15
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2074
Okunma
Bu sözü kardeşime bir kürt kadın söylemiş hastanede.Kardeşime bu sözü söylerken neden diye sordun mu dedim. Sormadığını söyledi. Kadın öylesine kinle söylüyormuşki bunu.
Kardeşime önceki apartman komşusu Serap ve annesi gelmişti. Birlikte çay, pasta börek
yiyip sohbet ediyorduk. Türkleri sevmiyorum sözü beynime mıhlandığı için yazıyorum.
Böyle bir genelleme yapılabilir miydi? İnsanları sevmiyorum diyebilir miyiz bir kaç kişi bze
kötü davrandı diye. Yada hâdi onun dediği gibi olsun,bir kürtten kötü bir davranış görsek
kürtleri sevmiyoruz diyebilir miyiz?
Küçük kardeşim bu sözü duyunca kürtlerin türkleri sevmediğini söyledi. Yeğenimin görevi
dolayısıyla bir yıl varto’da kalmıştı. Varto kadınlarıyla birlikte dikiş kursuna bile gitmişti.
Onların töreleri bize son derece yabancıymış. Sözgelimi bir kız arkadaşına beni babana
kuma alsana diyebiliyormuş. Hangi yerinden tutsan iki ucu boklu deynek. Oysa Varto
diğer güneydoğu il, ilçelerine göre daha serbestmiş.Varto’da kadınlar daha rahat ve özgür
dolaşırlarmış. Sanıyorum burada alevi çokmuş veya alevilermiş. Aleviler bilirsiniz her
bakımdan daha ilerici bir dünya görüşüne sahiptirler.
Söz Varto’ya gelmişken buradada gündüz işlerinde güçlerinde çalışırlar,gece ise dağa çıkan
teröristlermiş. Kaçak elektirik kullanırlarmış ve bize bu konularda bizlere taviz vermeyen
kök söktüren hükümet orada bunları görmezden, bilmezden geliyormuş. Bu arada
yine kardeşimden duyduğum bir şeye değinmeden geçemeyeceğim.
Kardeşimin Varto’da dikiş kursuna gittiğini söylemiştim. Bu kursa hükümet bedava
kumaşlar gönderirmiş. Buradaki bayanlar bunları dikerlermiş. Ama işin beni asıl etkileyen
yönü bunu kullanımdaki israf. Onlara dikiş öğreten hocaları da sanırım fazla dikiş bilgisi
olmadığı için kumaşlar düzgün ölçülüp biçilmezmiş. Amaan küçük olursa, çocuğa yaparım
büyük ise,şurasından burasından kesip biçerim denirmiş. Ekmek elden su gölden. N’olacak yırtılan Hacı Bekir’in yakası..
Sevgi sevgiyi doğurur, sevgisizlikte sevgisizliği.Sevilmeyince sende sevmiyorsun.Kardeşim kürt-türk ayrımcılığını orada yaşamıştı. Bizi yani türkleri sevmiyorlar dedi. Aralarında
yaşadığım sürede bunu gördüm. Ben de benim yazdığım sitede de bunu hissettiğimi söyledim. Böylesi
söyledim. Böylesi bir ayrım ne yazık ki var. Sen gidip okuyorsun adamların şiirini, seni bildikleri için senin şiirini okumuyorlar. Çoğunlukla kendi görüşlerindekileri okuyorlar.Yani
sanki dillerini konuşturmayan varmış gibi dil, dil diye yazanları okuyorlar. Milli duyguları öne plânda olan türkleri es geçiyorlar da kürt milliyetçilere alkış tutuyorlar.Gözlemim böyle.
Bizim apartmanı yapan kürt ustaymış.Çalışanların çoğu da kürtmüş. Van depremi sırasında
bu işçiler inşaatı bırakıp Van’a gitmişlerdi. Ustaya apartmanımızdan bir daire verilmiş. Ailesi
süre sonra gelip oturdu. Onlarda böylesi bir ayrılık görmedim. Ev görmeye, hoş geldiniz
diye gittik aparmandaki diğer komşularla. Daha kanepe alamamışlardı. Mutfaktada oturma
odasında da koltuk kanepe yoktu.Minderlerde oturduk. Ama önemli olan aramızda oluşan
sevgi ve dostluktu. Yeni bebeği olmuştu. Ben yelek örüp götürmüştüm. Kardeşimde güzel
bir bebe giysisi alıp götürmüştü. Aslında bende bir şey daha almayı düşünmüştüm ama
çarşıya çıkmak mümkün olmamıştı. Bir kürt tanıdığını da çağırmıştı komşumuz. O türkçe
bilmiyordu. Onunla komşumuz aracılığı ve gülen yüzlerimizle anlaştık. Yani insan insandır.
Kürt-türk diye bizi ayrı bir millet gibi göstermek istiyorlar. Bu ancak emperyalist ülkelerin yararına olur.
Sevmezsek, sevilmeyiz; bunu iyi anlayalım..
03. 09. 2014 / Nazik Gülünay