- 982 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
İlluminati
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İlluminati
İlluminati, “Aydınlanmış”, Rönesans döneminde kurulmuş bir cemiyet!
Aydınlanma Çağında (Akılcı düşünceyi benimsemiş; geleneksel, değişmez, kutsal kabulleri, varsayımları irdelemeyi, önyargılardan ve ideolojilerin etkisinden kurtulmayı, özgür düşünce ve aklı, yeniliği, bilgiyi, gelişmeyi amaçlayan dönem) kurulmuş bir cemiyet. Masonluğu (Akılcılık, bilimsellik ve insanlığın gelişimine ve bilgi birikimlerine katkıda bulunmuş bir kültür ve fikir üst yapı kurumudur.) model almıştır!
Günümüzde popüler olarak bilinen hali ise zihin kontrolü yaparak; toplumları, devletleri, kuruluşları ele geçirerek “Yeni Dünya Düzeni” kurmayı amaçlamış, monarşileri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni yeniden kurgulamak amacına hizmet eden; faaliyeti ve varlığı kanıtlanamamış bir yapılanmadır. Bu amaçlar dahi popüler iddiadan öte gidememiştir!
Aydınlanmışlar, mükemmelleştiriciler de denilmiş bunlara…
Nasrettin Hoca’yı bilirsiniz; insanların aczini, korkularını, aç gözlülüklerini, hırslarını, zafiyetlerini, kıskançlıklarını, kurnazlıklarını ustaca güldürerek anlatan, yaşantısıyla gösteren kişi. Bu anlamda Nasrettin Hoca’nın muhteşem biri olduğunu hatta aziz, evliya olduğunu söyleyebilirim. Fıkralarındaki içerik ve anlatıma hayran olmamak mümkün değil. Her konuda bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatılabilir. Bu fıkraların hepsinin bizzat Nasrettin Hoca’ya ait olmadığı da çok çok iyi bilinir. Ama önemsenmez, içeriğe bakılır çünkü! Bir fıkrayı Nasrettin Hoca fıkrası olarak anlatana da genelde kaynak sorulmaz! Yani pek çok fıkra onun üzerine yüklenebilir!
İlluminati konusunda da Nasrettin Hoca benzeri bir durum vardır. Faili meçhul işlerin yüklendiği, sahipsiz bir cemiyet! Bu kimlerin işine yarar, kimler bu adla ne işler yapar? Bir düşünelim!
İlluminati ve masonluk, bazı kirli işlerin günah keçisi olarak gösterilebilir pek ala.
Biraz açayım konuyu; Dünya’yı kendi amaçları doğrultusunda yönetmek isteyenlerin pis işlerini üzerine attıkları tarihi bir hayali cemiyet düşünün. Bu cemiyetin günümüzde belki hiç unsuru kalmamıştır! Adı kalmıştır belki de ama adı başka işe yarar! Dünya’yı yönetmek için bu hayali cemiyetin üzerinden yapılacak işlerin etkisi göz ardı edilemez! Demem o ki birileri insanlara “Şeytan” benzeri bir sembolik cemiyet sunarak pis işler çevirebilir! Mesela insanları nereye yönlendirmek isterlerse, ya da nereden uzaklaştırmak isterlerse, menfaatlerine uygun durumu elde etmek için bazı işler yapabilirler. İnsanları gütmek ve kontrol etmek amaçlı çalışmaları bu cemiyet ile korkutarak başarabilirler. Bu hayali örgütlerin adına kutsallara saldırıyormuş gibi yapıp insanların kutsallara sıkı sarılmasını hedeflemiş olabilirler! Çünkü insanları kontrol etmek için insanların topluca ikna olacağı kutsallar önemlidir! İnsanların tek elden idaresini kolaylaştırmak için kutsalları kullanmak akıllıcadır! Bu amaçla muhtemelen hiçbir faal üyesi kalmamış olan bir hayali cemiyetin kutsallara saldırısı, insanları kutsallara doğru itecektir. Yani insanlar kutsallara daha sıkı sarılacaktır! Bu da zaten istenen sonuç olacaktır! Toplumları tek elden kolayca idare etmek kutsallarla daha sorunsuz halledilecektir. Tabi ki başka işler de yapılır, çok kapsamlı işler; hedefe yönelik işler… İdeolojiler ve ırkçılığı da canlı tutmak için durum ve zemine uygun işler yapılabilir! Yağmurdan kaçıp doluya yakalanmaya benzer!
İlluminatinin unsurlarına bakalım: Aydınlanma, akılcı düşünce; geleneksel, değişmez, kutsal kabulleri, varsayımları irdelemek, önyargılardan ve ideolojilerin etkisinden arınmak, özgür düşünce ve aklı önemsemek, yeniliği, bilgiyi, gelişmeyi amaçlamak neden kötü olsun ki? Masonluktaki; akılcılık, bilimsellik ve insanlığın gelişimine ve bilgi birikimlerine katkıda bulunmak neden kötü olsun ki? Günümüzde popüler olarak bilinen hali ise zihin kontrolü yaparak; toplumları, devletleri, kuruluşları ele geçirerek “Yeni Dünya Düzeni” kurmayı amaçlamak, monarşileri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni yeniden kurgulamayı düşlemek neden kötü olsun ki? Tarihteki en kanlı savaşlar din savaşları değil miydi? Batı’dan Ortadoğu’ya yönelen Haçlı Seferleri ve Ortadoğu’dan her yana olan cihat seferlerinde dökülen kanlar helal mi sayılacak? Köhne, nakil, yıpranmış, eklemeler yapılmış kutsalları sorgulamak gerekmiyor mu zaten? Zalim liderlerin katliamından inleyen, işgal belasına düşen toplumların başlarındaki liderleri zamanında sorgulaması gerekmiyor muydu? Özellikle buhar motorunun icadıyla gelişen teknolojiyi hedeflemek, insanların hayatını kolaylaştıran binekler ve makinelerin yapılmasını hedeflemek güzel değil mi? Küçük kızlarla evlenmek ve insanları köle, cariye yapmanın insan haysiyetine uygun olmadığını söylemek kötü bir söylem midir? Yugoslavya benzeri yerlerde ırk savaşından insanların birbirini katletmesi akla uygun mu? Değil ise bu anlamda aydınlanmanın aslen kimseye zararı olmaz!
Asıl zihin kontrolü, insanları kutsallara sıkıştırmak maksatlı yapıyor olabilir! Din adına katliamların yapıldığı, insanların mezhep kavgalarında tavuk gibi kesildiği bir ortamda aydınlanmayı istemek kötü müdür? Bu kavgaları körükleyenler suçu kimlere atıyor, asıl malı kim topluyor, bu önemsiz mi? Daha bebeklikten kodlanan insanlar, akılları ipotek altına alınan insanlar büyüdüklerinde kolayca aydınlanabiliyor mu? Neden bireyin kendini özgürce yetiştirmesine müsaade edilmiyor da ideolojiler ve kutsallarla beyni yıkanıyor acep? Toplumun özgür düşünceyi üretmesini engelleyen kutsal, ırksal, etnik ve ideolojik öğretiler çok mu huzur verdi geçmişte? Özel hayatı bazı öğretilere kurban etmenin kimlere faydası olur, olacak; düşünüldü mü? İdrar sıkan altına işer! İnsanlar düşünce açısından sıkıştırıldığında patlar ve toplumsal alanda genelde kavgalar bu nedenle çıkar!
“………zaman olur zıd, zıddını saklarmış. lisan-ı siyasette lafız, mananın zıddıdır. adalet külahını, zulüm başına geçirmiş; hamiyet libasını, hıyanet ucuz giymiş.” Sözler | Lemeât | 647
Zıd, zıddını saklıyor ise illimunati arkasında ne saklanmak isteniyor? Siyasi alanda goller ters köşeden atılıyor ise dikkatli olmak gerekmez mi?
Son tahlilde; illimunati de masunluk da toplumu yönlendirmek için pek ala bazı çıkar gruplarının menfaat amaçları doğrultusunda kullanılabilir! Öze bakalım, söze değil. Söz ters köşe gol atar gibi oluyor ahir zamanda. Gösterilene değil, görünene bakalım yanılmayız.
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
İnsan , evet bilmediği konularda gürüş de bildirmemeli. Önce konunun içine girip iyice inceleyip anlamalıdır ...
Şimdi sorum şu' dur Ahmet bey.
Sizce , illuminati nedir ? ... Kimler bu grubun üyeleridir ? Amaçlananlar nedir ?
Yazınızın içeriğinden bunlar yeterince anlaşılamadığı gibi , yalnızca illuminati ' nin savunması görülmekte... İyi bildiğinizi varsaymak zorundayım o halde...
Peki, bu illuminaticilerin , amaçları doğrultusunda , dil, din, etnik kimlik , milliyet gibi değerlerin yok edilerek , " insanların zihin kontrolü " !! ile gelecekte , bütün dünya toplumlarının nerelere götürüleceğini ve üzerlerinde ne tür oyunların oynanacağını da biliyor musunuz acaba ? ...
Aydınlanma ışıklanma diye tabir ettiğiniz şeyin neyine kimine kim nasıl güvenebilecektir.Söylenenlerle uygulamaların taban tabana zıt olduğu bir dünya düzeninde , nelerle karşılaşılacağını bu günden siz ya da ben nasıl bilebiliriz acaba? Ben bildiğinizi de varsaymak zorundayım. Uzun uzun bir yazı konusu yaptığınız ve
""" illuminati' den korkmayalım .o iyidir """ türü mesajlarınızı da başarıyla verdiğinize , sitede de günün seçkisi seçildiğine göre ... Boş değildir yazan da yazı içeriği de ...
Kolay gaza gelmediğim gibi , kolay kolay da , değerlerimden vazgeçmeyen biri olduğum için , yazı ve içeriği' ne kuşkuyla yaklaştım beni mazur görünüz...
Bu konuda , daha ayrıntılı detaylara girerek konuyu açıklamanızı ve iyi bildiğinizden emin olduğum gerçekleri de bizlerle paylaşmanızı bekleyeceğim...
Selam saygı ve mutluluk dileklerimle ...
Mert YİĞİTCAN tarafından 11/10/2013 2:36:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Zıtlıklar çelişkiyi doğurur, doğan çelişkiler kavgaları, kavgalar savaşları, savaşlar da fırsatçıları...
Fırsatçıların gördüğü sadece paradır, gösterdikleri de sadece savaş.Gösterdikleri yöne gitmeyelim tamam da gördüğümüzün ne kadarı doğrudur ya da onun da arkasında ne vardır? ı doğru analizettiğimizi nasıl kabul edebiliriz? ya o da bizden önce zaten kurgulanmış ise ?
Bizler oyun içerisinde oyunda her an yenilecek piyon kimliğine bürünürsek ve insanları zihnimizde bölüştürüp o öyle, bu böyle diye kendimize düşman ilan edersek bence aradaki fırsatçılara daha çok zemin hazırlıyoruz. Ben kalben inanmaktayım ki Dünya üzerinde fırsatçılar sadece bir gruba bağlı olamaz.İnançları olamaz, bağlılıkları da...Onların heryerdeliğini görmek için dediğiniz gibi Alice harikalar Diyarı mantığıyla yaşadığımızı değil tersini düşünmek lazım.
Saygılarımla