- 662 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NAGAZAKİ'DE YAĞMUR
Rus şair İlya Ehrenburg 1891-1967 yılları arasında yaşadı. Ehrenburg bir mühendisin oğludur. Çocukluğu Kiev’de geçti. Bolşeviklerin devrimci örgütleriyle ilişki kurduğu için Liseden atıldı. 1908 de tutuklandı. Aynı yıl Paris’e gitti. Burada çıkardığı ’Yaşıyorum’ ’Tekdüze Günler’ adlı ilk şiir kitaplarında, simgeci şiirin biçimci anlayışın etki alanındadır. Birinci Dünya Savaşı, Ehrenburg’un düşünceleri ve yönelişi üzerinde büyük bir etki yarattı. 1916 yılında yazdığı ’Arifeler Üstüne Şiirler’ adlı şiir kitabında burjuva gerçekçiliğini, emperyalist savaşı yeren şiirler yer aldı. 1917 yılında devrim Rusya’sına döndü.
İlk nesir yapıtı olan ’Julio Jurenito’nun Olağanüstü Serüvenleri ’adlı romanını, yine yurt dışında bulunduğu bir sırada, 1922’de yayınladı. Birinci Dünya Savaşı ortamında ele aldığı bu felsefi yergi romanı , Sovyet Rus nesrinin başlıca yapıtları arasındadır. Bu ilk yapıtından sonra yaratıcılığını anlatı alanında sürdüren ve ’Avrupanın Yıkımının Tarihi’, ’İkinci Gün’, ’yetişkinler İçin Kitap’adlı romanları yayınlayan Ehrenburg, savaş muhabiri olarak İspanyol İç Savaşı’na katıldı. 1941-42 yıllarının ürünü olan ’Paris Düşerken’ ve 1947’de yayınlanan ’Fırtına’adlı romanlarıyla çağdaş Sovyet ve dünya edebiyatının en önemli yazarları arasında yer aldı.
’Fırtına’nın devamı olan ’Dokuzuncu Dalga’ adlı romanı, 1951’de sosyalist toplumun sorunlarını eleştirel gözle incelediği ve sovyet basınında geniş tartışmalara yol açan ’Buzların Çözülüşü’romanı 1956’da yayınlanan Ehrenburg’un ’Savaş’adı altında üç büyük ciltte toplanan makaleleri, 1961-65 yılları arasında altı büyük ciltte yayınlanan ’İnsanlar Yıllar Yaşam’ başlıklı anıları:Sovyer edebiyatının deneme-anı türünde en önemli yapıtları arasındadır.
Ehrenburg, yaşamının sonuna kadar zaman zaman şiir yazmayı ve yayınlamayı sürdürdü. 1972’de yayınlanan seçme şiirlerine önsöz yazan şair Boris Slutski onun için şöyle diyordu:
’Düşünceleri ve duyguları için, en basit, en doğal, en doğrudan ve kısa anlatım yolu arayan bir şairdir. Şaşırtıcı bir yalınlığı vardır. Tanık olduğu savaşların insanlara getirdiği acılar şiirlerinde geniş ölçüde yansıyan Ehrenburg’un özellikle olgunluk dönemi şiirlerin de, inandırıcı bir karşılıklı konuşma , bir iç dökme üslubu egemendir.’
İlya Ehrenburg!a ayırdığımız yazımızı onun ’Nagazaki’de Yağmur’ adlı şiiriyle noktalayalım:
Yağmur volta vuruyor Nagazaki’de, sinirli öfkeli
Küçük kız korku içinde tutuyor elinde kör bir oyuncağı
İstenmeyen bir yağmur bu, ağaçlar hoşlanmıyor ondan
Vişneler çiçekte, başlamış bile çiçek dökümü.
Külle karışık bir yağmur bu, sessiz ölümlerle dolu bir yağmur
Kör olmuş oyuncak bebek, küçük kızda kör olacak yarın
Zehir yapılacak bir çocuk tabutunun tahtasından
Tasa ve uzun süren kötülükten baharat yapılacak
Kötülük yağmur gibidir , kaçıp gizlenmek olanaksız ondan
Balıklar çıldırıyor, gökten yere düşüyor kuşlar
Güvercinler karga sesi çıkarmaya başlayacak birazdan
Suskun sazan balıkları birbirlerini ısırmaya ve ulumaya başlayacaklar
Kır çiçekleri dişlerini geçirecek etine insanların
Hava inleyecek göğüste, yüreği emecek kemirecek
Bu yağmur gibi , kötülüğe de dayanmaya gücü yok artık Nagazaki’nin
Senin ölmene göz yummayacağız Nagazaki !
Ey uzak , yeşil ve sakin kentlerin parklarındaki çocuklar
Bir şeye inanmak ya da inanmamak değil artık burada söz konusu olan
En yalın anlamıyla insan yaşamıdır söz konusu olan burada
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.