- 1298 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SEVDİM Mİ...
Ah beni benden eden şu esaret…
Ah yetinmeyi öğrenmiş sefil benliğim…
Ah umutlarım ucundan yakalamaya çalıştığım…
Daha neler neler dilimin ucunda ve hazır olda bekleyen…
Susuyorum, susmalıyım. İçimde saklıyorum sadece içimde yoksa kırarım kalbinizi evet kırarım. Zira yılların hükmündeyken ve eşiğindeyken o kapının, kilidi açamadım gitti. Anahtarı bende olsa keşke. Açarım ve geçerim içinden. Her şeyi de geride bırakırım, sizi de katarım diğerlerinin yanında ve çıkarırım hayatımdan ve katarım hayatıma kimi istersem. Yol veririm hüzünlere katmer katmer sevincimin üzerinde biriken ve mutluluğa geçit vermeyen.
Duyarsızsınız hem o kadar çok ki… Ve umarsızsınız da… Dile getiremem ve vuramam gerçekleri yüzünüze. Zira bilirim yine ben suçlanacağım haklı olsam da. Bilirim haklıyken haksız duruma düşmek ne demek. Bilirim dilime pelesenk olan kelimeleri yüzünüze söyleyememek.
Çok şey mi istiyorum? Asla zira bencil değilimdir sizin olduğunuz kadar.
Evet, bencilsiniz çok hem de. Zira bir tebessümü bile esirgersiniz benden oysa ne çok şey var içimde sizi duyumsadığıma dair. Ne çok şey var itiraf etmek istediğim.
Güçsüz müyüm? Sizce?
Güçlü olduğumu söylerler bir o kadar güçsüz gözüksem de. Ama değişemiyorum ki. Saklayamıyorum ne hüznümü ne sevgimi ne sevincimi. İçime atıyorum ve biriktiriyorum sadece tüm acılarımı. Çünkü mutsuzluk yakarken canımı ve haz etmesem de gocunmam ben mutsuzluktan. Ama neden gocunurum bilir misiniz? Mutsuzluğumu mutluluk kaynağı yapanlardan: Sizin gibi. Zira pek çok kez dile geldi bu düşünceniz söylemlerinizde. Hissederim hem de çok derinden. Anlarım zira algılarım durmaksızın iş başındadır.
Yaralarımı sarmaya çalışırken bir de siz salarsınız hüzünleri yüzüme.
Yine de eskisi kadar acımıyor içim. Eh, insan toprağına alışırmış ben de çok şeye alıştım artık.
Siz bile farkında değilsiniz ama ben biliyorum o acı gerçeği: Siz beni asla sevemediniz gitti. Hem de hiçbir zaman her ne kadar siz öyle olduğunu söyleseniz de. Koca bir yalan ve siz bile inanmamaktayken. Gülüp geçiyorum tüm bunlara. Ve beni sevmeyen tek siz de değilsiniz üstelik. Ahvaliniz de hiç haz etmez benden ve ben ne zaman bir adım yaklaşsam bile attıkları tekmelerle beni uzağa savurdular. Bu yüzden ne ilişirim ne de ilişmelerine izin veririm. Onlar bilirler kendilerini.
Alın size bir sır daha. Üstü kapalı her şey ama bir o kadar da meydanda. En azından Rabbim biliyor içimden geçenleri.
Sevdiklerim başımın tacıdır. Ama sevmediklerimi de görmez gözüm. Suçum olmasa da çok cezalandırılırım. Umurumda mı? Asla…
Sevdim mi çok severim kendimden bile çok.
Korkarım kendimden bu denli şiddetli duyumsarken duygularımı.
Ve yıkıcıdır nefretim. Ne yazık ki öğrettiler bana bu rezil duyguyu. Bunca eziyet, bunca acımasızlık sürüp giderken tek bir sebep söyleyin bana haksız olduğuma dair. Özür dilerim yine hatalıyım sizden bunu istemekle çünkü tek kelime çıkmaz ağzınızdan. Kıymetli vaktiniz çok görür bana sizden tek kelime duymayı. Ben hiçbir zaman yer tutmadım ki hayatınızda. Sadece bir gölgeyim, iyi bilirim. Sizin değerli eşrafınızın yanında kimim ki ben?
Dünyevi uğraşlardan çok uzak, kendi dünyasında yaşayan ve kifayetsiz.
Zira önemli insanlardır sizin iletişim kurduklarınız. Burnu ta Kaf dağında olan değerli şahsiyetler…
Üzgünüm. Bürünemediğim o roller için üzgünüm.
Üzgünüm ben ben olduğum için.
Ve çok üzgünüm sizi hala sevmekten vazgeçmediğim için.
Nasıl bir kaynaksa içimdeki tükenmiyor.
Bilirsiniz; sevdim mi çok severim…
Hala bir şansınız var tüm söylediklerime rağmen. Zira hala kalbimin bir köşesinde saklıyorum sizi her ne kadar siz beni saklamasınız da…
YORUMLAR
Gerçeklerin resmi geçidi gibiydi yazı.
İçimizde biriktirdiklerimiz, sakladıklarımız, dile getiremediklerimizin resmiydi.
Bir cesur kalem,
bir mangal yürek,
bir yüce gönül bizim adımıza yazmış işte.
Olay budur.
Gülüm Çamlısoy
Ne haddime. Hatta önce tereddütte kaldım, mektubu gönderip göndermeme konusunda. Sanırım iyi yapmışım. Desteğinize ve destekleyici dostlara müteşekkirim. Elli saniye kadar kısa süren bir telefon görüşmesi neticesi, içimde yıllardır biriktirdiklerim dile getirmek gayretinde bulunduğum bir içsel analiz diyelim.
Sanırım uzun sürdü benim suskunluğun, hatta bir ömür boyu. Şimdi zamanı geldi biriktirdiklerimi yansıtmanın. Hatta geç bile kaldım.
Sonsuz teşekkürlerimle.
Ve en iyi dileklerimle...
Esen kalın.
Üzüldüm az önce, sizin yazılarınızı neden daha önce okumadım diye. Günlerdir okurken kendimi sorguladığım, sahip olduklarıma soru yağmuruna tutacağım yazılar aradım hep. Tesadüf değil sanırım. Ve gerçekten benim gibi hisseden düşünen (değerli)insanların varlığını gördükçe ne çok mutlu oluyorum ben.
İçimde delik deşik edilmiş onca iyi niyeti, o denli büyük sevgiyi ve ne yazık ki hala haksız bir mağlubiyeti yaşatanlar varken, gerçekten iyi geldi birileriyle duygudaş olduğumu öğrenmek...
Siz yaşayın ve hep yazın lütfen ...:)
Gülüm Çamlısoy
Ne mutlu bana; sizin gibi değerli dostları ağırlamak adına.
Sevgili Nuray Hanım, kelamım kafi gelmez minnettarlığımı anlatmaya.
Çok ama çok teşekkür ederim. Her zaman beklerim gönül sayfama, naçizane ne anlatmaya çalışıyorsam yeter ki anlayan dostlar bırakmasın...
Sevgiyle kalın, mutlu kalın...
Her hikayenin kurgusu, insanların yaptığı ve/veya yapamadıklarıdır. Başarıları da hikaye, keşkeleri de olumsuzlukları da... İnsanlar bir ağaç gibi zamanla meyva(çocuklar) verir; çoğalırlar ve çoğaldıkça sorunlar, dertler ve en çok yanlızlıklar çoğalır. Balıklar karada biz kalabalıktan yüzmeye korkarız bazen zaman...
Her alışkanlık tekdüzelik getirir; sıradanlaşır insan.
İletişimi kopuk/ yolları patikadan
Bazen, kötü bir eyleme üzülür karaları bağlarız; sarsılırız bazen de tatli bir söze umuda, hayata bağlanırız. İzlerin bir gün bir asi rüzgar tarafından silinceğine tanık oluruz ara sıra ve bizler bir ömür ardında yitip giderken yani öldüğümüzde tüm yaşadığımız her şey ama her şey unutulur ve yaşanmamış oluruz...
En iyisi mi, yelkenlerimizi açıp hayat denizinden rüzgarca sürüklenmeyi beklemeltir bence...
Güzel bir deneme ardında bu nacizane kelamımı bırakıp çıkıyorum... Düşündürendi her dizesi....
Sevgi seninle daim kalması temenimle
Deman Ronahi tarafından 3/4/2014 12:15:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Ve en ufak tökezlemede tekme savuranlar, sözleriyle dövenler, savuranlar, gözden çıkaranlar...
Ve hala umudu kesmemek bir gün yüzüne dönüp, gerçekleri görmelerinin umarak. Afaki bir bekleyiş aslında.
Ve bir anda hasıl olan güzellikler...
Tam bir kafa karışıklığı kısaca...
Çok güzel ve içten bu yorumu okumak adına mutluyum.
En iyi dileklerimle, arkadaşım.
Eksik olma...