fil suresinin evrensel mesajları
FİL SÜRESİ
1-2
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْفٖيلِ
1-E lem tera keyfe feale rabbuke bi ashabil fîl.
Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi.
اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فٖى تَضْلٖيلٍ
2-E lem yec’al keydehum fi tadlîl.
Onların ’tasarladıkları planlarını’ boşa çıkarmadı mı?
Rabbinin,
Fil sahiplerine, fil gibi güç kuvvet sahiplerine, kaba saba, zorba, kuvvetini gücünden, koltuğundan, makamından, servetinden alanlara,
Hortumu olan fil gibi, hortumlayanlara, soyup soğana çevirenlere, tezgahlar kurup kandıranlara, sülük gibi emenlere, sömürücülere, emperyalistlere,
Güç ve kuvvete dayanan, ümmetin haklarını hortumlayanlara, bunların yandaşlarına, yoldaşlarına, candaşlarına, etraflarına, paydaşlarına, ekiplerine, kısaca bu güç ve hortumlama düzeninden, sisteminden yararlananlara, nimetlenenlere, ashabına,
Kabeye, Kurana, Kuran kültürüne, sistemine, değerlerine saldıranlara,
Fil ashabına ne yaptığını görmedin m? Ne yaptığını bilmiyor musun? Anlamadın mı? Hala anlamamış gibi davranıyorsun. Neden sen de bunlara karşı duruşunu belirlemiyorsun.
Oysa Rabbin bunları, bu saldırgan, hortumcu, zalim, ahlaksız, değersiz, ilkesiz olanların tuzağını boşa çıkarmaktadır.
O halde sende ashabı fil gibi olma, onlara yakın durma, onlardan uzak dur. O zalim, kaba güç sahiplerinden, hortumculardan, ahlaksızlardan, Kuran dışı olanlardan ayrıl. Zulümden ve hortumculuktan, haksızlıktan, ahlaksızlıktan ve yaşam biçimlerinden arın.
Onlara karşı ol. Güce, kuvvete, mala, mülke, makama, koltuğa, statüye dayanan, hak hukuk demeden gücü yettiğini ezen, zulmeden, hortumlayan, soyan, sömüren herkese, her şeye, her sisteme, her ahlaksız düzene karşı dur, mücadele et.
Böyle yaparsan, bu yolda çalışırsan bil ki onların tuzakları, sistemleri, düzenleri boşa çıkar, yerle bir olur. Bu yolda olanlara Rabbin yardımı kaçınılmazdır. Galip gelmeniz mukadderdir.
O halde neden bunları bilmez gibi davranıyorsun. Harekete geçmiyorsun. Zalim ve hortumculara, ahlaksızlara karşı duruşunu belirlemiyorsun.
3-5
وَاَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا اَبَابٖيلَ
3-Ve ersele aleyhim tayran ebabîl.
Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.
تَرْمٖيهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجّٖيلٍ
4-Termihim bi hicaratin min siccîl.
Onlara ’pişirilip sertleştirilmiş balçık taşları’ atıyorlardı;
فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَاْكُولٍ
5-Fecealehum keasfin me’kul.
Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı.
Şayet böyle yapar, duruşunu belirler, zulme, haksızlığa, hortumculuğa, ahlaksızlığa karşı insani olanı, ahlaki olanı, hak ve hakikat olanı yaparsan başarıya ulaşırsın.
Bunun için, bu düzeni, sistemi, taşlamalısın, eleştirmelisin. Olumsuzluklarını, haksızlıklarını, hortumlarını, zulümlerini, ahlaksızlıklarını dillendirmelisin, dillere düşürmelisin. Bu yoldaki eleştirileri, fikirleri olgunlaştırmalı, pişirmeli ve taşlayacak kıvama getirmelisin.
Bu yolda insanları uyarmalı, seferber etmeli, uyandırmalı, sürü sürü kuşlar gibi birlikte bir araya gelip mücadele etmelisin. Birlikte çalışmalısın. Toplumsal gücü, ahlakı, vicdanı harekete geçirmelisin.
O zaman, bu zalim, ahlaksız ve hortumcular, bunların sistemleri, düzenleri, tuzakları, kurt yeniği ekin yaprağı gibi delil deşik olur. Ateşin odunu yemesi gibi bitirir, tüketir. Hayat damarları yok olur. Gücünü, hortumunu kaybeder, ölür. Başaksız sap gibi değersizleşir. Elle tutulacak yanı kalmaz. Yapraklar misali yerde sürünür. Tezgahları yerle bir olur.
O halde neden bunları bilmez gibi davranıyorsun. Harekete geçmiyorsun. Zalim, ahlaksız ve hortumculara karşı, duruşunu belirlemiyorsun. Taşlamıyor, eleştirmiyor ve örgütlenmiyorsun.
aaldemira.blogspot.com/
YORUMLAR
Meal ve tefsir aynı anda yapılmış gibime geldi. Kıyam ilmini bilmem. Bu konuda konuşmam da yanlış olur. Siz gayet iyi biliyor olmalısınız ki, hem meali hem tefsiri aynı anda yapabilmişsiniz. Bildiğim kadarıyla bu tefsir ve meal gayet te doğru yapılmış. Fil suresinin anlamı böyledir. Belki de bu surenin hangi olay üzerine vahyolunduğunu da anlatmalıydınız. O zaman yazı daha bir manidar olabilirdi. Bilenler bilirler gibi bir düşünceyle de bunu yapmamış olabilirsiniz, saygı duyarım. Hoştu yazı. Öyle aykırı ağır bir dili filan da yoktu. Arapça harfler, o haflerin yanyana geldiklerinde oluşan arapça yazım, sonra dilimizdeki meali, en sonunda da o mealin geniş yorumu verilmişti. Ben beğendim. Emsallerine inat ben dümdüz anlatacağım arkadaş diyordu yazı. Tebrikle.