- 1288 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
Diyorum ki; var biraz daha!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
"Yedi vapuru yanaştı iskeleye,
henüz başlamayan seferler otobüs duraklarında."
Koşuşturan insanların ayak sesleri, kafasında taşıdığı tepsiyle taze gevrek satan gençlerin sesleri, sevincinden çığlık atanların, hüznünden sessizce ağlayanların sesleri,
sessizlerin sesleri bir de.
Öyle ki çığlık atarlar da kulaklarını tıkarlar seslerinden farkına varmaz kimse.
Nereden mi biliyorum?
Keşke bilmeseydim, sessizce yanımdan akıp giden zamanla güzelce anlaşıp terk etseydim o gemiyi;
inadımı da sevmedim, kendimle olan savaşları da.
Her mücadelesini kendisine karşı verdiğinde hep kaybeder, yenilgiler tuhaf bir acı bırakır dilinde ve sonrasında alınan galibiyetin sevincini tadamaz insan.
" Çok ilginç bir adamdı. Belki şuan vereceği yanlış karar canına mal olacak, belki geride kalan sevdikleri acısını yıllarca yaşayacak,belki, belki, belki...
Başına toplanan hastane çalışanlarıyla kurduğu diyaloglara kulak misafiri oldum ister istemez. Hararetli konuşmalar ne mutlu ki yaşları ellilere dayanmış amcanın zaferiyle sonuçlandı.
Merakımı gidermek için çalışanların birine durumu sorduğumda- ki üstüme vazife değil-tamamen merak- öğrendiğim şeye üzülsem mi sevinsem mi bilemedim.
Ciddi bir rahatsızlıktan dolayı ameliyat olması ve gün içinde yatış işlemlerinin yapılması gerekirken denize bakan boş odası olmadığı için istemiyor ve bütün ısrarlara rağmen ikna ediliyor tatlı bir konuşmadan sonra. Ameliyattan sonra taburcu olacak bir hastanın yeri verilecek ona."
Aklımdan geçen onlarca soruyu bıraktım da bir kenara aklımı kurcalayan başka bir soruyla başladım mücadeleye;
"İnsanı hayata bağlayan ayrıntılar bu kadar mı küçük?"
"Evet, bu kadar küçük. Hayatı ince bir ip üstünde geçiren insanoğlu aslında bu kadar uçta olduğunu öğrendiği vakit istekleri büyük olmaz çünkü. Yarın doğan güneşi görme ihtimalimiz olmasa da hepimizin göğsünde yanma hissiyle uyuyanların, kalbinde ağrılı çarpıntılar yaşayanların istekleri büyük olmaz. "
Sadece karşısında dalgaların sesini duyabileceği, mavisini görebilecek bir deniz ister."
Bu kadar.
Hastane kapısından çıkarken adımları buralara uğramayan insanların telaşlarına bakıyorum da, acele işleri, bitmeyen kavgaları,alınmak istenip alınamayan arabalar... Düşündüm de ne çok hayattan kopuk onlar. Yaşamak denilen bu evcilik oyununda birçoğu piyon olduğunun farkında bile değil.
Ah o küheylan, o şaşmak bilmez, o ağır abi;
Zaman.
Hepimiz ipimizi ona vermişiz de çıkmışız yola. Azığımız ümidimiz.
Kum saati biri için sonu gösterirken bir diğeri için başlıyor tekrar.
" Kısacık hayatlarımıza, birkaç yıllık ömürlerimize sığdırdığımız yanlışlar ne çok,
oysa bir tebessümle fotoğraflar güzelleşecek."
İstekler küçüldükçe hayatlar büyüyecek ardından.
Her gün sevdiklerinin yüzüne baktıkça ömrü uzayacak insanoğlunun.
Yarın benim için kum saatinin son anı aksa bile bugün huzuru gördüğüm bir gün batımı var.Henüz oynayan çocuk seslerini duyan kulaklarım ve kalemi tutan ellerim...
Beynimi yoran sorular var cevaplarını hiç bulamayacağım.
Sonra kalbime can veren sevdiklerim var.
En zor zamanlarda tutunmaya çalıştığınız dalın kırıldığı an ölümdür insana. Eline en çok ihtiyaç duyduğunuz el kirlenince başka ellerde ölümdür, nefesinize nefes katacağını bildiğiniz ve buna rağmen kalp kapakçıklarınızı kitleyerek nefesinizi sökerse giden ölümdür bu.
Çok bir şey istemiyor insan aslında.
Ne ev ne araba ne de şık elbiseler...
Biraz huzur ve denize bakan bir oda.
"Diyorum ki var biraz daha,
kum taneleri sayılamayacak kadar çokken,
ömrün yitmesine var..."
Can’a can katan "Ol" desin yeter.
N.K-2014
"Fotoğraflardan hüznü silip huzur bırakan güzel insanlığa..."
YORUMLAR
Sihirli Kalem
huzur olsun da hüzün olmasın içinizde.
sevgiyle.
Merhabalar;
Yılların yorgunluğu mu gönül kırgınlığı mı yoksa yenilgiler mi desem bilmem hayata pek bağlı olmayan ruhum daha bir mahzunlaştı son zamanlarda. Okuma alışkanlığımı yitirdim Defter üyelerini de okuyamıyorum.
Bu gün güne gelenlere bir göz attım. Benim için biçilmiş kaftandı sanki bu yazı.Ne anlamlı sözler barındırıyordu içinde.
"İnsanı hayata bağlayan ayrıntılar bu kadar mı küçük?"
Evet, küçük hem de çok küçük...
Ellerin ve kalemin dert görmesin canım.
Sihirli Kalem
Okumak insanın yaralarını iyileştiriyor bir nevi, belki birçoğumuz da okumadığımız ya da okuyacak kadar iyi olmadığımız için rahatsızız, huzursuzuz.
Sizi hayata bağlayan o ufak detaylar hep olsun, küçük şeylerle gülün en önemlisi de.
Yüreğinize sağlık,
yüreğinizden dökülen o can dolu cümlelere en çok da.
sevgimle.
Diyorum ki ben de, çok güzel bir yazıydı. Zamanla olan gereksiz kavgamızın neticesi bu.
Hastane kapısından çıkarken anlıyor insan aslında bir piyondan ibaret olduğunu.
Ben susup butun sozu senin eşsiz cumlelerine bırakıyorum.
İyi ki varsın ve diyorum ki;hep ol.
Sevgiyle,kucak dolusu opuyorum.
Sihirli Kalem
Piyon olduğumu kabullendim,
ömür denilen bu oyunun o kadar uzun olmadığını da.
sen de iyi ki varsın güzel insan,
sevgimle.
Sihirli Kalem
Kabullenmek acı bazen ama güzel.
sevindim ;)
Geldim yürek sesine, bir kez okudum, düşündüm ve sustum. son zamanlarda payıma düşen susmak ve beklemek ve sabretmek.
İçime işledi cümleler,canım arkadaşım.
acımasız bir hayatın seçilmiş mazlumlarını oynamak bazılarına düşen.verdiğimiz sınavın mahiyetini anlayamazlar, bilemezler, göremezler de...
VAR BİRAZ DAHA BELKİ DE ÇOK UZUN BİR ZAMAN KİMİNE GÖRE KISA...Nuray, arkadaşım sayfana tebriklerimi bırakıyorum sevgimin eşliğinde. tüm iyi dileklerim sana gelsin.
selam ve dua ile arkadaşım. yüreğine dert uğramasın, güzel insan.
SEVGİMLESİN, UNUTMA...
Sihirli Kalem
Ben eminim ki sabrın arttıkça seni bekleyen güzel günler de yakın.
Rabbimin gücü çok büyük,
sadece sabır ve güç.
Ben de yüreğine sevgimle iyi dilekler bırakıyorum.
Dualarımı da,
SEVGİMLESİN...
Ol dedi, olduk
Vakit tamam dendiğinde de olacak o sonsuza yolculuk
Bu ikisi arasında yaşanacaklar önemli olan
ve arkada bırakılacak hoş seda. Başarana ne mutlu bu dünyada.
Güzel bir yazıydı.
Teşekkürler,
Sihirli Kalem
Hep iyi ki ler olsun keşkelerden fazla...
Yüreğinize sağlık efendim,
sevgimle.
Başından sonuna kadar bir iç geçiren hayat ,suçluları suçsuzlarla takasa neden ses çıkarmaz. Ömur uğruna şart koşan sen, denizin o enfes aksam meltemine serdiğin duygular suçlu !
Hayat, ince bir çizgi üzerinden hızla yürüyerek, yavaş bir ölüm , yavaş bir sözün suçlusu gibi. Bir son varsa denize duşen duygularımı avlamadan bana getiren, o nefis meltem ! Es bana, gel ban !
Şuan Rize'nin o güzel yeşilin den ayrılırken, yolculuğuma eşlik eden bu güzel yazınız için teşekkürler
Saygılar, Sevgiler Değerli Dostuma
Sihirli Kalem
Ben de üç ay önce Ankara'dan İzmir'e yaptığım yolculuk sırasında yazarların bu eşsiz yazıları, şiirleriyle yol aldım.
8 saatlik yolculuk 2 saat gibi geçti.
Gece yolculuğuydu ve ilginçtir hiç uyumadım.
Anadolu'nun bozkırını izleyerek, bir de hafif türküler eşliğinde okuyarak...
Eminim ki yeşilinden ayrılırken Karadeniz'in daha zor mutlu olmaya çalışmak. Memleketten ayrılmak söz konusu olunca,
Allah kavuştursun inş. diyeyim ben de.
Bu güzel yorumuna ve ayrıca edebiyat rüzgarını eksik etmediğin güzel cümlelerine tüm kalbimle teşekkür ediyorum.
Sevgimle dostum.
Başından sonuna kadar bir iç geçiren hayat ,suçluları suçsuzlarla takasa neden ses çıkarmaz. Ömur uğruna şart koşan sen, denizin o enfes aksam meltemine serdiğin duygular suçlu !
Hayat, ince bir çizgi üzerinden hızla yürüyerek, yavaş bir ölüm , yavaş bir sözün suçlusu gibi. Bir son varsa denize duşen duygularımı avlamadan bana getiren, o nefis meltem ! Es bana, gel ban !
Şuan Rize'nin o güzel yeşilin den ayrılırken, yolculuğuma eşlik eden bu güzel yazınız için teşekkürler
Saygılar, Sevgiler Değerli Dostuma