- 575 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇAY MAHALLE BADISI GİBİ
Anlatacağımız olayın Zile-Çay Mahalle halkının kişilikleri ile uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.Çay Mahalleyi ve Çay Mahalle sakinlerini Zile sever.Bu tamamen yıllardır Zile’de söylenen ve Zile Deyimleri içinde zaman zaman yer alan bir konudur.Bugün;
***Çay Mahalle badısı gibi ne bakıyon lan!***Sözünün başlangıcını anlatacağız.
Bundan elli,altmış veya yüz yıl önceleri Zile’yi sel basardı.Bir tarafta Dereboğazı’ndan gelen Çay Mahalle deresi sel baskınları,diğer tarafta Kepez tarafından gelen derenin Köprübaşı sel baskınları.Zile’yi sel alır,insanlar her bahar perişan olurdu.Ben defalarca bu sel baskınlarına şahit oldum.Benim yaşımdakilerde buna şahittir.
Devir Çakıcı Hoca’nın ezan okurken minareden hem “Allahu ekber,Allahu ekber”diye ezan okuduğu ve bir taraftanda “Gız Fadime badıları(Ördekleri)sel götürüyor.Çabuk kurtar!”diye bağırdığı zamanlardadır.
O zaman Zile’nin bütün mahallelerinde kaz,ördek,tavuk beslenirdi.Bunlar ara sırada olsa sokaklarda başıboş dolaşırdı.Hayvanlar ilkbaharda kuluçkadan çıktığı ve yağmurlarında en çok ilkbaharda yağdığı için zarara uğrar,çoğunu seller alır giderdi.
İşte böyle bir bahar mevsiminde Çay Mahalleliler yüzlerce kaz, ördek yavrusu üretir,onlara bakar,besler, kışın keser yerlerdi.O zamanlar henüz dereler ıslah edilmemiş ve bütün evlerin pislikleride genelde bu derelere dökülürdü.Bu yeni yavrularda bu artıklardan yemek için derelere hücum eder,aşırı yağışlı havalarda hayvanına ulaşamıyan kişilerin hayvanlarını alır,götürürdü.Belki şimdiki gençlere ve insanlara biraz hikaye gibi gelebilir ama işte Çakıcı Hoca olayını bu yüzden anlattım.
Aşırı yağmurların sele dönüşüp,sellerin dere yataklarına sığamıyarak çevrede ne var ne yok alıp götürdüğü yıllarda,badılar daha yavru.Sel aşırı geliyor.Onlarsa hem yiyecek sevdasında hem de yağmurlarla su bulma sevinciyle işlerine devam edermiş.Sel fazlalaştıkça bir kenarda durur sellerin kendilerini götürmesini beklerlermiş.Tabi nihayetinde bunlar hayvan.Kaçmak akıllarına bile gelmez,durur öylece gelen sellere bakarlarmış.Sonra sel azgın gelir, ne var, ne yok her şeyi alır giderdi.Biz dahi kaç kez kocaman sığırların,koyunların,kuzuların sellerle gittiğini ve telef olduğunu gördük.Bizim yaşımızda olan herkes bunlara şahittir.
Bu yüzden olsa gerek,sonunda tehlike var.Mutlaka gelecek.Ama sen aldırmıyorsun.Öylece bakıyorsun.Zileli bunu görmüş.Tehlikeyi sezdiği içinde insanlara uyarı niteliğinde bu deyimi söylemiş;
***Çay Mahalle badısı (ördeği)gibi ne bakıyon lan!***
İşte size ibretlik bir Zile deyimi.Senelerdir aklımdaydı.Zaman zaman ben de kullanırım ama yazmak bu güne kısmetmiş.İnşallah bugünden sonra Zile deyim ve sözlerinde yer alır.Unutulmaz.
Siz siz olun tehlike anında “Çay Mahalle badısı gibi bakmayın.” Kaçın canınızı kurtarın veya gerekli tedbirinizi alın.
Bizden yazması ve uyarması.Sizden de tedbir alması.
***ÇAY MAHALLE BADISI GİBİ BAKMA !..***
Kemal DOĞANAY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.