3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1607
Okunma

Bilim insanları, insanların toplumsal bir varlık olduğunu sadece toplum içinde yaşayabileceklerini söylüyorlar.
Zaman içinde toplu halde yaşayan insanları yönetme ihtiyacı doğmuş, ve birtakım kurallar geliştirilmiştir.
Toplumun yönetilmesini sağlayan kurallar.
1. Ahlâk kuralları,
2. Dini kurallar,
3. Hukuki kurallardır.
Din kuralları: Yaratıcı güç tarafından konulduğuna inanılan kurallar olup yaptırımı manevidir.
Kavramları Günah/ Sevap’tır.
Hukuk kuralları: Toplumu yönetenler tarafından oluşturulan kurallardır. Yaptırımı maddidir.
Kavramları. Suç/Ceza’dır.
Ahlak kuralları: Bir toplumun moral seviyesini gösteren kurallar bütünüdür. Toplumsal ahlak kurallarını, o toplumun yıllar boyu süren yaşam standartları belirler. Toplumsal normlar hızlı ve kolay değişimlere kapalı olmakla birlikte bunun iki istisnası vardır: toplumu sürükleyebilecek düzeyde güçlü bir lider ve dini kurallar. Yaptırımı manevidir.
Kavramları İyi/kötü’dür.
Ahlak, Din ve Hukuk kuralları toplumların yapısına ve anlayışlarına göre zaman içinde birbirlerinden etkilense de, Din ve Hukuk kuralları konumuzun dışında olduğu için açıklama yapmayacağım.
Ahlak kuralları:
"Bir toplumun alt yapısını o toplumdaki ekonomik ilişkiler belirler.Alt yapı da üst yapıyı şekillendirir." kavramından yola çıkılırsa, Bir toplumdaki ahlak kurallarının da o toplumdaki ekonomik ilişkiler tarafından düzenlendiğini söylemek yanlış olmaz zannediyorum.
Toplum tarafından kabul gören İYİ davranışlar ahlaklıdır, KÖTÜ davranışlar ahlaksız ya da ahlaka aykırı davranışlardır diyebiliriz.
O halde iyi ve kötü nedir?
TDK Sözlüğünde, İYİ kelimesinin sözlük anlamı; (Eski Türkçe; edgü)
1.Beğenilecek, makbule geçecek şekilde olan ve kendisinde istenilen (aranılan) nitelikli taşıyan.
2.Faydalı, bol, kazançlı.
3.Elverir, yetişir derecede bol olan.
4.Yerinde, uygun
5.Hayırlı, iyilik getiren.
6.Sağlık, esen.
Bu tanım ve tariflerden yola çıkarsak;
İnsanın; kendisinin faydasına yaptıkları İYİ’dir. Kendisine faydalı olmayanlar ise KÖTÜ’dür.
İnsanın kendi faydasına yaptığı iyi davranışlar ahlakidir.
İnsanın kendi zararına yaptığı kötü davranışlar ahlaki değildir.
Şöyle bir örnek verebilir miyiz?
Bir muhasebeci, çalıştığı firmadan zimmetine para geçirerek kendisi için faydalı bir iş yapmış ise, "Bu muhasebeci ahlaklıdır!" diyebilir miyiz?
Ya da;
Bir muhasebeci fazla mesai yaparak kendi sağlığını da tehlikeye atarak çalışıyorsa, Ahlaksız mıdır?
Bu kavramların yanında bir de ERDEM kavramı vardır ki; insanın kendi zararına, başkalarının yararına yaptığı davranışlardır. (Boğulmakta olan birini kurtarmak gibi)
Bir örnek;
Bir muhasebeci kendi sağlığını hiçe sayarak çok çalışıyor ve iş sahibinin faydasına olarak, patronun kaçırdığı vergileri kitabına uyduruyorsa. Erdemli bir davranış mı sergilemektedir?
Kanaatimce; Ahlak, toplumu yönlendirenler tarafından, toplumun değil de, kendi çıkarlarına aykırı hareket edilmesini önlemek için toplum içinde yaygın hale getirdikleri anlayış/davranışlar bütünüdür.
Toplumdaki mevcut kabule göre;
Az ücretle çok çalışmak iyi bir davranıştır. Ahlaklıdır. Çünkü patrona fayda sağlamaktadır…Ödüllendirilmelidir.
Aç bir çocuğun vitrinden bir dilim baklava çalması kötü bir davranıştır. Ahlaksızlıktır. Çünkü patronun malını çalmış ona zarar vermiştir… Cezalandırılmalıdır.
Toplumun bir kısmının "Tamam kardeşim! adam çalıyor ama bizi de doyuruyor!’" demesi toplumsal ahlakın ne kadar yüce(!) bir seviyeye geldiğini göstermesi bakımından ilginçtir sanıyorum.
Bu açıklamalardan sonra; düşünülmesi gereken /cevabı bulunması gereken şudur:
"AHLAK KURALLARINI KİM, KİMİN İÇİN KOYMUŞTUR, AHLAKLI BİR TOPLUM MUYUZ?"
Bekir GÜÇLÜER
BU VESİLEYLE, KURBAN BAYRAMINIZI KUTLAR, SAĞLIK VE MUTLULUKLAR DİLERİM.