- 614 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
354- bayan resim öğretmeni- ard. öyk. ( yeni yazım)
Kemal’e on puan verdi. Resmini beğenmişti. Kemal Odabaş yetenekli arkadaşımızdı. Sınıfımızda on puanı diğer alanlarda oluyordu.
Resim öğretmeni bayan: İhtimal ki diğer arkadaşlarımdan ismini anımsayan çıkar. Bir yıl dersimize girdi.
Resim ve müzik dersleri seçmeliydi. Amerika’da beyinin görevi gereği yaşamışlardı. İnceleme ve analiz yapma şansı olmuştu. Gördüklerinden dersler derlemişti.
Orta okul ikinci sınıftayız. Küçük kalbimiz ve dimağımızla öğretmenimizin ileri sözleri ve ileriye ümitlerini hissetmekte geçikmemiştik.
Seyrettiğimiz renkli bir filmin kağıda tasvirini yapmamızı istedi.
Ben kovboy filminin sahnesini, beğendiğim bir sahneydi, figürlerini gerçekçi ve beceremediğim yerde ise yazı, işaret gibi göstergeler ile vermeğe çalıştım.
Kompozisyon aynen aklımda; yol geçite çatıyordu. Yol başı inceyken çizilmiş soluk hatlar öne gelişte kalın, koyu ve genişliyordu.
Tepede ayaklarını sermiş bir kurt, bezirganbaşı gibi bekliyordu.
Gelenden, gidenden; hal ve hatır soracakmış gibi efeleniyordu.
Sınıfta işlerdik resim derslerini. İkiye ayrılmış sınıfımız, azlığından dolayı rahattı ve ıssızdı. Herkes işiyle ilgili arı gibi saf ve çalışkan sesler çıkarıyordu.
Bayan öğretmenimiz sıraları dolaşıyor. Resimleri ve genç ressamları geziyordu.
Kemal ile başladı. Kaptan Dayı’nın oğlu Cemal’i, Konfeksiyoncu Küçük Sütlüce’li Giyasettin’in oğlu Hakkı, Maarif Müdürünün oğlu Bülent ve ikizi kız kardeşi Tülin bizim sınıftalardı.
Hürriyet, Songül kız kardeşler, Nusret Yıldız, Osman Usta’nın oğlu Gürsel. İsmail Değirmen köylü.
Resim öğretmenimiz: Sınıfta resim yaptırırdı. İmkanlılık ve olmazlık bilmezdi. İş yapardı.
Temel felsefesi sen kendi işini kotar başkaları dünyayı düzeltirdi. Sana kalmamış, lafla gemi yürütmek, derdi.
"Aksiyon" diyen büyük adamlar boşa kürek çekmez bilirsiniz. Bir kıymık dahi bir eylemdir. Onu oynatmak eylem ve iş’tir.
Hazreti Muhammet bir çöple yeri eşeleyene selam vermiş. Aynı adam hiç bir eylem eylemeden atıl dururken ise selamsız yanından savuşmuş.
Sorduklarında: Bir çöple oynaması oynamamasından evladır diyerek. İş ve işlenmeye önem vazetmiş.
Öğretmenlerin mazaret üretmeleri gibi değerli öğretmenimiz mazaretlere sığınmazdı. Sınıfta yaptığı kadar yaptığıyla iktifa ederdi, yetinirdi.
Her dakika yeni şey öğrendiğini sıcağı sıcağına bizlen paylaşırdı.
- Şekil ve şemailin, biçim ve form diye kullanıldığını şimdi anladım, demişti derste.
Arkadaşımızın çizdiği elma biçimine renk gir, ışık doldur dediği bir andı. Birşeye şafakladığını anladıktı.
" - İşte çocuklar yabancı dilden geldiği gibi kullandığımız biçim ve form kavramları: şekil ve şemailmiş..." dediydi. Şimdi daha iyi kavrıyorum ve çözümleyebiliyorum demişti.
Bir defasında:
" - Kahverenkler bir tane değildir, deneyelim, üç taneymiş meğer, ben kırmızı ve sarı ile karıştırılan orta kahveyi biliyordum. Ama sarı-mor ile Mavi- turuncunun karışığıda varmış, şimdilerde farkettim..." demişti.
Açık fikirli, rahat ve bilimsel kafalı bir insandı.
Bu öğretmenimizi ben de yirmibeş yıllık öğretmenliğimde şimdi şimdi anlıyorum.
Çağdaş öğretmen tipi olarak lider ve tasarımcıymış bayan resim öğretmenimiz.
Yazı ve çizgiyi birlikte kullandığımda:" Zihin haritası gibi yapıyorsun ." demişti.
Derste çocuğun teki arkadaşıyla öceleşti. Teneffüste kantine indik. Selami Abi Halilefendili; kantini icarlamıştı. Allah işini gücünü rastgetirsin. Aşure dahi satardı. Tostu, kur’an hakkı ilk o sattığında görmüştük. Ardahan Lisesi: Selami Abi’nin devrinde jöleli tatlıları güzel çayları ve hizmetlerindeki farkı gördü. Başka kantincileri karalamak istemem... Selami Abi’nin işletmeciliği başkaydı.
Galiba Tekin’di kavga çıkarmak isteyen öbür çocuk ne demişse bu pimpiriklenmişti. Resmini beğenmemişti. Şimdi bizim köylüler de orada arı gibi sarmadı mı? Tekin illaki kavga çıkaracak. Fakat şartı vardı:
"- Bırakın beni! Tutun onu!" Biz de tuhaf olduk. Ulan böyle kavga-dövüş olur mu? Yabancı çocuğu tutacağız, Tekin’i bırakacağız.
Selami Abi seyrediyormuş olanı- biteni... Süpürgeylen hepimize çalmasın mı?
" Ulen delikanlılığı ayağa düşürdünüz!"
"Hırpolar!"
" Dediğine bak: ’ Bırakın beni; tutun onu!"
yalçıner yılmaz
26-05-2014- çanakkale
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.