Orda bir çadırkent var uzakta
Öyle soğuk ki hava, içerde rahat sıcaklığımı unutuyorum, dışarıya ya da balkona çıkınca.
Gökyüzünde uçan kuşlara bakıyorum. Nasıl donmadan duruyorlar. Bu kuşların yuvaları nerdeki.Geçen yıl bizim önceki sokağımızda bir kuş soğuktan ölmüş,takır takır buz üstünde
donmuş bir halde duruyordu.Onu anımsarken, bugün birşeyler almak için markete giderken
başka bir manzarayla karşılaştım. Bir kedi ağzında bir güvercin, durup güvercini yiyeceği
gözden uzak bir kıyı arıyordu. Güvercini yiyecek diye üzülürken kendimizin de kediden farklı olmadığımızı düşündüm. Güvercini tavuk yerine koydum ve eskiden yaptığımız gibi
tavuğu önce kestirip sonra sıcak sıcak kanatlarını tüylerini yolduğumuzu, temizleyip nasıl
pişirdiğimizi düşündüm. Güvercin acaba soğuktan mı yoksa açlıktan mı ölmüştü? Acaba
ölüm nedeni biz insanlar mıydık?
Bir iki saatlik üşümeye dayanamıyoruz. Acaba Van’daki depremzedeler ne yapıyor, nasıl
dayanıyorlar soğuğa. Televizyonda izlediğim bir proğram onları yeniden düşünmeme neden
oldu.
O insanlara yardımlar toplanmamış mıydı? Bu yardımlar nerde diye soruyordu proğramdaki
kişi. Bir belediyenin organizasyonuyla yardım toplayabileceklerini, kendilerinin böyle bir
yardımı yapmak yetkilerinin olmadığını.
Bu insanlara yardım edilse ne güzel olur. Belki yitirdiğimiz insanlığımıza kavuşuruz. Gerçek
olmayan suçlar yaratmaktan da vazgeçeriz kimbilir.
İstanbul’da gezi direnişi sırasında camiye sığınanlara dava açılmış. Doktor önlüğü giymek bile suç sayılmış. Camiye ayakkabıyla girilmiş sözde. Özellikle bu cami görüntüleri ekrana
geldiğinde daha dikkatli bakıyorum, göremiyorum. Camiye içki şişesini sonradan kimlerin
koyduğu da açığa çıkmış. Polis teröründen kaçan kişilerin, dur çok yoruldum bir yudum da
içki içeyim diyecek halleri yok herhalde.
Camilerimize ne pisliklerle girenleri düşünmüyoruz. Pislik sadece ayak altındaki çamur, ya
da toprak değildir. Gerçek pislik kapitalist sistemin bizi içine sürüklediği nice pislikler var.
Sözgelimi Van’da havaya uçan depremzedelere yapılan yardım paraları. Çok kirliyiz çook!
Kuşların ölmesine seyirci kalıyoruz. İnsanların donmasını uzaktan seyrediyoruz, sıcak odamızda. Sonra kalkıp abdest alıp namaz kılıyoruz, aman namaz geçti diye. Cami nedir
ne demektir, anlamını bile bilmiyoruz. Camiye giren bir yoksul yine girdiği gibi çıkıyorsa ki
böyle oluyor. Boşuna namaz kılıyoruz. Babamın bir sözü geldi aklıma şimdi. Ancak beden
hareketi yapıyoruz. O yeter mi bize acaba?
Birde proğramdaki kişi Van’da çadırlarda yaşayanlar için, " Onlar nasıl olsa kürt" sözünü demiş birileri. Bunu üzülerek ve kınayarak söyledi.Bu nasıl insanlık anlamadım. Kürt olsa ne,türk olsa ne. İnsandır burada yaşayanlar bunu unutmayın valla bunlara bre beyinsizler demek geçiyor içimden.
Orda bir çadırkent var uzakta. Van’da. Uzanıp bir bakılsın isterim.
12. 12. 2013 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Camilerimize ne pisliklerle girenleri düşünmüyoruz. Pislik sadece ayak altındaki çamur, ya
da toprak değildir. Gerçek pislik kapitalist sistemin bizi içine sürüklediği nice pislikler var.
bir sürü gerçeğe parmak basan yazının
ana damarı bu cümle bence
kapitalizmin dini imanı yoktur
ve delik için bir anahtarı vardır
keşke bu halk Van depremi için toplanan yardımları sorgulayabilse
keşke
tebrik ve saygılarımla düşündaşım
glenay
Gerçek pisliği örtmek için böyle yüzeysel,
silince çıkabilecek şeyler kullanılıyor.
Ne kadar uğraşsalar da camiye girenlere,
gerçekler açığa çıktı.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış,
bunlar ampül yaktılar,
bu ampül sönecek..
Onların kurdukları bu düzen de..
anlamlı yorumunuza çok teşekkürler,
selâm ve saygılar düşündaşım..
glenay
yalancının mumu yatsıya kadar yanar demişler,
çok teşekkürler,
selâmlar, saygılar..
1999 depreminden sonra geçici olarak konulan deprem vergisini gizlice kalıcı yapanlar, bu vergiyi amacı doğrultusunda kullansaydı ne Van mağdur olurdu, ne devlet utanmadan Van Depremi Mağdurları için dilenmeye çıkardı. Ya da Suriyeli teröristlere el altından yapılan yardımların yarısını Van için kullansalar Van da mağdur kimse kalamazdı. Ya da Suriye'den kaçanlara gösterilen ihtimamın yarısı Van'da ki vatandaşlarımıza gösterilse bu utanç yaşanıyor olmazdı. Ya da... Ya da... Ya da...
Yazınız içimi sızlattı. Sıcağımdan utandım; asıl utanması gerekenlerin yerine...
Sizin duyarlılığınızı biliyordum ama bu kadarına büyük saygı duyuyorum...
Tebrikler...
glenay
ülkemiz insanları mağdur oldu.
Her şey doğru dürüst yapılsa sorunlar, yaralar bu kadar derin olmazdı.
Anlamlı yorumunuza çok teşekkürler,
selâmlar..
Bir tutam hayat
Marmara depreminde ne yapıldı ise, Van'da da o yapıldı.
Bu devlet, bu millet, Marmara depreminde insanlarımızın elinden tuttu.
Bizzat kendim yaşadım.
Van'da da aynı şeyi yaptı.
Ama oraya yapılan yardımlar,
malum kişilerce dağa, mağaralarda yaşayanlara aktarıldı.
Kürk vatandaşım perişan oldu.
Bırakın siyaset yapmayı.
Gerçekleri yazın biraz lütfen.
mirim
yaklaşık 19 milyon insanı etkileyen Marmara Depremi ile Van depremini aynı kefeye koyabiliyorsanız pes diyorum... Van İstanbul'un bir semti kadar büyüklükte bir ildir. Van depreminde bu kadar bocalayanlar iyi ki o zaman hükümet değildi...
Yazınızı bir kaç kez okudum, aslında ne demek istediğinizi de pek anlamış değilim. Çünkü katıldığım bölümler de var. Ben Van depreminde, depremzedelere yapılan yardımları ulaştırmakla görevli bir kurumun yöneticilerindenim. Bize gelen talimatta, artık yardımları sevk etmememizi, gelen yardımları koyacak yer bulamadıklarını söyleyenler bu gün ki utanç manzarasının da bir numaralı müsebbipleridir. Siyaset yaptığımızı söylüyorsunuz da, ne yapalım yani Tanzanya hükümetini mi suçlayalım ? Sorumluları kimse lafımız onlara...
Mrmara Depremi'nde konulan geçici vergiyi gizlice kalıcı yaptıklarını kendileri itiraf etmedi mi ? Bu yardımlarla yol yaptıklarını itiraf etmediler mi ? Sonra da çıkıp bu milletten yardım dilenmediler mi ? Bu gerçekler ortadayken siz neyin kafasını yaşıyorsunuz ?
Siz şimdi gerçek olmayan bir cümlemii bir keliimemi söyleyin bende özür dileyeyim ve artık hangi işleri kastediyorsanız artık bırakalım o işleri...
Bir tutam hayat
mirim
glenay
foyaları meydana çıktı. Bence bu olay bile yeter gerçekleri anlamamıza.
Size çok teşekkürler mirim,
işin içinde biri olarak açıklamanız iyi oldu.
Pembe gözlüklerimizi çıkarıp,
gerçekleri görelim artık derim..
glenay
Diliyorum gerekli yerler, yerine gerçekten ulaşacak yardımı toplar.
Bizler de yardımcı oluruz.
Selâm ve sevgimle..
glenay
Haberlerde de gördük.
Başka özel bir proğramda gördüm.
Allah yardımcıları olsun,
Allah'ın eli bizleriz.
selâm ve sevgilerimle..
canım önce duyarlı hassas yüreğini gönülden kutlarım..
Allah bu kış günü tüm canlıları korusun diyebileceğim arkadaşım..
dilerim bu sesi duyarlar okurlar yardım elini uzatırlar..
yürekten tebrik ederim paylaşım adına..
hayırlı geceler sevgimlesin..
glenay
Diliyorum duyanlar olur.
selâm ve sevgilerimle,
hayırlı geceler..