İnekler
Eski bir defterimi karıştırırken gördüm bu yazıyı. Günümüze uygun gördüm. Her zaman
güncelliğini koruyan.
Nerde başımızdan savamadığımız inekler?
Bu yirmili yaşların başında yazdığım bir şiiri son dizelerinden biri. Bu anneler gününde
bir şiir yazmayı düşünüyordum anneme diye devam ediyor. Demek ki anneler gününde
veya bir gün önce yazmışım şiiri.O gün babam çok kızmıştı bize hatırladığım kadar. Üstelik
bir boğadan daha kızgın yürümüştü üstümüze. Olay her zaman oturduğumuz halamgilin
evlerinin önünde geçmişti." Eşşoğlueşşekler" diye ağzı köpürerek bize adeta saldırmasıydı.
Babam bize hiç vurmadı. Önüne katarak dövülmekten beter bir halde söylene söylene eve
eve götürdü o gün.
İnekler bize emenet edilmemişti ki bakalım. Biz o işlerle uğraşmazdık. Onlar babamızın ve annemizin işiydi. Babam memurdu ama bahçe ve ineklerin bakımı işlerinde anneme her zaman yardımcı olurdu. Bizler gerçekten rahattık. Bizden fazla bir şey beklenmezdi.
Onların yaptığı görevler bizden istenmezdi.Ben, benim küçüğüm kız kardeşimle ev işlerini yapar, yemek yakma pahasına şiir ve öyküler yazar, resim yapardım. Kardeşim boş gevezelikleriyle evin komiğiydi.Onun küçüğü erkek kardeşim ise elinde sapan, bahçede ve
sokak aralarında kuş avlar, halamın eltisi Halime teyzeye parayla satarmış bu güvercinleri.
O zamanlar henüz küçük bir kız olan kardeşimizse bizi rahatsız edip açıklarımızı düğün
evinde söylemekle meşguldü.
İnekler nerde? Başıboş ineklerin nereye gideceği belli mi olur? Onları bir yere bağlamak gerekti.Nedense bizim ineklerin ağıl dışında bağlandığını hiç mi hiç görmedim. Birgün komşumuzun bahçesine girmiş, kelemlerinin bazılarını yemiş, bazılarını tırtıklamışlardı.
Bahçe sahibi komşumuz bunun için bizden oldukça yüksek bir para istemişti. Annem bunu
hiç unutmamış, daha sonra hastalanıp yatalak olan komşumuz için: Ben ilendim de ondan
bu duruma düştü, . Haksız yere para aldı bizden. Bahçesinin barısı iyi değildi. Başkalarının
hayvanları da giriyordu oraya derdi.
İnekler bulunamadı. Sonunda babam polise gidip, ineklerin kaybolduğunu söyledi. Polisler
Araştırdı. Sonunda ineklerin çalındığı kesilip kasaplara satıldığı anlaşıldı. Belki zavallı Kara
kızın ve Sarıkızın etlerinden biz de yedik. İki de onların yavruları düve vardı.
Bu inekler bende başka inekleri çağrıştırdı. İnek kim? İnekler n’apıyor? Yoksa kimi inekler
kesilip satılmayı mı bekliyor? Yoksa kesilip satıldı mı bize? Gözü kapalı yediriliyorlar.Nerde
bu ineklerin çobanı? Ortalığa kim saldı bu inekleri? Otlaklar bitiyor bak. Rant uğruna dağ-taş parçalanıp, deliniyor, satılıyor..
İnekler pankart açamaz mı? "Biz inek değiliz, inek olmak istemiyoruz."diye. İnekler(mö)den
başka sözcük bilmezler mi? İnekler her önüne gelene evet mi derler? Önlerine sunulan her
kanun teklifine hiç düşünmeden parmak mı kaldırırlar? Her "mö" bir evet mi demek.İnekler
çok mu gerçekten. N’apmalı? Kesip yemeli mi bu inekleri yoksa otlağı bol yerlerde yayılıp
dursunlar mı? O kadar serbest mi komşu bahçeleri onlara? Dur durak yok mu? Offf!!!
Nazik Gülünay
YORUMLAR
Gerçekten zevkle okudum.
Ne kadar güzel bir anlatımdı.
Orada, o köyde buldum kendimi bir anda ve babadan fırça yeme olayında, ben de nasibimi aldım nerede ise.
Haymana dolaylarında da çok oluyor bu inek çalma hadisesi.
Bu gün bile hala gerçekleşiyor bu olaylar.
Kötü bir durum.
Eğer,
konu siyasete bağlanmasa idi,
benim açımdan, çok daha lezzetli olacaktı çalışma.
Bu tür yazılara yorum yazmama kararı aldım ama,
hikayenin son bölümü hariç,
diğer kısımları o kadar sıcacıktı ki;
yazmadan edemedim...
glenay
Siyasete bağlamadan duramıyorum.
Ne zaman herkesi insani özellikleriyle görür, biliriz
o zaman yazmayabilirim.
Selamlar..
tam isabet.... bazende ineklerin hakkını yiyoruz...çok inceydi nazik hanım saygılar
glenay
Çok teşekkürler,
selam ve saygılarımla..
Saygıdeğer yazın dostum, şiirlerinizi özlemiştim. Bununla birlikte, pek öykü yazmazdınız ya, yazınca onda da şiirleriniz gibi başarılı olduğunuzu gördüm... Yazınızın içeriği de artık klasikleşen üslubunuz oldu. Anlayana. Ben, yirmi yaşlarından beri bir şeyler yazıp notlarını saklamanıza öyle hayıflandım ki, ben neden emekli olmayı bekledim yazmak için sanki. Tebriklerimle...
glenay
Ben doğal, içimden geldiği gibi yazıyorum.
Oturup, ölçüp, tartıp yazmıyorum.
Yoruma çok teşekkürler,
saygılar..
hikayenin sonunda taş gediğine konmuş.Mesaj yerine ulaşmış.
Maalesef yıllar yılı böyle değil mi?
Bırakın vekilleri devlet memurluğunda bile amir yanlış da olsa bir şey söylediğinde yanlış olduğunu söyleyemeyen ama ardından dalga geçenlere ne demeli...
Toplum bu haldeyse Vekiller de topluma göre oluyor herhalde.
Acemilikte olsada yazı güzeldi.tebrikler
glenay
Haklısınız.. Bazı kurallar ihlal edilmiş yazıda.
saygılar..
galiba biz o sarı siyah alaca malaca ineklerin düvelerin öküzlerin hala var olduğu ve yaşadığı ve dahai çalınmaması için her gün bir haneden birine emanet edilen o inek sürülerinin yaşadığı yerlere gidelim.. bırakalım şehir hayatını diyesim geldii...
sormayın bir de metro da sütaşın ineklerinden birini koymuşlar reklam diye az sonra tren geçecek mi ne diyor...
şöle bir çevreye baktım kalabalık... tren de gelmiyor...
ineğe baktım:) kardeş dedim bakasın da zati görmez misin bizden eyü tren mi olur...vagon kimse arkasında biz...
selamlarımla efendim..
glenay
Şimdi oynatıyorlar inekleri reklamda. :)
Çok teşekkürler,
selam ve saygılarımla..
Düşündaşım;
siz şu cumartesi sabahı ne yaptınız öyle...
İnsanlar uzun süren kahvaltının sonunda
öğle kahvesini yudumlarlarken şöyle güzel bir iki yazı
şiir okumayı umarken
ve siz
yazının girişinde
ne güzel
hayvanlar sınıfına giren ineklerin kayboluşunu
ve
o
kayboluşun
ailede
komşularda
çevrede yaptığı
tahribatı anlatırken
birden günümüze
gelmeniz
okurun kahveyi hızlı içmesine
o
hızlı içişle beraber
boğazının yanmasına
o
yanmanın verdiği acıyla
höö
diye bağırmasına
sebebiyet verdiniz...
oldu mu şimdi
oldu mu şimdi ya?
diye şarkı var ya tam da zamanı.
Mesele;
Bizim baştap(t)ılan'ın egemenliğinde
başkentin en güzel yeşilliklerinde otlayan
ve ara sıra ön ayaklarını
koltuklarının yanındaki oy kullanma butonlarının yeşiline(evet) basan ineklerin rahatını düşününce
oraya o ineklerin yerleştirmesi için
her beş yılda bir sandıklara
gidip
EVET
e
basanları sizin yazınızı okuduktan sonra hangi
gruba soksak da
o
grubu oluşturanlar
bize bunları mı layık görüyorsunuz
diye tepkide bulunmasınlar...
Uzun bir yorum oldu sanırım
biraz da karışık
tebrik ve saygılarımla düşündaşım
glenay
Çok teşekkürler bu güzel yoruma. Zaten etkin yorum seçmişim.
Ne yazık ki bu inekler hala yapıyorlar ineklilkerini.
Bir yazı daha mı yazsam ne yapsam..
selam ve saygılarımla düşündaşım..