Hikmetli mektuplar- 13 / Tarih:28 Mayıs 2014 ---.'İsteyerek ve zorla gelin dedik;isteyerek geldik dediler.'
Tarih:28 Mayıs 2014 Çarşamba 20:09:21
en( 5/28/2014 )
---------------------------------------------
Esselamu aleykum değerli hocam,
Dualarınıza amin diyorum, çok teşekkür ediyorum yeni dua için de. Namazlarımdan sonra okuyorum 21 besmeleyi, inşallah maneviyatta yerini bulur. Ve inşallah, dediğiniz gibi, yüce Rabbim kimseye gücünden fazla yük yüklemez.
Eşimle boşanma eşiğine geldik sanırım hocam. Ortada çok büyük sorun da yok, ama genel anlaşılmazlıklar yüzünden... Ben hep aramız iyi olsun istedim, ama hissettiğim kadarıyla, onun için benim olmam olmamamdan pek farklı değil. Tabi ki isterdim beni sevmesini, adım atmasını, ama boşuna beklediğimin de farkındayım biraz. Ben de artık ilk adım atmak istemiyorum, kalbim çok kırık, daha da kırılacak. O soğuk bir insan, problemleri görmezden gelen, ben de görünürde ondan daha iyi kazanan, her şeye sahip kendine yeterli biriyim, belki de bu yüzden kötü davranıyor bana karşı. Çalışmadığım dönemde daha iyiydi... Şimdi acaba beni bir bayan olarak değil de, sadece belli hedefleri olan görev makinesi olarak mı görüyor, acaba bayanın çalışması eşinin sevgisini mi öldürüyor. Ama sahiplenmek istiyorum kocam tarafından, bunu anlamıyor mu acaba.. En azından anlayan bakışı olsun üzerimde eşimin istiyorum. Ama beklentilerin acı getireceğini de biliyorum, doğum günümde kahveye gidecek, evde ağlayacağım... Çok ağladım her kavgada, artık ağlamak istemiyorum. Demek ki ben de hata yapmışım ve sonucunu alıyorum şimdi. Aslında Allah’tan her şey. Verdiği bu içimdeki acıyı hafifletsin inşallah, çok zor. Şükür, her şeyin hayırlısı. Ben de kusursuz değilim tabi, hiçbir zaman "koca hakkı" nedir anlamadım ve hakkını da vermedim, şimdi eşimden sıcaklık beklemek hakkım değildir artık...
Kızım babasını çok seviyor. Araları da iyi. Şimdi kızımın okula başlama zamanı, kötü etkilenmesini istemiyorum. Gururumu kırıp, hiç bir şeye itiraz etmeden eve gidip gelmeye devam mı edeyim hocam. Her şeyin düzelmesi için dua mı edeyim. Bilmiyorum, kötü şeyler de geliyor aklıma. Allah korusun. Onun soğukluğu, benim aşırı hassas yapım bir arada zor galiba. Zaten ben evliliğe pek uymuyorum herhalde, genel insan ilişkilerim de pek kuvvetli değildir. Oysa ne güzel başlamıştı her şey, seviyorduk bir birimizi. Hala da seviyorum aslında, ne yalan söyleyim, ama bir yerden sonra kırılan kalp geri adım atamıyormuş...
Ne yapacağımı şaşırdım hocam, ama çok şükür, ilk kez Rabbim bana ağlamamak için güç verdi. Acaba okuduğum besmelelerden dolayı mı. Ve son zamanlarda hep düşündüğüm odak fikirler şunlar hocam:" haddimi aşmamam lazım". Duygusal olarak da, konuşma olarak da, davranış olarak da. Hayat, bilirsiniz, insanı tahrik ediyor. Haddimizi bilmeye nasip etsin Rabbim. Bu düşünce-odak duam da etkiledi sanırım, görünürde sakinim. Bİr ara ilaç kullanacak oldum, ama baktım çoğu alkol zaten, kullanmadım. Ama bu gidişle psikoloğa gitmem şart oldu, gitmem lazım. Her şeyi yazıyorum defterlere, içim dayanılmaz oldukça, ama yeterli değil. Hem psikolog, hem dualarla, durum bir sonuca varır inşallah. Kadın olmak zor işte, yalnızlık korkutuyor, erkekler yalnızlıktan korkmaz, yalnız da kalmazlar, eşimin ailesi dibinde zaten. Benim evden çıkarsam gideceğim yer az, hatta yok.
Hocam, ne olursunuz, kusuruma bakmayın, içimi dökme gibi oldu, ama herkese sırtımı döndüğümde karşımda sizi görüyorum, yüzsüzlüğümü mazur görün. Anlatmış oldum işte. İnşallah yakında psikoloğa da giderim, dua da ederim ve her şey sonuca varır. İnşallah hayırlı sonuç olur ne olursa olsun. Boşanma da hayırlı olabilir mi, Ali hocam...
Selam es selame.
Aleykümselam değerli;
ademden kan,islamdan din kardeşim,
Hemen değil,sonra cevap yazmalısın dedim kendi kendime..
Kendi yükün kendine yeterken,zorlama nefsini,
yakma yeniden yeniden rahim yüreğini...
Ama rabbimden gelen bir hediyedir,
zamanlaması da haktır hükmüne vardım...
Acılarınızı paylaşıyorum...
Mevlamızdan kesin devalar diliyorrum...
Tecrübeyle biliyorum ki,her acı bir şifadır,
İnsanı kemale davet eden,zorlayan, cebri devadır...
’İsteyerek ve zorla gelin dedik; isteyerek geldik dediler.’ayet meali..
’Geçmişteki acıların çaresini bulur muydum,
acıları çekmeseydim bugünkü ben olur muydum.’
’diye yazmıştım yıllar önce ’’meğer töbe gizli şirkmiş’’ şiirimde..
Şundan mı, bundan mı, demeye ne hacet...
’Kimi seversen onu senden alacağım diyor’
rabbimiz..
Kimini erken kimini geç,alacağım...
Benden başkasına gönül verirsen
ya sevdiğini tarumar edeceğim
ya sendeki ben’i...
Ta ki kendi gönlüne dönesin
mekanımdır,yalnız beni sev,
her şeydeki beni...
Senin tedbirlerini düzen de benim,
Maşukun da / aşık da benim,
Farket,
o aşk tuzaklarını kuran da benim,
o tuzakları bozan da benim...
beni seversen eğer;
şirksiz,şirketsiz,
yalansız,
şüphesiz;
daha dünyada iken ezeli ve ebedi cennetimi veririm..
İşiten kulağın gören gözün olurum.
Küfürde inat eder,
sendeki beni görmezsen,
Doyasıya hem ölesiye sevmezsen özünü
fert değil,
<geçmişteki kavimler gibi,>
vadileri dolduran,ovalara miras kıldığım
millet olsan hakkından gelirim...
Yokluğa gönderir de nan/körlerimi
hiç yaşamamışa çeviririm...
Ben seni
ilahlar edinesin diye mi yarattım...
bakıp görmez misin
Sahsında;
iki denizin nurundan harcına sayısız hikmetler kattım...
Duy sesimi diye dursuz duraksız,
baktığnı,taddığın,duyduğun her şeyelere sana özel mesajlar attım..
şirkten güzellikle vazgeçmedin be gülüm,
kimi sevmen gerektiğini birtürlü bilemedin.
Bakma yarattığım
uzak uzak şeylere,
Güneşlere,aylara yıldızlara
oralarda olduğum kadar sendeyim,
gönül verme sakın hak bilmezlere,
kalbi kör, dili lal,varlığı zevallere..
’El kapılarını çalıp durma,bitiremezsin..
Hiç bir kulun verdiğiyle yetinemezsin...
Anla artık;
Sen benimsin,diyorum
Unutma
Seninle iftihar ediyorum..’
O bir ihtiyaçtır,mecburiyettir,
arkadaştır,teskini nefistir,beşeri hayale bir sığınaktır...
gönlüne gereçek yar benim,
ben verirsem ancak verebilir o sana huzuru....
ne hükmü var,
neye ermiş ki aklı,
gücü kudreti nedir ki seni dağlayacak...
azıcık üzerine gitsen
senden daha derin,
senden bin beter ağlayacak...
Bırak onunla,didişmeyi, uğraşmayı,
döndür kalbini bana,
yalnız bana,bana hasret aşkını gönlünü.
gel dediğinde var yanına,
onun
git dediğinde git,tenhalara..
Koru o yuvayı sakın ha yıkma
kız büyüsün
yalan dan bile olsa o yuva
mutluluktur masuma,
gelecek kim haklıysa onu bağışlar,
mutlaka görülür her dava..
kaybeden kaybeder,
kazanır kazanan
masum,
melek kızın kalır senden sana hatıra ..
hüküm kalbinde saklı,
en yakınında olan,rabbindir,şah damarından yakın
hem sıfatın O senin hem özün...
derdimi anlatsam fizana erer,
Yalan dünayada insan
düzenli
cennete hem / cehenneme girer..
ateşe düşünce ölürüm sanma
geçer....
sabreden kevser havzından içer...
’AziziM;
Bazılarımıza kısa
Bazılarımıza az biraz soluklu
Bitirilemez bir müfredattır,
Hayat;
Öylesine azim bir muamma.
Güneş olsan umursamaz,
Yanışlarını
Kutup olsan donuşlarını..
Giriş cebri,
Çıkışı cebri iki kapılı han..
Önceleri düzenli öğrenici,
Sonrası öğrenici hem öğretici,
Bir okul ki ille de okunan...
Vizeli girilen,
Mezun çıkılan;
En son ölmeyi öğreten,
Kişiye özel muammadır hayat’
selam es selame