BİLEMEYİZ BAZEN...
Bazenleri hayatın yoğunluğunun farkına varmak zorundasındır. En azından yıkılmamak, düşmemek için. Tanımalısın, görmelisin en önemlisi de yaşamak, kötüde olsa yaşamak zorundasın. Sevmek, kabullenmek… Sessizce içten içe çektiğin acıların elbette bir gün birileri bedelini ödeyecek. O geceleri ağlamaların, içine akıttığın gözyaşlarının sessizliği… Yanındaki duymasın diye. Herkes yemeğini yerken senin gözlerinin tabağına çakılıp kalmasın sonra farkına varıp kendini toparlaman. Yaşlı bir kadın görüp ağlan durup dururken…
Yalnızlık;
Birileri yanındayken bile sahipsiz olmak, en neşeli gününde mutlu taklidi yapmak, gülerken ağlamak, yanındayken bile özlemek, anne şevketi, defalarca aynı şeyleri duyup yıkılmak, yaşamak güzel olmasa da… Yaşlanmak bazen eksikliğiyle her anında olmayan sevgiye sarılıp kendini avutmak sanki tek bir çocuğun bir o tarafa geçip oynaması bir diğer tarafa geçip oynaması tek başına mutlu olması gibi… sadece kendin, kendi huzursuzluğun , bazı zamanlar sakince düşünüyormuş gibi gözüküp içinde fırtınalar kopmasıdır hayat…
Belki de yaptığın gerçeklerin senin içinde yaşattığı hayal olan acılar…
Bilemezsin ki hiçbir zaman . hiçbir zaman , zamanın sana ne yaşatacağını, ne kadar üzüp ne kadar sevindirebileceğini bilemezsin…
Korkmamalısın, hayatta olduğun sürece bütün duyguları yaşayacağını bilerek…
Sıkılmamalısın, çünkü sürekli üzülmezsin, çünkü sürekli mutlu olmazsın…