Savaş Geliyoooorr
Ordan oraya ne kaçıp duruyon lan Mehmet, hayır ola?
-Yav Hasan çavuş, yan köydeydim de az önce. Savaş geliyor dediler. Durdum, dinedim dinedim, ahan heç bişi anamadım iki gözüm burnumun önüne aksın ki kardeş tek anadığım tanımadığım birinin bizim köye gelceğiydi.
Git dediler sen de köyüne haber et. Hazırlık yapsınlar. Savaş ağırdır, köye geldi miydi, öyle kolay kolay gitmez. Tek tek dolaşır sokakları, ne ev kalır taranmadık, ne dolap, ne baca. Napçaz ki şimdi Hasan çavuş?
-Gel köyün kavesinde hem bi çay içek, hem de savaşın gelceğini söyleyek Mehmet. Benim bacım da taze ekmek yaptı, daha sıcak vallaha, peynirde var yürü hadi iyi bi kahvaltı edek.
-Edek be Hasan çavuş. Çay da şimdi bi demlenmiştir ki, of ki off.
**
Bakın gardeşlerim. Mehmet der ki, bizim köye Savaş gelirmiş. Ben derim ki, gelsin. Tabi sizlerin de fikrinizi almak lazımdır. Mehmedin dediğine göre ağır biriymiş. Ağır adamdan hiç zarar gelir mi efendiler. Gelmez değil mi ? Köyümüzün evlerini de gezermiş bir bir. Bakın şu saygıya... Gördünüz mü siz hiç böylesini?
Mehmet’e demişler ki, köyüne git haber ver. Sakin olsunlar, hazırlık yapsınlar. Yaparız değil mi arkadaşlar.
-Yaparız yaparız buyursun.
-O halde şimdi hepimiz doğru evlerimize. Kim geliyor.
-"Savaş geliyoooo"
-Kimmm?
-Savaş uzunca boylu mudur kardaş?
-Herhal kardaş.
Ve böylece bütün kahve boşalır...
Şimdiye kadar savaşın ne olduğunu duymayan köy halkı, hanesine anlatmak için var gücünü belli etmemeye çalışarak sakin sakin koşmaya başlar…
Kiminin eşi o sırada oya yapmakta, kimisinin ki saçına kına yakmakta, bir diğeri tombul kaynanasını yıkamaktayken, haydaa…
...Bütün hanelerin kapıları öyle telaşla açılır ki, o da ne…
"Savaş geliyoooo."
-Gelsin oğlum, gelsin daha yeni yemek yaptım.
-Ayy, sırası mı şimdi. Çık dışarı yıkanıyom be ya.
-Ben sana demedim mi misafir istemem diye cicim? Al onu doğru lokantaya. Saçıma kına sürüyom herif.
-ah, o ne iyi çocuktu ya Rabbim. Bi gelsin var ya asla geri gidemez. Hep bizde kalacak. Hemen çarşaflarını hazırlayayım, börek yapayım.
-Savaş ha, Savaş bu kapıdan adımını atamaz Cafer! Yoksa ben giderim bilmiş ol. Karısı bütün oyalarımın aynısını yaptı.
-Nene, savaş geliyor.
-nenemin işi var abim şimdi duymaz. Saçlarımızı örgülüyor. İlkin benim saçımı örgüledi de sıradan çıktım, daha Gülcan var, Güllü var, Gülşah var, sonra sıraya Fadime girecek. Onun da saçı bi uzun ki, bi uzun görme gitsin.
-O zaman dedeme söyle.
-O da nenemin türkülerini dinliyor. Bizim saçlarımızı örgülerken nenem türkü söylüyor. Şimdi savaşla falan uğraşamaz.
Daha saçlarımızın içine hatmi çiçeği konduracak.
Çok işimiz var abim, çok... İyisi mi söyle o "savaş’a," başka yere gitsin. Burada kendi derdini anlayacak kimse yok.
Davi/ 2014. 08. 26
YORUMLAR
Değişik bir hikaye olmuş.
Tebessümle, biraz da içim burkularak okudum.
Bizler,
savaş çocukları değiliz.
Terör de gerçi bir nevi savaş sayılır.
Ve de,
1980 öncesini yaşamış insanlarız. O günlerin de savaştan çok farkı yoktu.
Kötü şey savaş. Ölümler, acı olaylar.
Ah şu sömürü düzeni...
Rahat durmuyor bir türlü.
Kendileri sefa içinde, mazlumları birbirine kırdırıyorlar.(Aptalları mı deseydik yoksa?)
Savaş kötü, savaş acı.
Güzelce yaşamak var iken, nedendir boşu boşuna ölümler?
Umarım ve dilerim,
sadece o köyden değil, tüm dünyadan uzak olur savaş.
Olmaz olsun öyle ağır misafir.