- 796 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK İLANI !
Artık çok geçti. Olan olmuştu geri dönüşü yoktu artık bunun. Gözlerini sımsıkı kapattı genç kız.
Bütün olanları yaptığı şeyi yazdığı mektubu, aşkını, sevdasını ve onu...
Herşeyi unutmak sadece ve sadece uyumak istiyordu.
-Ya mektubu okuyunca kendisiyle dalga geçerse!..
Gözlerini daha sıkı; sımsıkı yumdu.
"Aman Allahım!" Dedi sessizce..."Ben ne yaptım!"
Yattığı yerden fırladı.Telefonunun tuşlarına hızlı hızlı basmaya başladı. Karşıdan onun sesini duyunca, aniden kapattı telefonu. Konuşmalıydı. Muhakkak söylemeliydi. Ama buna cesareti yoktu.
Telefonun sesiyle irkildi. İşte arıyordu. Ne diyecekti şimdi...
Telefonun çıldırtan sesinden kurtulmak için bastı telefonun tuşuna. Ama konuşmadı. Meşgule düşürdü...
Odanın içinde çılgınca dolanıyor, bir o tarafa bir bu tarafa volta atıp atıyordu. Telefon tekrar çalmaya başladığında, artık kararını vermişti. Bütün cesaretini toplayıp açtı telefonu;
-Niye açmıyorsun telefonu? Diye sordu Metin.
Aylin sesi titreyerek sordu;
-Okudun mu mektubu?
Karşı taraftan bir iki saniye ses çıkmadı,sonra kısık bir sesle geldi cevap:
----Evet
Aylin heyecandan duracak gibi olan kalbini tuttu,bastırdı yavaşça...Sanki kızar gibi,sanki paylar gibi’ . Ne geldiyse senin yüzünden! ’der gibi, hafifçe vurdu kalbine...
Metin’in sesi duyuldu karşı taraftan:
-----Seni dinliyorum,lütfen benden çekinme.
Peki bu ne demek oluyordu.Mektupta yazılanlara olumlu baktığına işaret değilmiydi bu sözler.Verilmek istenen cesareti,büyük bir arzuyla aldı Aylin...
----Şeyy!
----Aylin!
----Mektupta yazdıklarını birde senden,senin sesinden duymak istiyorum.
Aylin kulaklarına inanamıyordu...Senelerdir çektiği aşkın acısı, sona mı eriyordu yoksa!Metin’de bu aşka karşı boş değildi demek ki...
İçi mutlulukla doldu.Sevinçten gözlerinden yaşlar akıyordu.Ağladığını belli etmemeye çalışarak konuştu:
----Ben seni çok seviyorum ! diyebildi ve sustu...
----Haa ! o ’nu mu yazdın mektupta?Ben görmedim mektup falan...
Aylin beyninden vurulmuşa dönmüştü...Korktuğu başına gelmişti işte... Keşke söylemeseydi , O’nu sevdiğini
Metin onunla dalgasını geçmeye başlamıştı bile. Bir de mektup vardı elinde şimdi ...’Yer yarılsa da yerin dibine geçsem ’’ denir ya!’
Aynen öyle hissediyordu genç kız kendisini.Telefonu kapattığını ve halının üzerine fırlattığını telefon çalmaya başlayınca fark etti.Çaldı,çaldı,çaldı...
Taa ki tamamen kapatana kadar çaldı telefon...Ve sabahlara kadar ağladı genç kız ..Hiç uyumadı...
Sabah olduğunda,annesinin onu kahvaltıya çağırmasıyla çıktı odadan.Annesi Aylini görünce endişeyle, hasta olup olmadığını sordu.Aylinin gözleri musmor benzi sapsarıydı.Aylin yemek masasına oturduğunda,masanın üzerinde duran zarfı gösterdi annesi:
----Kızım arkadaşın geldi.Dün senin verdiğin ödev notlarını söylediğin arkadaşınıza verememiş.Annesi acilen hastaneye yatmış.Onunla ilgileneceği için,getirip verdi sabah.Sen kendin verecekmişsin .
----Selamı vardı ... Çok çok özür diledi veremediği için .