- 745 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
FİLİSTİNLİ ÇOCUK...
Muharrem Ceylan...
Araştırmacı Yazar..
[email protected]
Çocuklar dünyanın tüm inançlarında kutsaldırlar..Çünkü onlar İnsanoğlunun geleceğidir..Yarının
mutlu ve huzurlu dünyasının mimarlarıdır..Hangi düşünce sisteminden olurlarsa olsunlar..Onlar mahsundur,sevgi halesinin tek muhataplarıdırlar..
Bir yerde çocuklar hunharca katlediliyorsa ve dahi konuşması lazım gelenler susuyorsa,İnsanlık adına çok büyük bir dram var demektir..
Ey Dünyanın kibirli Liderleri;bir şeylerden korktuğunuz ortada;ama vijdanınızın sesini dinleyin,bu kanı durdurun..Çocuklarınızın tepkilerinden belki şimdilik kurtulabilirsiniz ama,gelecekte torunlarınız sizleri mutlaka yargılayacaklardır..Filistindeki vahşeti önleyemediğiniz için..
Gazzeye sıkışan iki milyona yakın bu garip insanların hikayesi nasıl başladı..Dünyanın tek açıkhava hapisanesi nasıl oluştu..Zaman tünelinden girip öyküyü ilgililenlere sunalım:
Her şey 1897 İsviçre Basel de başladı..Siyonist Lider Thedorl Herzl toplanan siyonist kongrenin başkanlığına seçildi ve hedefler belirlendi..En önemli karar en geç elli yılda Filistinde bağımsız bir devlet kurmaktı..
20 .YY başında Siyonist Başkanı Osmanlı Sarayında görüyoruz..Teklif 2.Abdülhamide,oldukça da cazip...Filistinde toprak karşılığı; Osmanlının dış borçlarını ödemek...
Dış borç yükünden kurtularak,ekonomik olarak ezilen geniş halk kitlelerini rahatlatıp,Ülkede istikrarı sağlayabilme varken cevap: Hayır...
Siyonist HERZL bir sonraki yıl da yine Yıldız Sarayında,teklif bu kez daha cazip, israr katsayısı daha yüksek..
Cevap anlaşılır bir dilde olur..FİLİSTİN TOPRAKLARI BANA AİT DEĞİL, MİLLETİMİNDİR.BEDELİDE ŞEHİTLERİMİZİN KANIDIR...
T.Herzl 1905 te ölür fakat Siyonist Kongrenin kararları yürürlüktedir..Sonraki liderler de hiç boş durmaz ,1917 de Balfour Deklarasyonu yayınlanır..Filistinde bir bağımsız siyonist devletin kurulması;1.Dünya Savaşının o sıcak atmosferine rağmen yeryüzünün gündemine oturmuştur...
Osmanlı Padişahına teklif edilen çil,çil altınlar piyasadadır..İtalya,Fransa,ABD ve İngiltere deklarasyonun ateşli savunucuları kesilirler...
Filistin Cephesinde Eylül 1918 de İngiliz General Allenby.Mareşal Liman Van Sanders komutasındaki Osmanlı Ordusunu yener ve Kudüs düşer..
Bu gün Tel Avive gidenler,kentin en büyük caddesinin isminin ALLENBY STREET olduğunu açık seçik olarak görürler..
Artık bütün yollar açılmıştır,dünyanın dört bir yanından Siyonistler Filistinde çiflikler satınalmaya başlamışlardır..Fakat tüccarlar ve entellektüeller başta olmak üzere istenilen akış sağlanamamıştır bölgeye..İkinci Balfour deklarasyuonu 1926 da tekrar duyrulur..Yine de göç politikalarında beklenen seviyeye ulaşılmaz..
1939 da 2.Dünya Savaşı başlar..Hitler mahsum Yahudileri çocuk kadın yaşlı genç demeden fırınlarda canlı,canlı bile yakarak katletmeye başlar..1945 te savaş bittiğinde Dünya Milletleri harpte kaybettikleri otuz milyon insanı değil,acımasızca katledilen Yahudileri konuşmaktadır...
1948 de Filistin topraklarına dünyanın dört bir köşesinden Yahudiler akmaktadır artık.Aynı yıl Siyonist devlet dünya sahnesine çıkar.. Nihai amaç Nilden Fırata kadar olan bölgede Büyük İsraili gerçekleştirmektir..
İşte bu tarihten sonra Filistinliler için acı dolu günler başlamıştır..Toprakları zorla ellerinden alınarak sürgün üzerine sürgün zamanıdır,zaman..
Yurtlarından atılan bu mazlum halk,kamplarda bile katlima tabi tutulur artık..Gazze şeridi ise,son sürgün mekanlarıdır..Arkaları ve yanları zalim tarafından sarışlmış,önleri deniz,hayatlarını sürdürebilecekleri, Mısır tarafında küçük bir kapı,onu açanda sinsice devriliyor...
Yaşam tünelleri, savaş sebebi;çoluk,çocuk,genç,yaşlı demeden acımasızca uygulanan katliam...Hedef vaad edilen topraklara ulaşmak için;Gazzeyi Siyonist Devletin topraklarına katmak..İnsanlığın zerre kadar değeri yok,Filistinliler bir malozdan farksız, yok olup gitmeli...Her yerde ölüm..Uygulanan acımasız güç gösterisi, akan oluk oluk Müslüman kanı..
Ey sabi mazlumlar,biliyor ve inanıyoruz ki mekanınız Cennet..Bizler ise hiçbir şey yapamamanın ezikliği içindeyiz..Affedin bizleri..Utanıyoruz kendimizden ve çocuklarımızdan..
Anlamlı sevincimiz ise; Milletimizin, bütün ayrıştrmalara rağmen tek yürek olup, her ferdinin bu vahşete bütün dünyada en anlamlı tepkiyi göstermesidir...
Bu sınırsız infiale rağmen, Siyonistlerle,Yahudileri ayırt ederek takdire şayan bir feraset içinde olmaları;
Büyük Devlet olma yolunda önemli bir adımdır..
İyi ki dünyada Türkiye var..
Mevla bu asil Milleti yeryüzündeki mazlumların hamiliğinden hiç bir zaman ayırmasın..Güç versin, dirliğini beraberliğini pekiştirsin..Zalimleri cezalandırsın..
AĞLAYAN ÇOCUK....
yemyeşil bir zaman
bir tablo gibi mekan
buradan ulaşılabilir mi güzellikler ülkesine
bu ağcı kesen kim
yaprakları ağlıyor
bir horoz ötüyor dağın yamacından
kuşlar gurup gurup koşuşturuyor
uzaklara
miyavlıyor bir kedi
açlıktan besbelli
kıpır kıpır bir balık
sörf yapıyor hiddetle suyun üzerinde
filistinli
gözü yaşlı bir çocuk
bir muştu haykırıyor
duyabilene
anlayabilene
bilene