- 778 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Edebiyat Defteri Yazarları Üzerine…
Şiir yazmak, akla geleni ya da bilinçaltından bilince geleni kâğıda dökmek çoğu zaman yeterli olmayabilir. Şiir ya da düşünce yazısı yazarken bazı hususlara dikkat etmek gerekir.
Sözlü Dönem Edebiyatı’nda yazı olmamasına rağmen şiir vardı. Ve şiirler “kopuz” eşliğinde “ozan” denilen şairler tarafından şölenlerde söylenirdi. Sözlü Dönem Edebiyatı’nda yazı olmadığı gibi yazım ve noktalama gibi kavramlar da sözlü olarak yapılırdı. Yazım ve noktalama gibi kavramlar, Sözlü Dönem Edebiyatı’nda “telâffuz, durak, tonlama, vurgu” gibi kavramlarla yapılırdı. Yani şiirde geçen kelimenin gücüne göre söyleniş yapılırdı. Bu kavramlardan önemli bir yere sahip olan “durak” Sözlü Dönem Edebiyatı’nda “noktalama” kavramını karşılardı. Diğer bir deyişle; sözlü edebiyatta noktalama işaretleri, belirli yerlerde duraklar yapılarak karşılanırdı. Sözlü Dönem Edebiyatı’ndan sonra, yazı Türk toplumuna geçmiştir. Yazının geçmesiyle birlikte, yazım ve noktalama gibi kavramları yanında beraber getirmiş ve bunları öğrenme ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Günümüzde; çoğu şair, yazar binlerce yıl geçmesine rağmen, noktalama ve yazım kavramlarını tam olarak öğrenmiş ya da uygulamış değil. Edebiyat Defteri yazarları, düşüncelerini sembollere aktarırken birtakım yazım ve noktalama yanlışları yapmaktadır. Bu, şiirin ya da düşünce yazısının estetiğini bir kenara attığı gibi yazarın dile ne kadar hâkim olduğunu da göstermektedir.
Yazar olmak, noktalama ve yazım kurallarını içselleştirmek demektir. Ne yazacağı önemli olduğu gibi nasıl yazacağı da önemlidir. Bir çırpıda yazılan şiir ya da düşünce yazısı, noktalama ve yazım kurallarına göre yazılması şarttır.
Okuyucu, yazar tarafından oluşturulmuş bir eserin estetikle hazırlandığını düşünür. Estetikten mahrum kalmış bir eser, okuyucuyu okumaktan soğutabilir. Okuyucunun eserde gördüğü bir yazım ya da noktalama yanlışı, direkt gözünü tırmalar. Bu da yazar hakkında özensiz bir şekilde yazı yazdığı düşüncesi oluşur.
Edebiyat Defteri’nde, bazı şiir ve düşünce yazılarını okurken birçok yazım ve noktalama yanlışlarına rastladım, bunların birkaçını sizlere aşağıda örnek vereceğim;
23.05.2014’te en popüler şiirde yapılan yazım yanlışları ve düzeltilmiş haliyle verilmiştir.
• Tipi ol boran olda gel > Tipi ol boran ol da gel
• Nakaratsız vede sade > Nakaratsız ve de sade
• Sen gelki tut aşkı > Sen gel ki tut aşkı
• Kalsın hep yirmiüçün de > Yirmi üçünde
• Feyzan olda gel > Feyzan ol da gel
• Saat tam oniki de > Saat tam on iki ‘de
• Ey ruhunu eksenim de > Ey ruhunu eksenimde
• Tam şuram da şahlanan > Tam şuramda şahlanan
23.05.2014’te günün yazısı seçilen yazıda yapılan noktalama yanlışları:
• Madde ve enerji, fizik ve matematikle de alakalı kader konusu!
Kader konusu, sadece dini nakillere bırakılmayacak kadar önemlidir! Günümüzde pek ala kader konusunda bilimsel açıklamalar yapılabilir!
Bir hayret, sevinç, üzüntü, seslenme gibi durumlar olmadığı için cümlelerin sonunda nokta kullanılır.
Pek ala birleşik ve şapkalı “Pekâlâ “ şeklinde yazılır.
Bu gösterilen örnekler, yazım ve noktalama yanlışlarından sadece 2 tanesidir.
Bir duyguyu ya da bir düşünceyi yazmak, dile hâkim olmakla başlar. Edebiyat Defteri’nde yazar olmak, yazmak değildir. Okuduğuna ve yazdığına dikkat etmektir.
Binlerce yıl önceden-yazının olmadığı dönem- dil kurallarına sözde (sözlü ifadelerde) olarak özen gösterilirken, günümüzde bu özeni göstermemek, yazı diline hakarettir.
Edebiyat defteri yazarlarının eserlerine baktığımızda, içerik bakımından oldukça zengin anlamlar yüklüyken, dil kurallarına uymaması nahoş bir durumdur.
Edebiyat Defteri yazarların mesleğine bakıldığında, çoğunun Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, Türkçe Öğretmeni ve edebiyata ilgi duyan birçok farklı meslek dallarından bireyler vardır. Yazım ve noktalama yanlışlarını genellikle, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri ve Türkçe Öğretmenlerinin yapması insanı derin düşünceye sevk etmektedir. Burada şu soru akla gelmektedir: Bu hocalar, yazım ve noktalamaya dikkat etmiyorsa, biz mi dikkat edelim?
Bu hocaların kendini tekrar gözden geçirmesi, okuyucuların da paylaşılan bir eserde gördükleri bir yazım ve noktalama yanlışını derhal yazara doğru şeklini yazması, Edebiyat Defteri yöneticilerinin de bu konuyla ilgili bilgiler vermesinin yanı sıra hassas ve eleştirel bir durum takınması gerekmektedir. Saygılarımla…
İbrahim BAKIR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.