Uyumaya Yüz Tutmuş Çocuk Yüzü
Yavaş yavaş yağıyor yağmur, hiç acelesi yok, gücünün farkında, hareket ettikçe ve çırpındıkça kenisini güçlü sanan insanoğluna inat, yavaş yavaş ama kararlı düşüyor insanın başına, koluna omzuna...
Bir kararlılık ve vurdumduymazlık var yağışında. Bir yandan da bir uyarıcı misali rüzgar eşlik ediyor ona, yüzyıllardır, belki de milyonlarca yıldır ayrılmaz iki yoldaş, önce bir öncü birlik olarak rüzgar gelir, ve biraz daha duygusal ve kırılgan olan yağmura zemin hazırlar; insanı uyarır gibi.
Güneşin gökten göz kırpması da bir başka güzel yağmurlu ve rüzgarlı havalarda, hele bir de bir zamanlar yeni olan güne elveda demeye yaklaştığımız, hani şu havanın bunaltıcılığının hafiflediği, ve insanı baştan çıkarırcasına okşadığı o akşamüstü saatlerinde. Hani insanların artık barınaklarına geceyi geçirmek üzere çekildikleri, ve her şeyin artık yavaşladığı, bitmeye yüz tuttuğu o saatlerde... Güneşin mesaisinin sonuna geldiği, vardiyeyi tunça benzer aya bırakmak üzere olduğu o anlarda...
Yağmur da öyle yağıyor, yavaş yavaş, hiç acelesi yok. Durdu duracak, ama umursamaz, sanki fazladan üzerine yüklenmiş bir görevi ifa ediyor gibi ağırdan alıyor, ne de olsa bir an önce kapalı duvarlar içindeki evine gitmek gibi bir derdi yok.
Bu havalarda kapalı kapılar, örtülü duvarlar arasında durulmaz, ruh sağlığıma zehir akıtır bu havada kapanmak. Açılmalı havalara, serinliklere, üzerine yağmur damlası düşmüş ağaç yaprağına, ıslak toprağın çıkardığı kokuya, oksijene, doğaya... Yağmur damlalarının tenle temasına izin verilmeli.
Bir de yüksekçe bir yerden şehre bakmalı, her şeyin mesaisini tamamlamaya başladığı saatlerde. Başka hiç bu kadar taze ve yorgun göremeyeceğim anlarda..
O zaman işte, ancak o zaman, başka zamanlarda Enkara ya da Taşkent gibi gözüken Ataşehri, sevimli bir çocuk yüzü gibi gözükür gözüme, uyumaya yüz tutmuş...
YORUMLAR
Bir kararlılık ve vurdumduymazlık var yağışında. Bir yandan da bir uyarıcı misali rüzgar eşlik ediyor ona, yüzyıllatrdır, belki de milyonlarca yıldır ayrılmaz iki yoldaş, önce bir öncü birlik olarak rüzgar gelir, ve biraz daha duygusal ve kırılgan olan yağmura zemin hazırlar; insanı uyarır gibi.
yağmur olmuş
yağmış sözcüklerin
kocaman kutlarım seni sevgili dost...
Yağmur da öyle yağıyor, yavaş yavaş, hiç acelesi yok. Durdu duracak, ama umursamaz, sanki fazladan üzerine yüklenmiş bir görevi ifa ediyor gibi ağırdan alıyor, ne de olsa bir an önce kapalı duvarlar içindeki evine gitmek gibi bir derdi yok.
Bu havalarda kapalı kapılar, örtülü duvarlar arasında durulmaz, ruh sağlığıma zehir akıtır bu havada kapanmak. Açılmalı havalara, serinliklere, üzerine yağmur damlası düşmüş ağar yaprağına, ıslak toprağın çıkardığı kokuya,, oksijene, doğaya... Yağmur damlalarının tenle temasına izin verilmeli.
tebrikler yazara..güzeldi...sevgi saygı selamlarımla..