- 1516 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SÖZÜNÜ TUT Kİ İSTEMEYE YÜZÜN OLSUN
1) SÖZÜNÜ TUT Kİ İSTEMEYE YÜZÜN OLSUN
Yıl:1986, Görevim gereği, dönemin Samsun
Belediye Başkanı Av. Kemal Vehbi Gül Bey’i
ziyaret etmiştim.
İlginçtir, tüm ziyaretçilerini aynı anda odasına
almış, ziyaret trafiğini özel kalemiyle birlikte
hızlandırma çabasındaydı.
Bize sıra gelene kadar, diğer konuşmalara da
ister istemez kulak misafiri oluyorduk.
Derken odaya, başka bir kurumda görevli
bir memur geldi ve talebini iletti:
“efendim bir tatbikat yapıyoruz da, bizdeki
enerji kabloları yetmiyor, belediyenizden
emanet alabilir miyiz?”
Başkan, özel kalemi marifetiyle, konuyu
Telefonla araştırdı.
sanırım depo sorumlusundan, bu kurumun
daha önce aldığı kabloları iade etmediğini
öğrendi. Mimiklerinden bu okunuyordu.
Tam da nasıl bir tepki verecek diye beklerken
Şu menkıbeyi anlattı:
“Zamanın birinde, bilge bir zat yaşamış.
Paraya elini sürmezmiş. Postunun altında saklar
ve borç para isteyenlere, postunu kaldırır ve:
“ihtiyacın kadar al ordan işini gör geri getir”
dermiş.
Aynı kişi aradan biz zaman geçtikten sonra
tekrar borç para istemiş. Bilge adam
Postunu kaldırmış ve “al oradan” demiş.
Ama adam, postun altında para göremeyince
şaşkınlık içerisinde “ burada para yok ki efendim”
Demiş ve cevabını da almış.
“ emanet aldığını iade etmedin ki olsun” demiş bilge zat.
ve başkan Gelen memura tebessümle dedi ki:
“siz daha önce aldığınız kabloları iade etmediniz
ki depomuzda olsun” diyerek kalıcı bir ders
vermiş oldu.
2) İKİ BİSİKLET LASTİĞİNDEN BİR KAMYON LASTİĞİ ÇIKMAZ
Yıl: 1993, kısa dönem askerlik görevi için Burdur’dayız.
Kimse terzilik görevine talip olmayınca,
“eli iğne iplik tutan gelsin” deyince komutan
evimizdeki dikiş makinesi deneyimimiz de yeter düşüncesi
ile kabul ettim terziliği. Bir başka öğretmen arkadaş da
öne çıkınca terzihane ekibini kurduk, harıl harıl çalışıyoruz.
Yurt dışından gelen hayli kilolu bir arkadaşa pantolon
uyduramadık. Ortalıkta turist gibi, kot pantolonla geziniyor.
Bu durum komutanın dikkatini çekti.Bu arkadaşı da alarak
yanımıza geldi.
“-Buna niye pantolon vermediniz”
“-Komutanım, en büyük beden bile dar geldi” dedik.
Komutan 2 saat sonra odamıza geldi ve
masanın üstüne 2 tane pantolon bıraktı.
“kumaş yoksa, alın size 2 pantolon birleştirin bu askeri giydirin”
dedi.
Gülemezdik, tepki de veremezdik.
“iki bisiklet lastiğinden, bir kamyon tekeri olmaz” da diyemezdik.
Bayağı bir çaba sarf ettik, bu arkadaşa pantolona benzer bir
konfeksiyon ürettik.
başka tercihi yoktu, mecburen giydi.
İyi ki de üretmişiz. O kıyafeti kendisine yakıştıramadı.
Koştu, yemedi, spor yaptı ve zayıfladı.
Tek pantolonluk adam katagorisine girmeyi başardı.
Biz de zor işlerle uğraşmaktan kurtarıp,
esas yapmamız gereken işlere odaklandık.
3) TEKNOLOJİYE GÜVEN SINIRI
Bu olay ne derece doğru bilemiyorum.
Arkadaşım yıllar önce anlatmıştı. İbretlik
ve mizahi bir olay olduğu için anlatayım:
Bilgi işlem kayıt altyapısını kuracak olan bir müdür,
memurlarına talimat verir:
“artık online işleme geçiyoruz, merkezden
bu şekilde genelge var. Tüm evrakları
Sisteme girin ve imha edin”
Tüm kayıt işlemleri bitince şef
son kez teyit için müdürü arar:
“efendim tüm evrakları sisteme girdik
ve imha için ateşte yakalım mı?”
Müdür Telaşta : “ durunnn yakmayın”
“yahu ne olur ne olmaz, tek tek
fotokopisini çekin ve öyle yakın”
demiş.
4) UZAYDAN MEDET UMMAK
Yıl:1978, Samsun Teknik Lise Elektrik Bölümü
1. Sınıfta okuyoruz. Matematik Öğretmenimiz
İlyas Bey, aynı zamanda sınıf rehber öğretmenimiz.
İlk derste,” aradan çıksın, bizi meşgul etmesin” diye
açık oylama ile sınıf başkanını seçimi yaptı.
Başkanı belirledik.
Aradan bir hafta geçti, haylaz arkadaşlar dersi kaynatmak
için: “hocam başkandan memnun değiliz,tekrar seçelim”
diye homurdanmaya başladılar. Öğretmenimiz de
gayet nazikçe : “tamam çocuklar, tekrar seçelim”
Tekrar seçtik sınıf başkanını.
Bir hafta daha geçti, bu sefer diğer grup karşı çıktı.
3. Kez sınıf başkanını değiştirdik.
4. Hafta tekrar seçim talep eden arkadaşlara
öğretmenimiz artık gür bir sesle tepki verdi:
“oğlum, seçen siz, beğenmeyen de siz.
size göre başkanı uzaydan mı getireceğiz”
Hocamız halen yaşıyor. Allah Uzun ömürler
Versin. Uzaylılara da muhtaç etmesin.
Anılar devam edecek…
Hoşça kalın, dostça kalın
Ali Rıza Malkoç
13/05/2014
Merhaba
Hece şiirlerim haricinde,
ileride kitaplaştırmayı düşündüğüm,
anı, öykü, hikaye, özdeyiş vb. yazılarımı
sizlerle paylaşıyorum.
İlginizi çekmiyorsa, silip çöpe atabilirsiniz.
Dikkate değer buluyorsanız,
paylaşabilir, seslendirebilir ve yayınlayabilirsiniz.
Ali Rıza MALKOÇ
Kişisel web sitesi : WWW.ARM.WEB.TR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.