- 724 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yalnız ve sıcak
YALNIZ VE SICAK
Şöminenin yanındaki minderde uyuya kalmıştı.Birden irkilerek uyandığında yalnızdı.Loş odada saatlerce bekledi.Nefes alış verişleri değişmiş,durum iyice karmaşıklaşmaya içindeki gökkuşağı gri bir sis içinde gömülmeye başlamıştı.Oysaki gökkuşağının dibindeki hazineye ne kadarda yaklaşmıştı.Zaman ilerledikçe ahşap ,oymalı kahverengi sandık ellerinden kayıp gitmişti.
Bağladığı satenimsi koyu lacivert bandı gözlerinden yavas yavas çıkarttı.Odaya ilk girdiğinde heyecandan hiçbir ayrıntıya dikkat edememişti.Yerinden kıpırdayamıyordu hala.Loş odanın nemi,rutubetli kokusu,duvarın köşesinde yanan ışık ve duvara yansıyan gölgesi vardı sadece.
Yalnızdı.
Tam karşısında yanan.Kahverengi,bej taşlarla kaplı ,ihtişamlı şöminenin ateşide içindeki ateş gibi azalmaya başlamıştı.Camlar kalın kadifeden perdelerle kapalıydı.Saat kaç olmuş ,gün doğmuşmuydu.Ne kadar zaman uyumuştu bilemiyordu.Teninde kalan sıcaklığın ve dudağındaki buseden başka aklını hiçbirşeye veremiyordu.Minderin üstünde bağdaş kuracağı anda fark etti ki üstü örtülmüştü. yumuşacık,ince hafif bir örtü.Sımsıkı tuttu.Acaba ne kadar zaman daha bekleyeceğim diye düşündü.Ve etrafı incelemeye daldı.
Hoş bir odaydı.Eskitme mobilyalar.Duvardan duvara dizili kitaplar,üstü toz tutmuş bir gramafon ve yanında taş plaklar.Ateş sönmeye,içi ürpermeye başlamıştı.İnce ,hafif yumuşacık örtüyü minderin kenarına bıraktı.Ağır ağır hareket ederek ayağa kalktı.Gelirken en sevdiği ve çok beğenerek aldığı lacivert ayakkabıları çıkartılmıştı.Yere çıplak ayaklarıyla basıyordu.Odanın loş ışığında beyaz teni,bordo ojeleri yanan ateşin aleviyle dahada parlıyordu.Elinde sımsıkı tuttuğu satenimsi lacivert bandı . Tedirgindi.Birer birer şömineye odunları attı.Alev ateşlemeye,oda ısınmaya ve sabırsızlaşmaya başlamıştı artık.
Sessizliğin içinde birden ayak sesleri duyuldu.Sanki ,sonbaharda dökülmüş kırmızı,sarı,açıklı koyulu kahverengiye bürünmüş kurumaya yüz tutmuş yaprakların üstüne basar gibi.mevsimleri geçe geçe yaklaşıyordu.Etrafında dönmeye ne yapıcağını bilmez bir karasızlıkla önce sandalyeye sonra mindere baktı.Ve heyacanla kahverengi ,oyma eskitme sandalyede buldu kendini.Elinde sımsıkı tuttuğu bandıyla gözlerini kapattı.
Dışarıda güz mevsimi.İçeresi kimi zaman ay doğmuş bir gece,kimi zaman aydınlık bir gün doğumuydu.Kalbi yerinden çıkıcak gibiydi.Kapı açılırken,Dünyaya gözlerini ilk defa açan bebek gibi hıçkırıklara boğulmak ve yeni dünyaya ya merhaba demenin korkusuyla gözlerini sımsıkı yumdu.
Odadaydı.Yanına yaklaşan mevsim kesinlikle güzdü.Sonra ilk bahar ve sonunda bir ses yankılanır odada.
-Üşümüşsün.
Elleriyle ayaklarını sardığında .Aşırı ve kavurucu sıcağıyla yaz yanındaydı……