Yaşayan Ölüler

• 3 Aralık 2013 Salı 21:24:13

Uyuduğunuzu da uyandığınızı da bilmediğiniz anlardır yaşarken öldüğünüz anlar.
Sizi yaşama döndürecek ne bir doktor vardır ne de bir ilaç.
Zaman akmaz da sanki siz zaman içinde akarsınız,hem de nereye aktığınızı bilmeden.
Gözleriniz bakar gibi görünse de dışarıdan,siz çoktan dalıp gitmişsinizdir sevdiğinizin gözlerinin hayaline.
Etrafınızda mutluluklar yaşanır fakat sanki sizin için her şey ama her şey donmuştur.
Bazen bir yeriniz acır ve morarır,siz ne acıyı hissetmişsinizdir ne de morluğun farkındasınızdır.
Yağmur yağar deli gibi ama siz yürürsünüz şemsiyesiz,ne yağmur damlaları ne de sırılsıklam vücudunuz umurunuzda değildir.
Çünkü ölmüşsünüzdür çoktan ve işin kötüsü kimse size öldüğünüzü söylemez.
Ne bir tabutunuz vardır ne de bir mezarınız.
Ne tabutunuzu taşıyan vardır ne de sizi gömüp dua eden.
İşte öyle dolanırsınız etrafta boş boş.
Sizi boşluğa itenleri düşünerek hem de...

Serhat Uzunkök