- 518 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BÜTÜN İNSANLARDAN SORUMLU OLMAK
Varoluşçu düşüncenin önde gelen isimlerinden Jean Paul Sartre şöyle diyor:
İnsan ne ise ondan sorumludur. Böylece eksiztansiyalizmin ilk işi her insanın varlığına sahip kılmak, bütün sorumluluğu kendi omuzuna almasını sağlamak oluyor;ama insan kendinden sorumludur, dediğimizde kastımız, onun özel kişiliğinden sorumlu olduğu değildir,bütün insanlardan sorumlu bulunduğudur.
Kıyıya vurmuş yıldızları kurtarmak için kendinde bir sorumluluk duyumsayan gencin öyküsü bu konuda oldukça çarpıcıdır. Sorumluluğu yalnız insanla sınırlı tutmuyor, bütün doğayı kapsıyor.
Jung’ın da bir öyküsü var:
Jung New Mexica’daki Pueblo Yerlileri’ni görmeye gitmiş.Bakmış her gün güneşin doğması için dinsel bir tören yapıyorlarmış. Şaşırmış doğrusu. Yerlilerden biri ona şöyle demiş:
’ Biz dünyanın çatısında yaşayan bir halkız; Biz Güneş Baba’nın çocuklarıyız ve dinimiz babamızın her gün gökyüzünde dolaşmasını sağlıyor. Bunu yalnızca kendimiz için değil,tüm dünya için yapıyoruz. Eğer biz dinsel görevimizi yerine getirmeyecek olsak, on yıl sonra güneş artık hiç doğmaz. O zaman sonsuza kadar gece olur.’
Bunun üzerine her bir yerlinin onurunun, dinginliğinin neye dayandığını anladım. Bu onun güneşin oğlu olmasından kaynaklanıyor;yaşının evrenbilimsel bir anlamı var. Çünkü babasının ve tüm yaşamın koruyucusunun her gün doğmasına ve batmasına yardım ediyor.
Bir insanın inançlarının dürtüsüyle de olsa doğanın geleceğinden bir sorumluluk üstlenmesi oldukça önemli. Doğa; insanı, canlı ve cansız varlıklarıyla bir bütün. Bu bütünlüğün içinde dünyanın var oluşuyla birlikte sürüp giden evrensel bir denge var. Bir tarafın çıkarına bozulacak bu denge, doğa ve insanlığı yok etmeye götürebilir.Bu yüzden sorumluluk sesimizi yükseltmeyi gerektiriyor. Hem de sonuna kadar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.