UYAN SUNAM UYAN...
Zamanın birinde bir köyde Suna adında bir güzel kız yaşar .Güzel diyorum ama öyle böyle değil! öyle ki ; Suna’nın öyle bir gözleri vardır ki ; sadece o köyde değil , bütün civarda gözlerinin güzelliği ile namı yayılmıştır Suna’nın . Hal böyle olunca normal olarak talipleri de çoktur , bir de Suna’nın babası o köyün ağasıdır .
Zaman içerisinde Suna’nın talipleri arttıkça artar , Suna hepsini geri çevirir . Bunun nedeni ; Suna’nın gönlünde bir ozan vardır . O Ozan da köyde çok sevilen bilgeliğiyle , alçak gönüllülüğü ile ve yardımseverliği ile civarın en sevilen delikanlılarından birisidir ve o da Suna’yı sevmektedir . Fakat ; çok fazla mal varlığı olmadığı , sıradan bir köylü olduğu için babası bir türlü Suna’yı Ozan’a vermeye razı gelmez .
Gel zaman git zaman en sonunda babası Suna’nın yani biricik kızının daha fazla üzülmesine dayanamayarak ozana vermeye ikna olur ve iki sevgili en sonunda evlenirler . Evlenirler evlenmesine de ; fakat bizim ozanın tek bir kötü huyu vardır o da Suna’yı herkesden kıskanır olur .
Ozanın bu kıskançlığı artmaya başlayınca o köyden ayrılmaya karar verirler ve başlarlar diyar diyar dolaşmaya o köy senin , bu köy benim dolaşıp durmuşlar . En sonunda Suna ozana demiş ki ; ‘ yahu bey ; biz yıllardır kavuşmak için bekledik ve bu arada ne badireler atlattık , ne acılar çektik en sonunda kavuştuk ama bu seferde diyar diyar dolaşmaktan lazım gelen ölçüde hasretimizi dindiremiyoruz bir yere yerleşip yuvamızı kuralım gayrı ‘ deyince ozan durup düşünmeye başlar ve sonra Suna’ya hak verir ve bulundukları köye yerleşirler .
Kısa zaman içerisinde hem Suna hem de bizim garip ozan bütün köyün sevgilisi olmayı başarırlar ve özellikle de birbirlerine olan sevgileri ve saygıları bütün civar köyler tarafından da taktirle karşılanır . Herkesin gıpta ile baktığı bir çift olurlar kısa zamanda .
Günlerden bir gün köyün kadınları Suna’yı hamama davet ederler . Suna da tabiatı gereği kadınları kıramaz ve bu nazik daveti hiç düşünmeden kabul eder . Kadınlar hamamda toplanır ve başlarlar havuz başı sefalarına . Beraberce türküler söylerler , halaylar çekerler , oyunlar oynarlar , dedikodularını ederler ve en sonunda başlarlar kocaları ile olan münasebetlerini anlatmaya . Bizim Suna da tıpkı diğer kadınların kocalarıyla olan münasebetlerini anlatması gibi ozan la olan münasebetlerinden birini anlatır .
Hamam sefası sona erer ve kadınlar evlerine dönerler . Kadınlardan birisi kocasına Suna’nın ozanla olan ilişkisini anlattığı hikayeyi sanki bir başkasıyla yaşamış gibi anlatır . Kocası ilk başlarda inanmasa da , karısının bu hikayeyi Suna’nın kendisinin bizzat anlattığını söyleyince inanmaya mecbur kalır ve hemen köy kahvehanesine gider ve çok önemli bulduğu bu hikayeyi köydeki diğer erkeklerle paylaşır.
Ozan akşamüstü gün inerken köye gelir ve eve gitmeden önce kısa bir süreliğine kahvehaneye uğrar . Selam verir kimse selamını almaz , bir kez daha verir gene kimse selamını almaz ve sonunda ‘hayırdır bir mesele mi var ya da ben birinize bilmeden bir hata mı ettim’ deyince , içlerinden biri dayanamaz ve durumu ozana anlatır . Ozan olanca haddetiyle karşı çıkar ‘benim Suna’m bunu yapmaz ‘ der ve oradan ayrılıp eve gelir . Fakat kafasında o anlatılan olay olduğundan ne kadar Suna’ya hissettirmemeye çalışsa da bunu başaramaz ve Suna sorar ‘hayırdır bey kötü bişey mi oldu ?’der ozan da yok bişey deyip durumu geçiştirir .
Aradan bir hafta geçmiştir ama ozanın bu durumu Suna’yı çok rahatsız eder ve bir akşam ozan eve gelince içindeki sıkıntıyı anlatması için ozana baskı yapmaya başlar ve en sonunda ozan ‘ Suna’m ben inanmıyorum ama ‘ diyerek başlar ve durumu olduğu gibi Suna’ya anlatır . Suna duyduklarına inanamaz ve küser başka odaya gider . Üç gün küs ve ayrı yatarlar ve bir gece sabaha karşı şafak sökmesine yakın ozan su içmek için mutfağa girer ve dolaptan suyu alıp bardağa doldurduktan sonra içerken kafasını kaldırdığında Suna’yı kendini asmış bir vaziyette görür .
Kısa bir şok yaşadıktan sonra ozan Suna’nın cansız bedenini asılı olduğu ipten kurtarır ve yere yatırır . Bir yandan hıçkırıklar içerisinde ağlarken bir yandan da yerde bulduğu Suna’nın notunu okumaya başlar
‘Aşkım , bitanem , evimin direği , yüreğimin tek sahibi eğer bir kalbe şüphe girdiyse o kalpte aşkın yeri yoktur . Senin kalbinde eğer ben yoksam o zaman bu dünyada da benim yerim yoktur . NOT : Çok merak ettiğin o soruya gelince , hayır benim ne senden önce ne de senden sonra hiçbir şekilde hiçbir erkekle bir münasebetim olmamıştır benim ilk ve tek erkeğim sensin ‘
Bu notu okuduktan sonra zaten yüreği yanan ozan iyice kahrolmuştur ve başlar ağıt yakmaya …
Şafak söktü yine Suna’m uyanmaz
Hasret çeken gönül derde dayanmaz
Çağırırım Suna’m sesim duyulmaz
Uyan Suna’m uyan derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halinden
Uyan Suna’m uyan derin uykudan
Bunca diyar gezdim gözlerin için
Niye küstün bana el sözü için
Dilerim Allah’tan sızlasın için
Uyan Suna’m uyan derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halinden
Uyan Suna’m uyan derin uykudan
Sonraları ağıt olan bu dizeleri yine kendisi bu şekilde dörtlükler haline getirip türkü yapmıştır.
YORUMLAR
Yine dokunaklı bir hikaye.
İmansız ve imanı zayıf olan intihar eder. İntihar, bir çare, bir kurtuluş değil, aksine kendine azaptır.
Dünya sıkıntılarıyla başedememek üzücü.
Yaşamam hayırlı ise yaşamayı, ölmem hayırlı ise ölmemi nasip et demesi yeterli insanın.
Ar, namus önemli değerler. Çok özel münasebetleri diğer insanlar ile paylaşmak yarar değil, zarar getiriyor.
Bana anlatılan, mezara kadar gider, ama benim anlattıklarım mezara gitmiyor, dedikodu olarak kullanılıyorsa, niye konuşayım ki.
İşte bu yüzden susmayı, dinlemeyi tercih ediyorum.
Lütfiye Çanacık
ezo1973 tarafından 9/16/2014 6:46:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
degaje8
ezo1973
Empati yapmak gerekirse aslında birçok farklı konu çıkar ortaya.
Bende teşekkür ederim yorumunuz için.
Hüzünlü bir hikaye.
Ah bu dedikodunun gözü kör olsun.
Çok güzel oluş küçük harfe dönüşünüz ve gri tonda yayınlamanız.
degaje8
Ve malesef insan da fitne fesat olduğu sürece... dirlik düzen hiç bir zaman olmayacaktır.. :(