- 914 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GİDEN GELMİYOR ACEP NEDENDİR?
İnce ve kalbe dokunan bir ses radyoda Yemen türküsünü söylüyor.
Hani şu senin çok sevdiğin türküyü.
“Havada bulut yok bu ne dumandır
Mahlede ölü yok bu ne figandır.”
Gözlerimiz doluyor, ateşten bir kor gibi bakan gözlerin
yüzümüze öksüzlüğümüzü vuruyor.
Ruhumuz namluya son kurşunu sürüyor...
İlk kez bakamıyoruz gözlerine.
Sana verecek bunca hesabımız varken,
Bugün ülkemiz için ne yaptık sorusuna cevap bulamıyoruz.
Yaşadıklarımız bir kâbus olmalı diyoruz,
kâbustan uyanmak istedikçe gerçeğin kucağında buluyoruz kendimizi.
Nasıl başlamıştı bu hikâye, ülkemizi nasıl kaptırmıştık kıymet bilmezlere.
Endişesiz yaşarken, başıboş düşler kurarken;
Neydi bir anda ülkemizi kaybetme tehlikesini bize yaşatan?
***
Uçurumun kenarında yalnız kalmış,
Bir çiçek gibi ülkem.
Ha vuruldu, ha vurulacak.
Oysa senin devrimlerinle süslüyorduk yarınlara dair düşlerimizi.
Düşüncelerimi yaşlı bir hanımın sesli gözyaşları bölüyor.
Hıçkırıyordu, dudakları büzülmüş ruhu kilitlenmişti.
***
Saat 9.05…
Hiç gelmesini istemediğimiz o anı vuruyor.
Duyuyor musun siren seslerini?
Dinle bak…
Nasıl da acı acı çalıyor.
Senin sevginin sıcağıyla ısınmış ülkemin
O saatte yüreği buz tutuyor.
Sen ülkemin yüreğisin.
Özgürlüğümüzde,
Demokraside,
Hukukta
Kısacası her alanda varlığını hissediyoruz.
Ve hiçbir zaman korkmuyoruz
Ne içerideki düşmandan,
ne dışarıdaki düşmandan.
Senin ülkünle yetişen her genç, karanlığa çevrilen yarınların tek güneşi.
Gecenin karanlığına inat,
Gözlerindeki ışıkla aydınlatıyor gençlerin.
Keşke bir gece, sadece bir gece gelsen
Yalnızlığımıza doğsan.
Çankaya’dan, Atatürk Orman Çiftliğinden, Soma’dan geçsen.
Yok edilenleri görsen,
Neden gözlerine bakamadığımızı anlayacaksın.
Ne olur bir gece gelsen, ömrümüz olsan....
Ve biz namluya sürülmüş son kurşun olsak.
Hülya Türk BOYACIOĞLU
10 Kasım 2014