Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
glenay
glenay

Sarı çizmeli Memed'a

Yorum

Sarı çizmeli Memed'a

6

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

752

Okunma

Sarı çizmeli Memed'a

Sarı çizmeli Memed'a



Tam da evimin dış kapısının yakınındaydım, zil çaldı. Hemen kapnın kilitlerini açtım kim o
diye.Erkek kardeşimin sesiydi,benim diyen. Hoşgeldin dedim. Doğrudan uzun adımlarıyla
oturma odasına geçti her zaman yaptığı gibi. Geniş pencerenin önünde durarak:

" Babamdan Allah razı olsun. Ne güzel! Burada insanın içi açılıyor."


Ben tekrar hoşgeldin deyip uzattığı yanaklarından öptüm. Evet dedim. Açık bir alan. Manzara güzel şimdilik. İnşaallah önümüz kapanmaz.

Kardeşim:

"Burayı park alanı diye aldı belediye. Kapatmaya kalkamazlar. Öyle olursa, şikâyetçi oluruz."

"İnşaallah. Böyle manzara güzel."

Kardeşimle pencere önündeki iki koltuğa karşılıklı oturduk:

"Çay, kahve bir şey içer misin."

"Sağol içmem. Gece annemde yattım. Ne senin, ne Fatma’nın, nede Nazife’nin, hiçbirinizin telefonlarınıza ulaşamadım."

"Akşam beni Nazife aradı telefonu açtım ama."

Kardeşim belli ki yine geç saatlerde gelmiş. Gerçi ben uyanıktım, duyardım telefonu.

Annemin kendisini eski evimiz konusunda sıkıştırdığını söyledi. Sanki kiraya ben vermişim
gibi kiracıyı bul adamdan evin anahtarını al diyor. Adamın ne adı var, ne sanı. Arada bul;
Sarı çizmeli Memed’a!Ev böyle mi verilir kiraya.Hiç olmazsa adamın adını sorun.E e, adam
aleviymiş.Tek bildikleri şey bu, adam hakkında. Kardeşim bi adını sorun hiç olmazsa dedi.

Evi kiraya verirlerken yanlarında olduğumu söyledim:

"Yanımızdaki evin altında perdeciydi adam. Öyle güvendiler ki üst katı da sen ver kiraya kira parasını birlikte verirsin dediler. Adama anahtarı verdiler. Kışın su açık kalmış dünya
su parası geldi bize."

Kardeşim:

"Tek bildikleri adamın alevi oluşu.Çubuk’ta arada bul. Her yer alevi.Nasıl bulayım? Ben işim
olmadığı zaman evden Deniz’in çalıştığı yere gidip geliyorum."

"Ben evden çıktığım zaman çıktığım yeri, tanıdığım fakir bir kadına parasız verelim dedim.
Belki Burak buraya altlı üstlü bir işyeri açar dediler. Kadın oğlunun yanında kaldığı için
fakir aylığı alamıyormuş. Ben de bizim eve otur dedim. Bizimkiler kabul etmedi. Allah da
böyle çıkarır işte.İnsanın aklını karştırır da adını sanını bilmediğin birine evi kiraya verirsin."

"Beni hiç adam yerine koyup, karıştırmadılar."

"Sanki beni çok karıştırıyorlar. Çok bilip, çok yanılıyorlar sonunda."

" Yandaki evi çingeneler almış. Şimdi bizim evin değeri düşmüş. Ben 80 milyona satmak
istedim sattırmadınız sen ve Nazife baba evi, yadigâr diye. Al işte şimdi satsan da alan olmaz."

"Satsan, paylaşınca herkesin eline kaç lira geçecekti ki! Neyse dursun bakalım. Şu kiracıyı
bulsak önce. Anahtarcı getirip açtırın kapıyı."

"Haneye tecavüz olur o zaman."

" Ne haneye tecavüz olacakmış. Adamın elinde bu evde kiracıyım diye bir belge mi var?"

"Olsun, olmaz. Hadi sen bana bir şeyler verecekmişsin, Farize söyledi. Ver de gideyim."

Ankara’da Resim ve sanat müziği korosu için resim ve ismimin yazılı olduğu fatura gerekti.
Onları kardeşime verdim. O çıkarken arkasından. Çingeneler de insan. Ne biçim
insanız diye kendi kendime söylenirken kardeşim merdivenlerden inerken arkasına dönüp bana baktı. Sen uzaydan mı geldin der gibi.


Annemin ben evimizin alt katında otururken- bir gün yukarda balkonda otururken benden
kira istediğini hatırlayıp, bugünmüş gibi üzüntü duydum. iki kız kardeşimle küs olduğumuz zamandı. Annem yüzünü asarak bana baktı:


"Kızlar senin eve kira vermeni istiyorlar dedi."

Baba evine kira verecekmişim.Buz gibi oldum. Çok sinirlendim.Bu kadarını beklemiyordum:

"Nasıl alacaklarsa alsınlar, vermiyorum."dedim.

Sonra gözlerim dolarak:

"Sanki bana güzel bir gelecek mi sağladınız da kira vereceğim. Ben karnımı güçlükle doyuruyorum."

Daha da içimi boşalttım,eminim.Şimdi bile onlara ihtiyacım olmadığı halde bu davranışlarını
ölsem bile affetmem. Ama konuşuyorum onlarla. Sırf kardeştir, annedir diye..

O evin kirasına kimsenin ihtiyacı yok. Kiracı bulunmazsa bulunmasın. Umrumda bile değil..



09. 09. 2014 / Nazik Gülünay





Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sarı çizmeli memed'a Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sarı çizmeli memed'a yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sarı çizmeli Memed'a yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kemnur
Kemnur, @kemnur
10.9.2014 20:46:19
Hayatlarımızda ne öyküler var, değil mi?
Aile bağlarımızı egolarımız yönlendiriyor, galiba... Yok, yalnış söyledim, egoizmin yönlendirdiği aslında kendimiz, diyecektim.... Egomuz bizi yönlendiriyor, biz ilişkilerimizi... Garip olan ise, egolarımızın bozduğu benliklerimizin en fazla bozduğu ilişkiler, en yakınlarımızla olan ilişkilerimiz oluyor... Bence, rahatlamak, huzur bulmak istiyorsak zihnimizde kendimizle ilgili düşüncelerimize bir bakmamız gerekiyor.. SAYGILAR


SAADET KILIÇASLAN
SAADET KILIÇASLAN, @saadetkilicaslan
10.9.2014 15:44:47
canısı çok sevindim İstanbul'a
geleceğiniz beklerim
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
9.9.2014 21:30:45
Ne yalan söyleyeyim,
bu satırların yazanına resmen hayranım.
Bozkırın ortasında kaybolmuş küçük bir ilçenin,
sakin bir köşesinde,
kendi halinde sessiz sakin yaşayıp giderken,
hayatın güzelliklerini bir yerlerden nasıl da bulup çıkarıyor,
muhteşem bir sadelik ve samimiyetle beğenimize sunuyor.
Ben,
leyleği havada gören, kıçı minderde ısınmayan bir insanım.
Bu kadar gezip gördüğüm halde,
hayatı bu kadar türekten yazma becerisin, yakalıyamıyorum.
Tek kelime ile,
helal olsun diyorum.

Kira meseleleri.
En hassas noktam.
Genç bir mühendis iken, sevgili eşimle nerede ise aç yaşamış,
uzun seneler çabaladıktan sonra, İstanbul'da bir kooperatif evine sahip olmuştuk.
Kirada evimiz. satmak gelmedi içimden nedense.
Çocuklarıma gerekli olur diye düşündüm ilerde.
Hani derler ya, İstanbul'da bir eviniz olsun, asla aç kalmazsınız.
O hesap işte.
Çok yaktı canımı o ev.
Bir kiracım vardı, 10 ay kira ödemedi.
Yurt dışındayım ya, ilgilenemeyeceğimi anlayınca,
bir avukata verdim.
Sonuç,
10 ay sonra çıkadı avukat evden ama, tam 15 bin lira zarar ettim.
Bunun sadece 6500 lirası avukat parası.
Neyse...
Satlığa çıkardım evi.
İnşallah satılır da, kurtuluruz.
Sizin kira meselesini okuyunca, yaram sızladı yine.
Ancak,
şu kardeşlerinizin pişkinliğine biz de üzüldük. Bilmenizi isteriz.
Turgut Öztürk
Turgut Öztürk, @turgutozturk
9.9.2014 15:51:36
TEBRİK EDERİM.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
9.9.2014 14:51:59
gerçek yaşantıdan örnekler
güzel anlatımdı
insan bilemiyor kardeşte olsa kesesi ayrı denir ya
birde fesatlık olmasa
saygımlasın can
Etkili Yorum
SAADET KILIÇASLAN
SAADET KILIÇASLAN, @saadetkilicaslan
9.9.2014 14:44:32
eden bulur işte kiracı bulunmazsa peki ya hiç kirayı ödemezse işin kötü yanı da öz çocuğundan kira istenmesi neden dünyaya getirirler ki gelecek hazırlamadan benim ailem geldi okuyunca aklıma kışın karda dilenci muamelesi yapıp bir kavanoz reçel bir miktar para verdi ağabeyin görmesin hadi git dedi kar diz boyu hiç unutmam şimdi elime kaldı ağabeyim hiç aramaz annesini kalemine sağlık
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.