- 1330 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
BENDEN DUYMA AMA BOYNUZLANIYORSUN ASLICIĞIM
Sean kesinlikle haklı . Benim evden dışarı adım atmamam lazım))))))
------------------------------------------------------------------------------------------
Sevgili Aslı.
Kimsin, nesin, nerede ikamet ediyorsun, evli misin, bekar mısın, kaç yaşındasın bilemiyorum ama inşallah bu mektubu okuyorsundur.
Sen beni tanımazsın Aslı.
Aslında ben de seni tanımıyorum Aslı.
Aslında belki de hiç karşılaşmadık bile seninle Aslı.
Belki de karşılaşmış olabiliriz Aslı.
Hatta mutfak penceremden baktığımda karşımdaki yüzme havuzunda yüzen o siyah bikinili sarışın fıstık belki de sensindir kim bilir? Yani bana çok yakın da olabilirsin fersah fersah ötemde de…Fersah bir eski uzunluk ölçüsüdür Aslı...Ona kafayı takma. Konuyla alakası yok.
Neyse…Netice itibarıyla henüz ne ben sizin zat-ı âlinizle müşerref olabilme mes’ud ve bahtiyarlığına nâil oldum ne de siz benimle… Salak salak bakma Aslı. Yani diyorum ki sizinle henüz tanışmadık.
Şimdi diyeceksin ki ‘’ Ulan moruk’’ …Yok…’’Ulan moruk ‘’ demezsin. Nededen bileceksin ki moruk olduğumu? Hem zaten sanırım sen ‘’ Ulan ‘’ kelimesini de ağzına almazsın. O halde? O halde şimdi sen diyeceksin ki ‘’ Beyefendi madem tanışmadık niçin bana mektup yazıyorsunuz?’’ Hahh. İşte ben de onu anlatacaktım zaten.
Aslıcığım…Seni hiç tanımıyorum ama çok sevdim. Sana ‘’Aslıcığım’’ diyebilir miyim? Evet derim. Tahminen baban yaşında adamım. Niye demeyim ki di mi ama?
Evet Aslıcığım. Benden duymuş olma ama sana çok önemli bir şey söyleyeceğim.
Sen şimdi yine ‘’ Mektubu yazan sen olduğuna göre nasıl olcak senden duymama olayı? ‘’ diye soracaksın. İzah edeyim Aslıcığım: Mektup bu mektup. Duyduğun bir şey yok ortada. Okuyacaksın o kadar. Dolayısıyla benden duymuş olmayacaksın. Bilmem anlatabildim mi?
Şimdi sadede gelelim... Hay gözün kör olmasın kız. Saadet değil, saded. Yani meramımıza gelelim… Yav insanı çatlatma Konya’daki Meram’dan bahsetmiyorum. Yani diyorum ki sana bu mektubu niçin yazdım onu anlatayım:
Aslıcığım..Meramıma gelmeden önce sana bir soru sorayım: Bu gün hiç kafa derin üzerinde iki ayrı bölgede kaşıntı filan hissettin mi ?
Valla şekerim böyle birden bire pattadanak söylemek istemezdim ama hissetsen de hissetmesen de boynuzlanıyorsun şekerim. Gözlerimle gördüm, kulaklarımla şahit oldum. Vallahi, billahi… Yalanım varsa iki gözüm önüme aksın.
Bu gün biraz meyve-sebze almak üzere markete gitmiştim. Alacaklarımı aldım kasaya yanaştım ama kalabalıktı kasa. Benim önümde otuz yaşlarında bir delikanlı, onun önünde de markette bulunan her cins üründen bir tane almış olan bir bayan, üç adet market arabasıyla sıra beklemekteydi. Market adı vererek reklam yapamayacağım. Semte gelince..Benim oturduğum semti kime sorsan söyler sana…İşte o semtteki caddelerden biri üzerindeki marketlerden biri…Burada zaten dört tane market var…Bir ağacın adıyla anılan caddenin başındaki market… İşte o marketteyim.
Benim önümdeki delikanlının önündeki bayanın eşyalarının kasadan geçmesi, poşetlere yerleştirilmesi, bayanın cüzdanı içindeki kredi kartını bulmak için çantasının içinde define dedektörüyle arama yapması filan derken bayağı bir zaman kasanın başında dikileceğimiz kesindi artık. İşte biz, yani o delikanlı, ben ve benim arkamdakiler sıkıntı içinde beklerken delikanlının telefonu çaldı. Arayan sendin Aslıcığım. Diyeceksin ki ‘’Nereden biliyorsun ben olduğumu?’’ Şuradan biliyorum ki delikanlı ‘’ Buyur Aslıcığım ‘’ dedi.
Sonra sen delikanlı’ya nerede olduğunu sordun. Peki bunu nereden biliyorum? Delikanlı’nın telefonunu mu dinliyorum? Hayır. Öyle dinleme filan yok. Ben paralel miyim ayol? Nereden anlayacağım. Sen eğer ona ‘’ Neredesin?’’ diye sormamış olsan o sana ‘’ Nerede olacağım hayatım muayenedeyim’’ der miydi?
Vallahi, billahi neredeyse bağıracaktım: ‘’Aslı inanma. Yalan söylüyor ib… Şu anda markette meyve , çerez filan aldı. Kim bilir hangi aşüfteyle zıkkımlanacak ’’ Diye. Lakin bir delikanlıya baktım, bir kendime baktım; ben gözüm diyim sen anla işte oram yemedi böyle bir Arnold Şıvarzeneger ile kapışmayı.
Utanmaz terbiyesiz herif. Onca insanın içinde resmen yalan söylüyor ‘’ Nerede olacağım hayatım, muayenedeyim ‘’ Diye…Doktor mu bu puşt? Neyse sen bana yazarsın daha sonra.
Valla Aslıcığım ben üzerime düşen insanlık görevini(!) yaparak durumu sana yazdım…Bundan sonrası sana ait. Artık parçalar mısın o herifi yoksa ‘’ Aşk her şeyi affeder ‘’ mi dersin o senin bileceğin iş.
Aslında seninle daha uzun muhabbet etmek isterdim Aslı ama mektubuma burada son vermek zorundayım. ‘’ Kadın ve dedikodu’’ Başlıklı bir makale yazacağım da…
Not: Bu Hikayede geçen kişi, kurum ve kuruluşlar tamamen gerçektir.
YORUMLAR
Ah hocam, ne çok tema içeriyor yazılarınız, hem güldürüyor hem de biraz sarsıyor insanı, toplum ne halde baksanıza, insanımız, doktor da olsa herkesin duyup anlayabileceği bir yalanı, kalabalık bir mekanda söylemekten çekinmiyor. Hastalarına Allah şifa versin ne diyeyim. Allah gençlerimize akıl, fikir versin.
Hocam Murat Menteş in Ruhi Mücerret kitabını okudunuz mu? Tam size göre..
Saygılarımla
gülümseyerek okudum
hele başının kaşıntısı hemen anladım boynuzlarının çıkmasını
ah ne diyem bu zamanda boynuzsuz insan var mı acaba ama kızlar da ama erkeklerde
kötü zamandayız
sanatçılar durmadan eş değiştiriyor millette bir şey sanıyor onlara uymaya çalışılıyor
ne denir
anlatım yine her zamanki gibi güzeldi saygı selamlarımla
Alemsin hocam vallahi...
Bir cümleden, koskoca bir yazı çıkarmışsın.
Çok da güzel ve anlamlı olmuş.
Karşıdaki,
gürültülerden anlamamış mı acaba durumu?
Market nere, muayenehane nere?
Ne demeli?
Hayatımızın sevimsiz gerçekleri işte.
Bir mucize olsa da,
Aslı'nın yolu düşse buralara.
Ve,
gerekene, gerekli dersi verme şansını yakalasa...
Güzeldi yine hocam.
sami biberoğulları
Karşıdaki gürültüden olayı anlayamaz. Çünkü hastaneler de baya gürültülü ortamlardır bizim memlekette.
Bunlar hayatımızın sevimsiz gerçekleri maalesef lakin böyle gerçekler olmasa biz yazarlara yazacak konu kalmıyor)))))
Aslı buralara gelmesin. Valla kadın milletinin sağı solu belli olmuyor. ''Sen benim aşkımla aramı bozmak mı istiyorsun'' Diye kabağı benim başımda da patlatabilirler.
Selam ve sevgiler.
Hocam gecenimn bu saatinde aslının mektubunu okumakta hoşdu bende diyorum bu aslıda nerden çıktı diye Hocam eskiden biz bir tane buldukmuydu ikincisine asla bakmazdık ısrar eden olursada sevdiğim var deyip uzaklaştırmaya çalışırdık o gnler şimdi eskilerde kaldı şimdiki gençlerin beşmidir sekizmidir sayısını belki kendide bilmiyordur onun için durumu idare etmek için böyle süslü yalanlar olağandır saygılarımla
Kıymetli hocam
Yazınızı okudum ama kafama takılan şeyler var!
Siz aslıyı tanımıyorsunuz aslıda sizi o halde mektubu kime gönderdiniz?
Marketten detektörü alıp ne yapacaklar?
Adamın ib….olduğunu nasıl anladınız?
Aslının kafası niye kaşınıyor bitlenmiş mi?
Buradaki espriyi anlayamadım ama gözünüz için adamın muayene hanesine gitmenize çok güldüm))))))))))))
Kaleminize sağlık ilahi hocam))
Hayırlı geceler.
sami biberoğulları
Bu gün konuştuğu sevgilisi ya da kocası '' Şu anda muayenedeyim hayatım ''Diyen bütün Aslılar bu yazının muhatabıdır. Adı Aslı olmayanlar yırtmış durumda yani.
Marketten dedektör alan yok. Yaşlı kadının çantası içindeki cüzdanı ve cüzdanın içindeki kredi kartını bulabilmek için kullanıldı o dedektör. Kadın kendi gayretleriyle bulamıyordu çünkü.
Aslı asla bitlenmez. Sen sevgilisi doktor olan bir bitli Aslı gördün mü hiç? Onun kaşıntısı resimde izah edilmiş durumda..O sivri kemik parçacıkları çıkmaya başladığı için.
Gözüm için o herifin muayene hanesine gider miyim hiç? Yok öyle bir şey. İftira..İnanma...
Selam ve sevgilerimle.
bir alemsin ya abim yaa çok ağladım okurken dermişim..
sende diyeceksin ben çok mu duygusal yazdım bak meltem yine okumadan yorum mu yazdın diyeceksin : ))
tek kelime ile süperdi.. öpüyorum ellerinden..
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Hocam sen "muhbir" misin yoksa "muzır neşriyatı takipten sorumlu genel müdür sekreteri" misin?
Yok yok.... "müzevir" en doğru tanım olur burada...
Kapıya alacaklı geldiği zaman "oğlum, babam evde yok de.." diyerek çocuğu kapıya salan bir baba ile "sakın yalan söylemeyin, ağzınıza biber sürerim ha!"diye ders nasihat eden annelerin yetiştirdiği çocuklardan birisidir senin gördüğün.
Tövbe tövbe...
Neyse... Güzeldi yazı... gülümsedim demiyeyim resmen güldüm... kahkahalarla hem de bu saatte...
Allah (C.C.) da seni güldürsün..
Selâmetle...
sami biberoğulları
Bu gün markette şahit olduğum bir olayı biraz böyle ballandırarak anlatayım dedmiştim.
Adam o kadar kişinin içinde markette '' Muayenedeyim '' Diyor ya...)))))))
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Valla sizin semte kadar gelirim ondan sonra ayıkla pirincin taşını.))))))))
Selam ve sevgilerimle.
!.sean.!
sami abi çatlasın. aslıya anlatsın bizide:))
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.