- 1237 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
BAZI ANLAR VARDIR Kİ..!
Hani,plakasında”MUTLUYUZ”yazan taksiler vardır.Damatlar ve analar o arabayı gözler.Köşeden görününce,ön kaportasında oyuncak bebek oturtulmuş araba,yürekler cızzz eder…Ta ki,gelinin,arabadan eve adım atışına kadar…Ne mutlu ve tarifsiz andır o an…
Bir zarf açılır,içinden,yılların beklenen sonucu çıkacaktır…İşte o an,her şey durur ve okunan yazıya göre,yüreğin atışları da değişir…
Bir telefonun öteki ucundasınız…Duyacağınız her kelimeye odaklanmıştır tüm yürek ve teniniz…Adı bile olmayan bir bebeğin adı,bebek ......... öldü denir,öteki taraftakine…Yığılırsınız küllerinizin üstüne…Atomlara bölünür yüreğiniz ve tevekkülle “inna lillah veinna ileyhe raciun”ayeti dökülür solgun dudaklarınızdan…
Son sınav hakkınızı da kullanmış ve sonucu öğrenmek için,yaklaşırsınız sekretere…Duyacağınız rakam,ya sizi orada buhar edecek,ya da tarifsiz bir yürek helecanı içinde,ılık ılık bir şeylerin akıp gittiğini hissedeceksiniz tüm zerrelerinizde…İşte duydunuz o beklenen rakamı…Kimbilir,ne haldesinizdir o an…
Bir çocuğunuz doğmuştur,çok uzaklarda…Ama,siz,ne onu görecek,ne de öpecek hal üzeresinizdir..Belki,,telefondan,o dünyanın en tatlı ağlama sesini duyarsınız…Aylar sonra,evinize ilk adımı atar atmaz,yüreğinizdeki o hasret en zirvededir…Elinizi,bebeğin üstündeki yazmaya doğru şöyle bir uzatacaksınız…Yazmanın altındaki yüz,göz ve kokuyla yüzyüze geldiğiniz o an var ya…Ne desem ki,nasıl tarif etsem ki o anı…
Elleriniz titreyerek,yüreğinizde acı ile tatlı karışığı yoğun bir duyguyla,bağlarsınız kızınıza kırmızı kurdelayı…Düğün alayı geldiğinde,yüreğinizde tanımsız ve karmakarışık duygularla,geçiverir kızınızın tüm hayatı saniye saniye yüreğinizden…Dua ve aminlerle,kendi ellerinizle bindirirsiniz arabaya kızınızı..Hüzünlü bir melodi çalmaya başlar,davul ve zurnalar…İşte o an,işte o an var ya….
Kendi ellerinizle korsunuz mezara babanızı,daha dün akşam ellerinden tutup,yanağına buse kondurduğunuz o muhterem babanızı ve son kez dokunursunuz kefenin altındaki o tene…(Aslında dokunduğunuz kendi teninizdir,çünkü siz o bedenden,süzülüp geldiniz)O,mezar denilen toprağın altındaki cansız ama,kutsal bedene bakarsınız son kez…Dayamalar konulup,üzerlerine hasır örtülüp,kürek kürek toprak konmaya başlanır mezara…Dudaklarınızdan”Ölüm son değil…ölüm ahirete açılan bir kapıdır”sözleri dökülür imanla…Toprak tümseğe son kez bakar ve “kabrin cennet olsun baba”diyerek,babasız,yani yetim bir çocuk gibi,evinize yürürsünüz,gözyaşları içinde…
Bir kelimeye endekslenmiştir tüm zaman,sizin için…Bu kelime,ya yüzünüze,ya telefonla,ya da telin öteki ucundan gelecektir…O tek kelime,ya dört harfli “evet”veya beş harfli “hayır”kelimesidir…O kelimenin çıkacağı dudaklara,o kelimenin yazılacağı ekrana,o kelimeyi duyacağınız ahize kilitlenirsiniz…Ve işte,duydunuz,okudunuz ve işittiniz o kelimeyi…İşte o an,ya yıkılır,ya da yüreğinizin dehlizlerinde milyonlarca kez tekrarlanır ve yankılanır o kelime…
Elinizdeki kahve tepsisiyle,kapının ardında,bazen göz ucuyla,bazen kulağınıza,içerden gelecek seslere odaklanarak,beklersiniz tüm heyecanınızla…Öyle ya,babanız,anneniz ve diğer aile bireyleri,sizinle ilgili bir karar verecektir,dünür tarafına…Bazı kelimeler dökülür,babanızın ağzından..O an,ya kahrolursunuz,ya sevinirsiniz çocuklar gibi…Bu kahroluş,bazen istenmediğine verilmek,bazen sevdiğine verilmediğine çıkar…O tarifsiz mutluluk da,bazen sevdiğine verilmeğe,bazen de,sevmediğine verilmediğine çıkar o an…
Bazı anlar vardır hayatımızda.Tanımsız,tarifsiz ve içine yıllar aylar sığabilen anlar…Zaman donar kalır,o anlarda.Tüm yaşamımız,o anlara bağlıdır bazen…Bazen de,zaman durur,düşünemez,duyamaz ve işitemez oluruz,tarifsiz bir zaman diliminde…
Hani,bir şarkının mısralarında “Öyle bir an geldi ki,seni mehtap sandım”şeklinde mırıldanan,kaç an vardır hayatımızda?Bazımız,o anları hatırlar ve derinden,gizli gizli içimize akıtırız,o anların bizdeki izlerini…Bazılarımız ise,mısralara döker,bazılarımız ise”kadehlerde aradım,o dudak izlerini”der,melodilerdeki o gizemli sırra,yalancı emziklere ve tesellilere sarılırız…Bizi,hayvandan ayıran en büyük özelliğimiz, duygularımız olduğuna göre,insanlar adedince unutulmaz o anlar var demek ki…
YORUMLAR
Yine agliyorum, seneler de gecse ogunden sonra malesef aci kayibimin aciligi dinmiyor!
Bazen 'baaaaaaabbaaaaaa' diye bagirmak isterim, babamin kollarina kosarak.
Bana sarilsin,opup,koklasin,saclarimi oksasin ve beni Ne kadar cok sevdigini soylemesini istiyorum.......
Bekliyorum,bekliyorum ama olmuyor oyle bisey.
Hayat herseye ragmen guzel Ve dolu dolu yasamaya deger......
Yureginize,kalbinize,ellerinize saglik dost.
Rabbim hepimize yardim etsin. Amin!
( Bazı anlar vardır hayatımızda.Tanımsız,tarifsiz ve içine yıllar aylar sığabilen anlar…Zaman donar kalır,o anlarda.Tüm yaşamımız,o anlara bağlıdır bazen…Bazen de,zaman durur,düşünemez,duyamaz ve işitemez oluruz,tarifsiz bir zaman diliminde…) Yağmur İnal adlı bir yazarın yazısında okumuştum.. ( susarak mutlu olabilirmi insan ? ) bazen basiretimiz bağlanır... sus kalırız... kader deriz.. her birimiz malum kaderciyiz... önemli kararlarımızda... konuşmak yük gelir sanki... hayatlarımız gözlerimizin önünde şekillenir oysaki... ama herşeye bir söylecek bulan dillerimiz.. sus olur... işte bu yazımız gereğidir... yaşamamız gerektiğinden belkide birşey bağlar bizleri... her birimiz bir hikaye yazarız hayatlarımızda.. acı.. tatlı.. lakin herşeye rağmen tüm zorluklara ve çekilmezliğine rağmen hayatın... içinde güzel şeylerde buluruz.. Aşk gibi... Sevmek gibi.. Çocuklar gibi.. Mutlu olmaya değer şeyler gibi... önemli olan sıkıntıların içinde bunları görebilmek sanırım... ve görüp herşeye rağmen yaşadığına şükredebilmek... :) yazınızla yorumumun pek alakası olmadı farkındayım.. ama yazınızın bana hissettirip.. gönlümün de dile döktüğü şeyler bunlar... sizinde gönlünüze sağlık.. Saygılarımla....
serin mavi
An dediğimiz o en kısa zamanın içine baktığımızda,bölünmüş ömür dilimlerini gizlediğini görürüz.O an ki dile gelse bazen doğumu bazen ölümü bazen en büyük korkularımızı bazen de tarifsiz sevinçlerimizi anlatır.Koca bir ömür an gibi geçer de bazı anlar vardır ki hayat gibi uzundur.
Değerli arkadaşım ne güzel bir konuyu ele almışsınız.Sıcak ve tatlı üslubunuzla ne güzel işlemişsiniz.Ah beni ne anlara götürdü bu yazınız.Kah gülümsedim,kah üzüldüm.
Güzel yüreğiniz dert görmesin ve güzel anlar yakanıza düğme gibi ilişip hep orada kalsın.Sevgi ve saygılarımla.