RABBİM HERKESE HELALİNDEN RIZIK KAZANIP YEMEYİ NASİP ETSİN......

• 18 Ağustos 2013 Pazar 10:07:39

Bir talebe kardesimi gördüm geçen cumartesi semt pazarında.
Kirk yıllık talebe arkadaşım köylerimiz birbirine çok yakın..

İkimizde Çelebiliyiz.O Kepirli ben köyünden ben ise Karaağaçlıyım.

1979 da Keskinde tepede yeni açılan Kuran Kursunda beraber okuduk.
O günden beri arkadaşımla yalan dünyada geçinip gidiyoruz.

Kendisi pazarda uzun bir zamandır baba mesleğini sürdürür.Üşenmeden haftanın beş günü kurduğu tezgahında enfes baharatları kuru tahılları satar geçimini bundan sağlar.

Kardeşim sanki biraz üşüyor gibiydi..Sonra gıpta ettim ona nazar ederken..
Burda üşüyeceksin ki helalinden kazanirken dedim..

Ibadetlerini de bitamam yapıp ötelerde yanmıyacaksın dedim içimden.
Amma ölçüye tartiya dikkat etmekte çok önemli dedim..

Helal lokma kazanmak için usumek,herkese nasip olmaz ..
Ne mutlu sana kardeşim.
...

Kim demiş yalan dünya diye.Ahiret dünyada soğukta tir tir titrerken namazı geçirmeden alin teri dökerek kazanılıyor.

Insan ya cennete ya da cehenneme gidiyor.Beş parasız ciplak elbisesiz geldiği dünyayı ölür ken yine geride parayı arabayı evi hulasa herşeyi bırakıp ciplak olarak ahirete gidiyor.

Bugün sabah ölse insan hemen öğleye veya en geç ikindiye mezarda buluyor kendini..Daha yapacak işlerim vardı.

Evime arabama bahçeme son defa götüründe bir kez bakayım desen duymuyorlar!!Durun nereye götürüyorsunuz?
Götürmeyin beni Kardeşim ben mezara hazır değilim.

Kaza namazlarım duruyor zekat borcum var nolur verin kimseye söyleyemedim .Şu adama şu kadar vereceğim vardı sizler onu ödeyin kabre borçlu girmeyim der insan ama kimseler duyamaz..

***

Bir Hoca Efendi 1988 de bir cumartesi günü öğle namazı oncesinde Trabzon Dernekpazarinda camii kürsüsünde kırk yıldır ölü yıkar kefenlerim hiç birisine cep koymadım demiş dinlerken tüylerim diken diken olmuştu.

Ama çalışmadan erkenden ise gitmeden de olmuyor cennet kazanılmıyor.Cehennemin ateşi de cennetin huzuru da burada kazanılıyor.

Üç günlük dünya hayati için çalıştığımız kadar ahirete çalışabilsek cenneti bir nevi garantilemiş olurduk diyemiyeceğim.

Biz yapıyoruz da haydi bizleri yoktan Yaratan Rabbimiz cc. kabul etmiyorsa.Kul hakkı yiyor isek.Yarın Mahşer günü hakkını yediklerimiz yakamızdan tutarsa.

Yolda yürürken veya bahçede çalışırken karıncaların üzerinden geçtik ise onların hakkı ne olacak.Düşünen insan için Kainata ibretle bakan insan için dünyada rahat yok.

Bir kardeşim gece gündüz yardıma koşar evinde hiç durmaz televizyona internete hiç bakmaz benim gibi.
Ya birde rahat et dinlen evinde çoluk çocuğunla derim dinlenmek ancak kabirde der bana.

Isın hakikatini bilip anlayanlardan biri.Gerçek dinlenme rahatlık imanını son nefeste şeytana çaldırmadan kabire götürebildin ise orada işte.

Teberru yani Kuran okuyan talebeler için yardım toplama hususunda bir şeyler geldi aklıma.Devir Allah cc. demenin yasak olduğu Kuran-i Kerimlerin gizlice okunduğu ve idamların olduğu bir devir..

Osmanlı Ûlemasından, Nakşi Müceddidi Meşayihinden ve Seyyidlerden Ehl-i sünnetin Alim ve Hizmet Önderi Süleyman efendi k.s.a.

Bütün baskı, sürgün, hapis, zûlüm ve yokluklara rağmen; Osmanli Medrese ûsülü tedrisat ve Nakşibendi ûsülü tekke hizmetini devam gayreti içindedirler ..

Birgün Uskudarda bir fırıncıya gider orada bir koltuğa oturur sohbet eder ve bir ara fırıncıya :-Sende bu Kûr’ân ve ilim talebelerinin ekmeğini karşılayıver, buyururlar ..

Fırıncı usûl ve adâptan mahrum bir şekilde:-- Bakamayacağın talebeyi niye toplarsın Hoca !! der.

Hak dostu ve Hak Mücahidi Hazreti Ustad ksa. hiddetlenir ve oturduğu koltuğun koluna bir kere vurur, oradan altın paralar dökülmeye başlar.. Fırıncı şaşkındır..

Süleyman Efendi hazretleri şöyle buyurur;Biz.! Bu Kur’an- Kerim okutma hizmetinden sende, ailende ve ecdadında istifade edesiniz hayr göresiniz.. Mahşerde fayda göresiniz veballerden kurtulasınız istedik.

İstiyorsan al dünyalık senin olsun biz ukbanin derdindeyiz..O’ talebelerin rızkı zaten Cenneti Alâdan geliyor buyururlar ve oradan çıkarlar..

Bir Allah cc.dostu da buyuruyor ki;Siz Kuran-i Kerim tahsil eden ilim talebesine Allah cc.tarafından ayrılan erzakı görseniz küçük dilinizi yutarsınız..

Herkese nasip olmaz Kûr’ân ve ilim talebeleri hizmetine ve o hizmete hizmet eden hocalara ihlasla yardım etmek ve sevmek...

Ya öğreten, ya öğrenen, ya dinleyen ya da Kurani Kerim ilmine hizmet edenleri seven ol,sakin beşincisi olma (bunların dışında kalma) helak olursun... Hadis-i Şerif

Din,dünya ve ahiretimiz için en kerim manada nasiptâr olanlardan olmak ümid ve niyazıyla ..Allah imanla yaşayıp imanla can teslim edip cennet ve cemaliyle müşerref olanlardan eylesin..
Gerisi lagu güzaf..

Îsâ Aleyhisselâm bir beldeye uğradı. Belde halkının tamamının ölmüş, yüzleri üzere sokaklara atılmış olduğunu gördü.

“Ey Havârîler! Bu kavim Allâhü Teâlâ’nın gazabına ve azâbına uğrayıp helâk olmuşlar.Eğer Allâh’ın rızasına nâil olsalardı bazısı diğer bazısını defnedebilirdi” buyurdu. Havârîler:“Ey Rûhullâh! Onların hallerini bilmeyi isteriz” dediler.

Îsâ Aleyhisselâm Cenâb-ı Hakk’a duâ etti. Kendisine “Gece olunca onlara seslen, sana cevap verecekler” diye vahyolundu.

Gece olunca Îsâ Aleyhisselâm yüksekçe bir yere çıkıp:“Ey belde ahâlisi!” diye seslendi. Aralarından birisi

“Buyur, ey Rûhullâh” diye cevap verdi. Hazret-i Îsâ:“Bu hâliniz neden oldu, bana bildir?” dedi.“Yâ Rûhullâh, biz bolluk içinde yaşayan bir topluluk iken bir anda böyle fenâ halde helâk olduk.

Çünkü dünyayı çok severdik, günahkârlarımıza itaat ederdik, ma‘rûfu ve hayrı emretmez, münkerden ve fenalıklardan birbirimizi menetmezdik” dedi.“Dünyayı nasıl severdiniz?” diye sordu;

“Çocuğun annesini sevdiği gibi. Elimize dünya malı geçince sevinirdik, bizden uzaklaşınca da üzülür, ağlardık” dedi.“Diğer arkadaşların niçin bana cevap vermediler?” diye sordu:“Zira onlar iri gövdeli ve sert tabîatlı zebânîler elinde ateşten gemlere vurulmuşlardır” dedi.

“Ya sen nasıl cevap verebildin?” diye sordu. Adam:“Ben de onlar arasında idim, lâkin onlardan değildim. Azâb inince beni de onlarla birlikte yakaladı.

Şimdi cehennemin kıyısında durmaktayım. Buradan kurtulacak mıyım, yoksa -neûzü billâh- cehenneme mi atılacağım, bilmiyorum” dedi.(Hilyetü’l-Evliyâ)

Rabbimiz cc. ibret alanlardan eylesin.Amin..

15.12.2013//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU***