- 583 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şarap Kızılı Sevdalar
Onsekizinci yılın ilk günleriydi, sevilmek henüz keşfedilmemiş bir hazineydi. Biz aşkı iyi bilir ama anlatamazdık. Her kadın kadınımız, her erkek düşmanımız değildi. Mahallemizde nefes alır, delikanlı dendiği zaman "efendim" diyebilmeyi haketmeye çalışırdık. Akvaryumlu meyhanelerde kara gözlü sevgiliye yazdığımız şiirlerdi hayatın tadı. Rakı beyazı olsun isterdik ömrümüz,kirlenmemiş.Fakat biz kalbimize şarap kızılı akıtanları severdik.
Onu mahalle girişinde bir saniye görmekti sevdalı olmak. Yürüyüşümüz değişirdi aşkın gözlerine bakınca, kalbimiz büyürdü sanki nefes alamazdık. İsmi anılınca gönlümüzde deprem koparan sevdiğimizin damarlarında atardı sanki canımız. Küçük odalı tek katlı evimizin camına sarkan kirazlarla karın doyurup, anneye verilen bir öpücükle çıkılan sokaktı en gizli saklımız. Bilmeyen sevgiliye bir bakış için saatlerce beklemekti aşkımızı ilanımız.
Sevdiğimizin rüzgarında hem baharı hem kışı yaşardık. Sadece bir an geçse yanımızdan ne isterdik başka, saçlarında açan papatyaları sayacak kadar kalsa sokakta. Konuşmak, sesini duymak ne büyük heyacandı, hiç o kadar cesur olamadık.Bilmeyen sevgili başka bir aşka gittiği gün bile...
Sonra yine akvaryumlu meyhanede yazdık şiirlermizi. Acımızı rakıyla kalbimizi kızıl şarapla boyadık. Hep sustuk hiç ama hiç konuşmadık. Kapı açıldı hüzün girdi içeri,biz delikanlıydık kalktık masamızda yer açtık.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.