Gözlerimizin önünde, burnumuzun dibinde, Ukrayna da cereyan eden feci olayların, daha da fecisi ırakta, Suriye de, Libya ve Mısır da meydana geldi. Güçlü devletlerin çıkar çatışmaları, sizin de gayet güzel açıklayıp yansıttığınız gibi; dünyaya hakim olup egemenlik kurma savaşlarıdır bunlar. Akıl tutulmasına uğramış yeteneksiz ve çıkar peşinde olan niteliksiz toplum ve devlet yöneticileri halklarının feci bir şekilde kırıma uğratılmasına sebep oluyorlar.
En büyük korku ve kaygılarımız, bize örnek olmamalarıdır. Evet, örnek olmasınlar, ama bizde bu korkunç mezalim ve kaos durumundan gereken "suhulet ve temkinli olma" derslerini almalıyız. Çünkü hemen yanı başımızda, yakın zamanlarda, adeta içinde yaşar olduk; elanda tehlikeli dalgaları gelip, gelip çarpıyor ve içine almaya çalışıyor bizi de.

Harikulade bilgiler vermiş, uyarı niteliğinde tesbitler yapmışsınız bu çok yararlı ve anlamlı yazınızla.
Sizi tebrik ve taktirlerimle kutlayıp selamlıyorum değerli dost Bekir Güçlüer bey kardeşim.
Kemal Polat

Asker gözüyle yerinde bir değerlendirme.

AB ve ABD' turuncu devrim sonrası bu ülkeyi hiç boş bırakmadılar. Özgürlük yanlısı olanlar ile eski emekçi komünist kesim arasında hızlı çatışmalar var. Dolayısıyla AB de ABD' de kendi topraklarıymış gibi açıkça müdahalelerden sözetmeye başladılar bile.

Sular kolay durulacağa benzemiyor. Saygıyla kutladım yetmez; + 10 puan...

Bu oyunlar yeni değildir ve özelikle bu kirli oyunlar en çok müslüman ülke toplumlarının üzerinde hayallerini gerçekleştirmişlerdir ve devam ediyor hala...

Rusya ve Batı arasında sıkışan Ukranya'yı Rusyanın kazanması muhtemmeldir fakat şaşırdığım konu Batı güçlerin Hiristiyan bir ülkeyi bölmesini sıradışı buldum. Demek kapitalizmin güçlü babaları Yahudiler, artık müslümanları bitirmiş şimdi hiristiyan uluslara geçmeye başladılar.



Peki bu savaşlar biter mi? asla bitmeyecektir!

Teşekkürler hocam

Televizyonda bir film izler gibi bakıyoruz.
Gerçekten üzülerek bakıyorum.
İnsanlar taraf yapılmış birbirine girmiş.
Üstelik gerçek mermi kullanılıyor.
Gücü gücü yetene gibi birşey.

Bu dünyayı sözde dengeye oturtmak isteyen,
aslında egemenliklerini kurmak isteyen güçler,
önce çatıştırıyor,
sonra da sorumlu tutuyor çatışanları.

Halklar uyanık olmalı,
oyuna gelmemeliler ama bunu öyle güzel plânlıyor ki dış güçler,
Halk anlamakta zorlanıyor.
Bu konuya tam halim değilim.
Verdiğiniz linke girip okumalıyım..

Anlamlı bir yazıydı,

tebrik ve saygılarımla..

Sayın GÜÇLÜER ; günceli gözümüze sokarak dünyanın yönetim düzenini " bakın ama, görün " diye mükemmel vurgulamışsınız. Bu gün bir yerde daha yazdım. Demokrasi adı altında karanlıkta kalmış insanımızın avuç içi kadar bir kağıdı sandığa atmasına seçim diyoruz. Oysa karanlıkta kalışımızdan yararlanan aydınlık güçler yukarıda anlattığınız doktrinlerle dünyaya bakıyor, seçimlerini yapıyorlar. Bize sadece sandıkta onların seçimini onaylamak kalıyor. Banu Avar da bunu defaatle kanıtlarıyla vurguladı.
Ne yapmak lazım... Çok çalışmak lazım, özümüze dönmek lazım, kuklaları başımızdan atmak, vatanı milleti parçalamak ötekileştirmek için çalışanları değlil, bütünü düşünenlerin yanında yer almak lazım.
Mükemmel, açıklayıcı, uyarıcı geniş açılı bir paylaşımdı. Tebrik eder sevgi ve saygılar sunarım.