bazen yüzümüz pembeleşir ya......
Bazen hafifiçe kızarırız ya..bu gün edebiyat defetirine bakınca öyle oldum.
Bomboş sayfalarla karşılaşınca, ayıpladım kendimi. Bunca zaman nasıl olmuşta buraya yazacak bir şey bulamamışım.Aslında iki adla açmışım sanırım sayfayı.Gerçi bir anlamda beyaz bir sayfa açmak her zaman iyidir.
Bu da tesellisi işin.Bir yıl der geçeriz.Kısacık gelir söylerken.Oysa yaşarken o kadar da kısa değildir her şey.
Bazen yavaş, yavaş geçer vakit. Hastasınızdır. Acınız vardır.Bir türlü geçmak bilmez geceler.Ya da yalnızsınızdır. Sinirlenecek bile biri yoktur etrafınızda. O zaman da duvarlar gelir üstümüze üstünüze.Zaman yavaşlar, yavaşlar.Sabah nedense gittikçe uzağa kaçar.
Oysa bazı zamanlar öyle mi ya.Bir martının kanadına takılmışsanız, içinizde yüreğinize sığmayan heyecanlar varsa, hele bir de elini tutmuşanız sizin yüreğinizi hoplatan kişinin ne tez geçer zaman.
Oğlunuz gelmişse mesela diğer şehirden, günler koşar sanki.
Ya ömre ne demeli. Daha dün 35 yaşında değil miydim ben.Nerden çıktı bu beyazlar. Ya yüzümdeki kırışıklıklara ne demeli. Ben farkında değilim ki ne zaman geldi yaşım 50 ye.Daha yapacaklarım vardı. Bir kere daha aşık olacaktım baharda. Çüçeklenecekti gönlüm.Bak yine geçti bahar gül neylesin neylesin.
Yavaş da olsa hızlı da geçse biz yaşadıklarımızın toplamı kadarız.Galiba sorun boşa yaşamamakta.
YORUMLAR
Bomboş sayfaların aslında yazılmamış ama yaşanmış yılların anı ve acılarını barındırdığını düşünürsek pekte boş olduğunu söyleyemeyiz sanırım.Dileğimiz zaman israfına kaçmadan, saçımıza düşen akların hakkını vereceğimiz dolulukta bir hayat yaşamak olsun ve bu yaşam serüveninde daha çok yazmanız dileğimizide sayfanıza bırakalım.Saygılar.
Hımmm!...
Haklısınız.
Çok yazmanız gerekiyor.
Buradaki kalem dostlarını, biraz daha mutlu kılabilirsiniz güzel paylaşımlarınızla.
Bir de;
daha hayatın baharında sayılırsınız.
Aldırmayın o beyazlıklara.
Işığın yanlış yansımasıdır onlar.
mymartin
Yorum yazının kamçısıdır. Dilekleriniz ve önerileriniz için minnettarım.Sevgiyle