- 1316 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HOŞ GELDİN BOŞ GİTTİN EY RAMAZAN!
Anlatmaya yüzüm yok ama yine de anlatmak olmalı korkusuzca, bu yaşanan dramı…
“Şüphesiz, biz onu (Kuran’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” Kadir:1-5
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kuran’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” Bakara, 185
Hoş geldin ey Ramazan! Dört gözle yolunu bekledik, aç kurtlar gibi aylardan beri, bağırsak temizleyiciler kullanarak seni tertemiz bir vücutla karşılamak için…
Hoş geldin ey ramazan! Sanki her gelişinde biraz daha aciz halde geliyorsun, yoksa ben mi yanılıyorum, sadece görünen kısmın mı sen de olan, eğer bu şekilde geldiysen aramıza hoş geldin, haydı sana uğurlar olsun boş gidiyorsun diyeceğiz herhalde…
Ey ramazan! Biz ne ramazanlar ve bayramlar gördük uslu olarak gelip bize rahmet ve merhamet kanatlarını gereceklerini söylediler, ancak biz kulaklarımızı tıkadık, ruhunu da yerinden söküp onların hepsini boş uğurladık, sen de başka bir iltifat bekleme bizim gibi canilerden… Belki bilmezsin ama bizim dünyamız çok değişti, ruhunu bile söker alırız adamın, senin ruhunu da çaldık, kuru bir kadavraya dönmüşsün ama farkında değilsin, sana da acıyamıyoruz kusura bakma, haydi sana uğurlar ola boş gidiyorum deme sakın, olan bedenini elinden almadan git güle güle… Yolun açık olsun, her gelişini önceden haber veriyorsun ama olurda bir terslik olursa geç kalmayalım tüm karnaval ortamlarını hazırlamak için senden gelecek bilgiye hasretiz bizi sakın unutma…
Ey ramazan! Sanırım bu birkaç günlük misafirliğin döneminde ne çakallar olduğumuzu anlamışsındır… Sansar gibi pusu kurup senin geleceğini duyduğumuzda avımıza saldırır, bir anda işini bitiririz. Neden bu günü seçeriz bilir misin zavallı avlar, bu günlerde tam bir transa geçer, sarhoşluktan bayılmak üzereyken elindekilerin hepsini alsak acı vermez, çok şiddetli afyonlar var senin kokunda ondandır işte, biz av etmek için hep senin gelmeni bekleriz…
Ey ramazan aramızda daha fazla kalmaya çalışırsan avlarımız kalmadığı için sana yöneliriz bir daha gelebilecek mecalin de kalmaz,iyisi mi,sen bir an önce buraları terk et,yoksa kadavraya dönen sermayemiz olan seni kaybederiz..Seni kaybetmek istemiyoruz,ruhunu aldığımız günden beri,öyle bir kar elde etmeye başladık ki,anlatamam,ya senin bu ruhuna paha biçilemiyor,ihaleye çıkardık müşterisi eksik olmuyor,parayı veren verene(!) doldu taştı her yanımız istersen bu sene bu kadar yeter,haydi sana uğurlar olsun,gidişini kutlayalım çocukları da şekerle kandıralım ki,herkes bizi Bayrama hazırlık yaptığımızı sansın,seni uğurlama sevinci olduğu anlaşılırsa,başkaları da sahiplenirse elimiz deki pastamız parçalansın istemiyorum…
Ey ramazan! Kusura bakma ama ne yapalım, bizim de tek sermayemiz, senin ruhun, o ruhunu söküp almasaydık, bu günlerin bir karnaval günü olduğuna kimi inandırabilirdik? Hakikaten sen bizim cukkalarımızı doldurdun, vay senden Allah razı olsun, sen ne kadar güzel bir dostsun… Sayende öyle ihaleler aldım ki, yedi sülalem yese bitmez, fakir fukaraya dağıtıyoruz, diye bir uzun hava parça çaldırıyorum, gelen sarhoş giden sarhoş, bir de Allah senden razı olsun demiyorlar mı, işte ona bitiyorum… Tüm bu itibarları senin ruhun sayesinde elde ettim, onu sana bıraksaydım, seni kimse taşıyamazdı, ben de bu kadar Ali Cengiz oyunlarını oynayamazdım… Görüyor musun bu halde hem sen görevini yerine getirmenin huzuruyla boş gidiyorsun, ben de senin ruhundan kazandığım birikimlerin bir kılını dağıttığım da hem ben huzur buluyorum hem de insanlar Allah razı olsun senden diyorlar, bundan daha güzeli olabilir mi?
Ey ramazan! Ben senden çok razıyım, nasıl bilirdiniz diye yarın bana soracak olurlarsa iyi bir dosttu, ruhu dünyamı aydınlattı, kim bilir kadavrası daha nice seneler, toplum hastanelerinde bir denek olarak kimlerin gözünü büyüleyecek… Diyerek ardından güzel konuşmacılara konuşmalar yaptıracağım, gözyaşları durmayan insanların bu hayırlarını, bozuk vanalı musluklar taktırarak herkesin faydalanmasını sağlayacağım… Böylece o sulardan herkes faydalanır, yoksa aç kapa gibi durumlar sıkıcı gelebilir… Nasıl bir fikir ama seni uğurlarken böyle güzellikleri düşüneceğimi sanmazdın değil mi? Her ne kadar bizim anlayışımız da müşteri velinimet olsa da, senin gibi sermaye olan kaynaklar, veli kaynaktır. Veli kaynak olmasa, velinimet olur mu, işte ondan dolayı sana değer biçmek şanına yakışmaz…
Ey ramazan! Şanına yakışmaz yapacağımız karşılamalar diye, ruhunu çıkardık ki, Allah katındaki hesabımız da biraz hafiflesin istedik, bilirsin ehveni şer var ya, biz de ondan kendi payımıza düşeni alalım dedik… Vay bu ehveni şeri çıkaranlardan Allah razı olsun(!) yoksa”Haktan sonra delaletten başka ne var ki…”ayeti doğrudan bizi hedef alsaydı biz ne yapardık, onun için bizim yaptıklarımız ehveni şerdir diyerek paçayı yırtıyoruz….Bu anlayışa ayağa kalkan ve yaptığımız her eyleme de bir gerekçe uydurduğumuz bu günlerde artık kim tutabilir biz…Oturduk suyun başına,herkes oraya geliyor,bana veriyor ben de senin hayrına,aldıklarımdan bir kaşığı insanlara dağıtmak,soslu fakir fukaranın karnını doyurmak için sokak sokak, mahalle mahalle, hatta ev ev dağıtıma başladım ki, sayende herkes beni,ne hayır sever biri olarak tanıdı…
Bu organizasyonları yapmak kolay değil bilirsin, sen bana vekâlet verdiğin günden beri tam bir karnavala dönüştürdüm ortalığı, her taraftan kazanıyorum ve birilerine de aktarıyorum… Öyle hayırlı bir iş yapıyorum ki sorma gitsin, şıracısı, bozacısı, baloncusu, tatlıcısı, dondurmacısı, çaycısı, hacıvatları, karagözleri, mettahları, çalgıcıları, şarkıcı karısı Binnazları öyle bir iş yapıyor ki, sayende yani ki(!)…Bu yaptıklarımı bir de kötü olarak anlatmaya çalışanlarda arada bir çıkabiliyor, hiç umurumda değil, bu kadar insanın yaşamına renklilik katarak, onları coşku ve neşeyle evlerine yolluyorsam bundan daha güzeli olabilir mi?
Ey ramazan! Bu günlerde yaşadığım bu çılgınlıklarımı ve yaptığım hayırları nasıl anlatabilirim ki, en iyi destan yazanlar çıksa kullandığı kelimeleri tükenir… Ondan olsa gerek ben de senin sayende kazandığım birikimlerim için Allah’a dua ediyorum”birimizi bin eylesin”nasıl da güzel bir dua kötü mü, birimizi bin eylesin diyorum, ya da Allah bin bereket versin de diyebilirim… Senin o ruhsuz halin çok hoşuma gitti, inşallah bir daha o ruhun sana dönmez(!)…
Bu gönül huzuruyla senin güzelliklerini şu an anlatamayacağım, gözlerim doldu, ellerim titremeye başladı, bana bu kadar kazandırırken, inşallah birileri de evlerinde sadece dualarla var olup ramazanı karşılayıp, hiçbir mettahlık yarışının içinde olmayanları görmez… Yoksa işte o zaman… Zokayı…yerim…
NOT: DEVAM EDECEK(İnşallah nasip olursa )
EROL KEKEÇ
02.08.2013 (08.20-09.35)
ÇENGELKÖY/İST
YORUMLAR
Ne diyeyim, bilemedim. Olanla olması gereken arasındaki uçurum öyle büyük ki... İçimize dönmek, nefsimizi hesaba çekmek için en büyük fırsat olan bu mübarek ayı bir karnaval, bir nefse hizmet, bir gösteri ve gösteriş ayına dönüştürdük ki, ne kadar iğneleseniz, az...
Sofralarımızda fakire yer yok, gönlümüzde edebe... Desinler, övsünler... Ramazan bizden davacı olmasın da kim olsun?
Ruhumuza ferahlık getiren, nefsimize dizgin olan ramazanları yaşamak temennisiyle...
Teşekkür ve selâm ile.