Geçmişte Bir Gün...

• 10 Mart 2014 Pazartesi 22:49:07

Musap Bayar: Zaman kendini tanıtıyor size, anlatıyor. Düşman bildikleriniz dost, dost bildikleriniz düşman oluyor bazen. Şu an Mehmet ile birlikteyiz. Konuştuklarımızın tuhaf geldiği bir an. Neden biliyor musunuz? Yaşadığınız güzel bir an ve bu anın elinizden gidecek olması. En kötüsü de ayrılığın kalbinize verdiği acı, solmuş çiçek gibi. Ama şunu biliyorum ki, zaman akıp gitse bile, anılar baki kalacak, yine de...Zihinlerin bulandığı bu zaman da bir arada olabilmek ve bir amaç uğruna mücadele edebilmek, yine de.. Yine de diyorum, yine de buradayız iyisiyle kötüsüyle, aramızdan ayrılan her bir arkadaşımızı muhabbet konusu yapıyoruz farkında olmadan. Velev ki, bir hafta görmeyelim fark etmez. Uzun lafın kısası, elimizdekini kaybetmeden özlemektir bizimkisi, sevmektir sevilmeyi düşünmeden ve hissetmektir o duyguyu, bir gün mazi olacak olan hatıraların yine de...!!!

Mehmet Fidan : Şu an da zamanın hiç geçmeyeceğini düşünüyorum. Ama herkesin bildiği gibi zaman, bardaktan boşalan su gibi akıp geçiyor. Bilmem ki nasıl anlatsam, nasıl nasıl size bu anın önemini.En değerli an, şu anda yaşadığınız andır. İnsanoğlu geçmişinin nasıl geçtiğini düşünmeden geleceğinden pek umutsuz. Hiç zamanın geçmeyeceğini düşünürüz. Bunun tek nedeni, içinde yaşadığımız saniyeleri bir asırmış gibi görmemizdir. Geçmeyeceğini düşünürüz, geçen geçmişi düşünmeden... Sorun bu ya, düşünmemek. Basitmiş gibi gelir insana. Ama her an, Allah ın bize peşin olarak verdiği altın ve zümrütlerle örülü bu anın, zamanın kıymetini bilmiyoruz. Bu zamanın önemi son buldukça önem kazanacaktır. Aklınız dan ölüm geçmesin çünkü öldüğümüzde zamanın nasıl geçmişliği değil, vereceğimiz hesabı tek düşünürüz. Elbette yaşlılığı kastediyorum...Allah’a şükürler olsun ki, bu altın ve zümrütlerle örülü anın kıymetini, kardeşim Musap ile çok iyi biliyoruz yine de...!!!