23
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
2787
Okunma
........
Günler günleri kovalarken ben susmayı tercih etmişti. Okulda ki lakabım bayan kahkaha idi . Suskunluğumun sebebini kimseler bilmiyordu. Ögretmenlerim tarafından her zaman çok sevilen bir öğrenciydim. Sınıf öğretmenimiz ısrarla benle konuşmaya çalışıyor bense susuyordum.
Bu arada ailem rahatlamıştı.Annem annelik iç güdüsü ile beni ondan soğutmak için çaba sarfediyor.
"Zaten olmazdı sen Ankara’da o Kayseri’de yetiştiniz. Onun yaşam tarzı senle farklı ..."
Oysa ben onla köyde yaşamaya bile razıydım..
Şimdi hele ki böylesine yalnızken aklıma takılıyor bazen...Onla evlensem hala evli olabilirdim diye...
Sonra başımdan savıyorum o düşünceyi bunu bile eşime ihanet sayıyorum çünkü...
...............
Ama abi....
"Tamam bir şey demeyeceğim sana "
Öylesine bulutlu bir gündü...
Aylardan nisan...
Eve geldiğimde annem yengemin yiğeni ile evlendirmek istediklerini söyledi...Ben evlenmek istemiyordum ki...
Veli bana ne olursa olsun bekle geleceğim demişti...Gerekirse bir ömür beklemek istiyordum...
Ama artık ne annemin yanına sığabiliyordum...Nede babamın
Analık istemiyor bunu yüzüme söylüyordu.15 indeyken 30 yaşında adamlara vermeye kalkmış
"ben nasıl kaç yaş büyük adamla evlendimse sende evlen " diye yüzüme bağırmıştı.
"seni babama zorla mı aldık ?"
Ama bir gerçek varsa şimdilerde o kadının içinde bulunduğu durumu anlıyorum. Eşinden ayrılmış çalışmayan bir bayan baba evine sığamıyor....
Neyse konuya döneyim...
Babalık ise her okuldan dönüşte...
Gelse şu haziran ayı seni kapının önüne koyacağım...Gel de şimdi ders çalış...
Anıttepe’nin sokak lambaları bilir benim o gözyaşlarımı...Geceye attığım sessiz çığlıklarımı
"Nerdesin gel al beni"
Bu arada zaman çarkı dönmeye başlamış aynı Türk flimlerindeki gibi hayat ağlarını da örmekte çok hamarat...
"Seni sevmemi bekleme"
"Kabulum herşey..."
ve hani lise yıllarındaki deyimiyle çıkmaya başladık...
Öyle yumuşak öyle sevgi dolu bir adam diyemem bir çocuktu ki eşim...
Sıcaklığı ile insanın içindeki hüznü yumuşatıyordu. Ben Veli için ağlarken hep omzunu uzatıyor..."Bir gün unutup benim aşkıma karşılık vereceksin "diyordu.
Babalığımın dediği laflar artık canıma tak demişti...Bir gün eve gitmeyip öğretmenime gittim...Anlattım.O gün orada kaldım..
Ertesi sabah ilk iş yetiştirme yurduna gittim. Müdürü ile konuştum. Okumak istiyordum .Şartlarımı zorlamak hayata direnmek...En önemlisi Veli’yi sonsuza kadar beklemek..
Yaşım büyükmüş almadılar. Yüzüme bir kapı daha kapanmıştı. Eve gittim . Küçük bir çantaya bir kaç parça eşya ve ders kitaplarımı aldım..Hızlı adımlarla çıktım ...
Arkadaşımın ailesinin kullanmadığı bir evi vardı. Annesigil Almanya’da idi oda babaannesi ile kalıyordu.Anahtarı çalıp bana vermişti...Orda kaldım..Annem okula geliyor beni arıyordu. Bahçede görünce saklanıyordum..Babamın ise olanlardan haberi bile yoktu...
Görmüyordu bile beni babam..İçine ne girmişti babamın bir kadın bu kadar mı değiştirirdi. Oysa onun yanında staj görüyordum.Bir kere bile kızım ne yapıyorsun demiyordu.Hayata iyice küsmüştüm..On beş kilo verdim. Yemek yemiyordum. Aslında yemek yememe değil..Yemek alacak bir simit alacak param bile yoktu. Staj paramın verilmesini bekliyordum. Okulum Anıttepe’de kaldığım ev Yenimahalle’deydi...Ve 10 km. yolu ben sabah akşam yürüyordum. Ama hiç yorulmuyordum. İçimdeki tüm duygular ölmüştü...
Sadece hissettiğim acı vardı...
Okulda çok korkulan bir müdür yardımcımız vardı. Bir ben korkmaz çok severdim onu...Dersin ortasında beni çağırdı. Derin bir sessizlik oldu sınıfta.Yanına gittiğimde ağlamaktan gözleri şişmiş olan annemi gördüm..
"Eve gitmiyormuşun"
sustum..
Annem boynuma sarıldı ağlaştık doyasıya...
"Tamam öğretmenim akşama gideceğim"
konuşmadan sınıfa gittim...
Akşam eşyalarımı alarak yine yürüyerek eve geldim..Babalığımın yeşil gözleri kızdığındaki gibi korkunçtu..
Ben onun için renkli gözlü erkekleri nedense hiç sevmem..Bakamam gözlere..Aklıma o gözlerin kızınca değişen rengi gelir...
Odaya çekildim...Derin bir uyku istiyordum sadece...
Ertesi gün okuldan önce buluşulan pastanede Mehmet’e olanları anlatırken...
yanımızda çalışan kalfa geldi... Beni zorla dükkana götürdü..
Annem burnundan soluyordu...Ona seni vermem ne ediği belli değil..çocuk daha o seni Ali"ye vereceğim..
Adeta dükkan başımıza yıkılıyordu..Bunların hepsini Mehmet’te duymuş kenarda bakıyordu...
Derse gittim ama aklımı veremiyordum...
Ne Ali’yi seviyordum nede Mehmet’i....
ders çıkışı elimi tuttu benimle gelir misin ?
Nereye...
Nereye olursa....
Ve kaderim bana unutamayacağım acılarla dolu bir yaşam için bir yol çizmişti...
Başımın üstünde bir çatı istiyordum sadece...
Huzur bulacağım...
Sevileceğim...
Gitmek mi...?
Kalmak mı ?
işte bu yolu belirlemek benim elimdeydi....
"Veli neredesin ?"
...............................
Sevdalinko
Mazi kalbimde bir yaradır