- 781 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SOKAK ÇOCUKLARI
Aileleriyle ilişkileri kopmuş,ön yargılarla dışlanmış,uyuşturucu madde kullanan bazen yabancı bazen sıcak gözlerle baktığımız sizlerin sokaktaki çocuğunuz.
Maddi sıkıntıdan bunalmış,aile içi şiddete karşı koyamayan,üvey ana-baba sorunları kalabalık ailede kendine yer edinememe,cinsel istismar, eğitimsizlik, sevgisizlik. Aslında ne çok sorunları var bu çocukların. Böyle bir boğulmada kurtuluşu sokaklarda,onlara özgürlüğün ışığını suratlarına vuran sokaklarda.Geriye bakmalarına bile zamanları kalmıyor sokaklara düştüklerinde asıl zorluk şimdi başlıyordu.Kimi yol yakınken dönüyor kimi ise sokak evden daha iyi deyip yaşamaya başlıyordu.Peki sokaklarda nasıl bir hayat yaşıyorlardı;
Yaşamlarını sürdürebilmeleri için suçlara karışıyorlardı.Geceleri ya hotel havalandırmasında yada park,bahçe gibi yerlerde yatıyorlardı aslında yabancı değiliz onlarla ilgili filmlerde ‘de görmüştük.Hayatları acımasız ve zorluydu.Yaşamak için karınlarını doyurmakta gerekliydi.Çöpten
bulunuyor,dileniliyor yada kapkaça baş vuruyorlardı.Soğuk ve amansız,yanlış bir yolun karanlığı.
Medyada çıkan haberlerde sokak çocukları bir suçlu gibi gösterilip yargısız infaz yapılıyordu.Biri suç işlese hepsi öyleymiş gibi yansıtılıyor bizlere,yakından görmediğimiz için ekrana uyuşmuş durumdayız.Fakat kamyon şoförü her gün kazalara sebep oluyor ama tüm kamyon şoförlerine mal etmiyoruz.Baştan onlar üzerindeki ön yargıyı kaldırmalıyız.
Bir diğer konu uçucu madde kullanmalarının nedenleri.Sokaktaki şiddete karşı durabilmek ve dayak yediklerinde acı hissetmemek ,sokaktaki soğuğa dayanabilmek ,yaşadığı zorluklara karşı bedensel ve duygusal güç oluşturabilmek yani kendilerini güçlü ve cesaretli hissedebilmek, halusinasyonlar görüp güzel şeyler hayal edebilmek için ve utanma duygularını yok ettiği için rahatlıkla başkalarından yemek isteyip, dilenebilmek ve özgürce yaşayabilmek için uçucu maddelere gereksinim duyuyorlar.Evet sabah şakalaştığı arkadaşınla akşam bıçak bıçağa olabiliyor.
Bu maddelerin önüne geçilmesi için alkol ve sigara reklamları çok göz alıcı geliyor kullanmaya yönelik teşvik ayrıca topluma mal olmuş insanların bu konuda büyük görevler düşüyor.Bu edebiyatçı,şair vs... ellerinde gördüklerinde de özenti oluşuyor.Yepyeni bir heves doğuyor içlerinde.
Bu çocuklara el uzatmalıyız.Onları kurtarmak için kesinlikle en baştan güvenlerini kazanmalıyız.Asla para vermemeliyiz.Verdiğimiz takdirde yine madde alacaklar.Bunun yerine derneklere gelip bu çocuklar için ne yapılacağı hakkında danışmalıyız.Kurtulmak isteyen çocukların yineleyerek söylüyorum güvenlerini kazanmalıyız.Sokak çalışmaları yapılmalı,temel ihtiyaçları karşılanmalı.Bu çocukların kurtulmak isteyenlerinin tedavileri UMATEM,ÇAMATEM devam etmektedir.Buralarda çocukları ailelerine ve topluma kazandırmak amaçları.
Tedavi süreçleri psikolog, sosyal hizmet uzmanı, eğitimci, bireysel grup terapi ve grup eğitimi, aile terapisi çalışmaları yürütülüyor. Bu çalışmada klinisyen ilaçlı tedavi takip ediyor,ekibi yönetiyor.anne-baba tedavi süresince katılıyorsa aile terapisi ile, psikolog bireysel terapi ile eğitimci grup eğitim ile madde bağımlısı programı tedavisi yapıyorlar.Bu çocukların kaybettikleri geleceklerini geri almalarına yardım etmeliyiz.
Son olarak bir sokak çocuğunun mektubunun birkaç bölümünü sunuyorum;
Benim ve arkadaşlarımın anne veya babaları veya her ikiside ölmüş,ayrılmış bizlere bakacak güçleri kalmamış.Mensup olduğumuz milletin güzel duyguları, sevgileri,dostlukları,yardımlaşma melekleri yerini nefret, haset, hırs ve kötülüklere dönüştüğü için bizlere sokakların yolu görünmüştür.Ben ve arkadaşlarım halimizden memnun değiliz.Bize yol gösteren olursa elbet döneriz.Ama bu güne kadar soğuk ve açlık yatağımız,dayak ve azar ekmeğimiz,acı ve nefret katığımız oldu.Ağlamayı unutalı gözlerimiz,nefretle kinle bakmayı öğrendi.Oyunlarımız çakmak,kavga etmek ve köpekler oldu.Bize acımasızlığı öğreten büyüklerimizi taklit ederek giriştiğimiz kavgalar,karakollarda yediğimiz dayaklar oldu.
Her zaman aynı hakimin karşısına çıktık.Aynı nasihatleri dinledik.Sonra yine sokaklar karındaşımız oldu.Biz okumak istiyorduk,çalışmak istiyorduk. Sevilmek ve bizleri seven bir insana ana-baba diye sarılmak istiyorduk.
Şimdide bunu istiyoruz.
’ONLAR 23 NİSAN’ I KUTLUYORLAR MI ? ’
KEYAP (Kendine Yardım Projesi). ve o projeyi yürüten arkadaşların hepsi sokak kökenli... Profesyonellerden destek alıp bir çok çalışma yapıyorlar. Bir kısmı "Sokak Kedisi" isimli, platform niteliğinde bir dergi çıkarıyor. Bir kısmı "Pazar Kedisi" adıyla ihraç fazlası mallar satıyor. Bir kısmı da "Posta Kedisi" adı altında dağıtım işlerini organize ediyor. Yaşam içinde, görece daha normal koşulları yaşayan insanlarla yan yana gelip önce uyum sorunlarını atlatıyor, ardından da kendi bağımsız yaşamlarını kotarma adına adımlar atıyorlar.(Bu konuda TURGAY BAHTİYAR’ a beni bilgilendirdiği için teşekkür ederim)
BÜLENT YALÇINKAYA
YORUMLAR
Her zaman aynı hakimin karşısına çıktık.Aynı nasihatleri dinledik.Sonra yine sokaklar karındaşımız oldu.Biz okumak istiyorduk,çalışmak istiyorduk. Sevilmek ve bizleri seven bir insana ana-baba diye sarılmak istiyorduk.
Şimdide bunu istiyoruz.
’’ONLAR 23 NİSAN’ I KUTLUYORLAR MI ? ’’
Onlar için 23 Nisan veya diğer aylar? Ne önemi var, diye sesli düşündüm.
Duyarlı kalemden anlamlı günde güne denk düşen realist yazı.
Kutluyorum.
Sevgili Bülent,
Öncelikle içten sevgi ve selamlarımı kabul et lütfen. Duyarlılığın ve o duyarlılığı dile getiren yazın için kutluyorum seni. "Sen" sözcüğü yüreğimde bıraktığın sıcaklığın karşılığı, yoksa asla bir saygısızlık olarak algılanmamalı. Davasa bir bedenin olmazsa olmaz parçlarıyız ve bir yanımıza değmişse bir ateş diğer yanımızın duyumsamaması ne mümün. Ancak, kimilerimize bazen"Çokça pay düşüyor" bu ateşten. İçinde insan yoksa, içinde acılara karşı umudun sesi yoksa, ve çözüm arayışının ayak sesleri olan sorular yoksa şiirlerimizde, yazılarımızda gerisi ne memem yazmadır ki? Değindiğin konu çok yakıcı. Aynen senin gibi bir çok duyarlı yürek de çaba gösteriyor çözüm için. Az yada çok..Karınca kararınca. Bir zamanlar Amerikan filmlerinde rastlayıp hayretler içinde kaldığımız "İnsan Manzaraları"na çokça rastlar olduk metropollerimizde. Çok uzun bir konu ve öylesine çok şey var ki söylenip yazılacak. Bu alan onun için çok kısıtlı. ...Sadede geleyim: Duyarlılık gösterdiğin konuda çalışmalar yapan ve özgün çözümler üreten bir yeni girişim var. KEYAP (Kendine Yardım Projesi). ve o projeyi yürüten arkadaşların hepsi sokak kökenli... Profesyonellerden destek alıp bir çok çalışma yapıyorlar. Bir kısmı "Sokak Kedisi" isimli, platform niteliğinde bir dergi çıkarıyor. Bir kısmı "Pazar Kedisi" adıyla ihraç fazlası mallar satıyor. Bir kısmı da "Posta Kedisi" adı altında dağıtım işlerini organize ediyor. Yaşam içinde, görece daha normal koşulları yaşayan insanlarla yan yana gelip önce uyum sorunlarını atlatıyor, ardından da kendi bağımsız yaşamlarını kotarma adına adımlar atıyorlar. Ben ve bir çok insan da bu girişimin içindeyiz. Sen de en azından yazılarınla katkı verebilirsin. Bunları yazmak zorunda kaldım ama belki de hepsi bilgin dahilindedir. İnteraktif site çalışmaları sürüyor. iletişim ve bilgi için yardımcı olabilirim. Umuyorum ki, diğer yazıların ve şiirlerin için yazacakşiylerimde de olacaktır. Sevgi ve dostlukla... Turgay Bahtiyar