşınır artık.
Rabbim yüzünden tebessümleri eksik eylemesin 88 Yaşına geldiğinde adaşın kadar dinç ama ondan en azından biraz daha iyi huylu bir pamuk nine olman dileklerimle.
Selam ve sevgilerimle.
Merhaba Sami hocam, bu yazını yeni gördüm ve Sami hocama yeni bir ilham kaynağı geldi diye birazcık kıskandım da ha.
Bence avva teyze sizin apartmana taşınmalı.
Çok çok güzeldi, eline sağlık.
selamlar.
sami biberoğulları
Deniz teyze baya bir dua aldı. Artık kesin taşınır bizim apartmana. Allah yardımcım olsun şimdiden)))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
TARLAYA EKTİM SOĞAN başlıklı mizah yazımı 22.11.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçen Edebiyat Defteri seçki kuruluna, Edebiyat Defteri Yönetimine, Değerli yorumlarıyla bana yeni yazılar yazma konusunda cesaret ve şevk veren değerli site sakini dostlarıma, yazıma yorum yapmasalar da okuduklarını bildiğim diğer tüm dostlara sonsuz teşekkürler ediyorum.
çok güzeldi, kahkahalarla okudum :))
ben güldükçe oğlum yanıma geldi neye gülüyorsun diye eşime ve oğluma da bir kez daha okudum.
onlarda çok beğendiler.
yalnız Ava teyzem te be derken tövbe mi demek istiyor? orayı anlayamadım. başka bir anlamı mı var.
harika kaleme almışsınız gerçekten bayıldım.
tebriklerimle...
sami biberoğulları
Te be ile tövbe arasında bir ilişki olmayıp Te be Trakyalıların bir ünlem şeklidir. Aynen '' Hayda bre '' gibi bir ünlemdir yani.
Selam ve sevgilerimle.
Gelincik55
O yüzden mazur görünüz sorduğum soruyu.
Çok teşekkür ediyorum bilgi hazineme bir tanesi daha eklenmiş oldu sayenizde.
Başarılarınız daim olsun bir kez daha
Selamlar..
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
Ah Sami Hoca'm;
Kaleminin samimiyeti,
bileklerinin gücü hep böyle olsun ki sen hep yaz.
Çok güzeldi, çok...
Saygı ve sevgimle.
sami biberoğulları
Sizlerin bu sımsıcak ve içten destekleriniz var olduğu müddetçe bu ve benzeri yazılar devam edecek inşallah.
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Önerini değerlendirmaya aldım. Bir tatbak ve orada mizah ??? Hiç de fena bir fikir değil.
Selam ve sevgilerimle.
valla yazının başlığını görünce ne yalan söyliyim türkü hikayelerine devam ediyoruz sandımdı :)
ee bu sayfaya girip de aa türkü hikayesi değilmiş çıkayım diyemiyor insan sonuna gelivermiş yazının ...
gelsin taşınsın ya :) nolur beddua ediyorum sanmayın... hani daha sık görüşürseniz siz sık sık ondan bahseden yazılar yazarsınız ve biz de keyifle okuruz... hımmm bu da çok bencilce oldu tamam kabul de kabahat sizin böyle ballı ballı yazarsanız gelsin taşınsın diye dua ederim ben :)
tamam tamam gittim :)
harika bir yazıydı ve bu yazıyla güne başlıyor olmak daha da harikaydı
saygılar selamlar....
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
benim de evde var bir antika anne..sabah dizi ağrır, öğlene mide, akşam hepsi birden.. yetmiyormuş gibi birde omzunu kırdı, kanadı kırık kuş misali yinede hayata tutunur, benim giydiğim deri yakası kürklü ceketten ister..ee bana da onu yazmak farz oldu, ilhamı sizden aldık hadi hayırlısı..
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Laz böreğini ben de çok severim Sami Hocam muhallebili baklava diyorum ben ona...Eee 27 sene Karadenizliler ile aynı yerde oturduk,kız verdik,kız aldık az buçuk biliriz adetleri.Güne seçilen yazınızı yüreğinizi tebrik ederim.Saygılarımla öğretmenim...
sami biberoğulları
Madem laz böreğini biliyorsunuz o halde bir gün tadına bakmak isteriz elbette ))))
Selam ve sevgilerimle
Ferda,ca
:) beğeni ile okudum nurhayat hanım beni tanıyor mu sami hocam güldürdünüz beni allahta sizi güldürsün hayırlı ömürler versin ne diyeyim annem 84 yaşında aynı durumda bakımı zor allah bizleri elden ayaktan düşürmesin dua edelim yüreğinize sağlık saygılar selamlar
sami biberoğulları
Nurhayat Abla ile tanışıp tanışmadığınızı bilmiyorum ama Ava Deniz Teyze ile kesin tanışıyorsunuz.
Allah annenize sağlıklı uzun ömürler versin.
Selam ve sevgilerimle.
Avva tize, ne de mahsun bakar öyle be ya!!!
Keyifle okudum, bir güzel güldüm.. Oh be ya ne iyi geldi ... :)
sami biberoğulları
Avva teyzenin o bakışları neymiş biliyor musunuz? Sanatçı duruşuymuş. Öyle diyor kendileri )))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Bir zamanların ,hatta zamanların en iyi dizisi ''Avrupa Yakası'' aklıma geldi. Her ne kadar olay Anadolu yakasında geçsede.. Sanırım oyuncu listesi arttıkça, Nurhayat Abla'nında rolünde bir rahatlama olacak.
O yaşlarda dünyaya bakış ! O yaşlarda hala insan olabilmek ! Ve o yaşlarda aşk, hüzün, sevgi, umut, dostluk ve arkadaşlık nasıl yorumlanır ?
Sükür ya da eyvallah !
Sanırım önümüzde bunları hissetmek için ,oldukça uzun bir zaman var.
Bence güzel bir gün yazısı. Herkes kendinden bir parça bulabilecek. İster düşüne düşüne, isterse güle güle !
Saygılar, sevgiler
sami biberoğulları
Seninle henüz şahsen tanışmasak da eminim ki evet önünde oldukça uzun bir zaman var. O zamanı en iyi şekilde yaşaman dileklerimle.
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Bakalım taşınacak mı Ava Teyze. Ama bunca istek ve dilek sonrasında sanırım o da bizim apartmana taşınacak.
Selam ve sevgilerimle
Hocam bir dahaki gelişimde Nurhayat hanımı tanımak isterim doğrusu Avva teyzeninde Nurhayat hanımdan geri kalır yanı yok sizi susağa benzetmesine epey güldüm çok güzel bir yazı olmuş kutlarım sizi saygılarımla
sami biberoğulları
Bir dahaki gelişinde inşallah tanırsın Nurhayat Abla'yı. Ava- Deniz teyze buraya taşınırsa onunla da tanışırsın.
Selam ve sevgilerimle
Ne yalan söyleyeyim, Nurhayat Abla klasiğine ek Hava Deniz Abla klasiği de çok iyi gidecek bir öykü gibi gözüküyor Sami Hocam. Keyifle, heyecanla ve bol kahkaha ile okudum gerçekten. Mesai arkadaşlarım bu kız neye gülüyor merakı yaşayınca baktım olmuyor bir de onlara okudum hep birlikte mutluluk hormonu salgıladık desem yeridir hani :)
Bana kalsa Hava Deniz hanım o evi tutsun günümüze neşe katan hikayelerin katlanarak artsın. Ama seni de düşününce en iyisi hayırlısı olsun dedim. Tebrikler... Günümün yazısı oldun kesin :) Saygı ve sevgilerimle...
sami biberoğulları
Bu güzel yorumlar bana yeni öyküler yazma konusunda heyecan ve şevk veriyor. İnsanların yüzünde bir nebze tebessüm oluşturabiliyorsam ne mutlu bana.
Selam ve sevgilerimle.
Ne güzel, iyilik yapmak ayağa kadar gelmiş. Muhakkak sizde de var bir hikmet çekiyorsunuz tüm hayırları. Anlatımda çok güzeldi.
Merak etme ısırmaz...Evcildir...... halen gülüyorum :)
Saygı selam ile.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
yine güzeldi hemde sevindim bir tarafınız laz olduguna, laz böregi ve kürt böregi ikiside cok güzel laz böregini bende güzel yapanlardanım saygılarımla sami hocam
sami biberoğulları
Evet anne tarafından Trabzon-Sürmene'liyim. Bu mizah yeteneği de anne tarafından geliyor sanırım ))
Selam ve sevgilerimle
KalbiHazan
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
Sami hoca ; ben de de anne tarafından Arnavutluk var. Hiç de yabancı değil Avva teyze bana. Bizim oralardan da böyle güzeller çıkar gerçekten ve de çok yaşarlar.
sami biberoğulları
Bu vesileyle bir yönünüzü daha öğrendim. Allah size de o güzel insanlar gibi güzel ve sağlık içinde uzun bir ömür versin.
Çok teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle
Çok güzeldi yine hikaye.
En çok da, hocamın sürüklendiği tatlı heyecana güldüm.
Günlük hayatın basit vakalarını,
mükemmel bir tatlıya dönüştürüyor,
inanılmaz güzellikte sunuyorsunuz bizlere hocam.
Bu pişirme, kotarma işini iyi beceriyorsunuz.
Yer var ise,
sizin kangallara karışıverelim biz de.
Arada bir değil de,
her gün tadalım bu güzellikleri.
sami biberoğulları
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz.
Baş üzre yerin var
Demiş şair.
Sen yeter ki gelesin başımız üzre yerin var her zaman.
Selam ve sevgilerimle
Yaşlı da olsa teyzeler seni seviyor şeytan tüyü mü var.tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Çaktırma ama o teyze dediğim hatunlarla aşağı yukarı aynı yaşta olduğum için seviyorlar beni. Şeytanla ve tüyü ile ilgili değil yani.
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle