- 866 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
GEL ONU DA BİLMEYEYİM
Anadolu’nun köylerinin birinde yaşayan İbrahim Efendi’nin askerlik yaşı gelmiştir. Onu da diğer adaylar gibi yakında askerlik muayenesi için ilçeye çağıracaklardır. İbrahim Efendi’nin zihinsel engeli vardır. Kendi köylüleri ona İbe derler.
İbrahim Efendi; ince, zayıf avurdu içine çökük ve orta boylu bir gençtir. Kendi emsalleriyle askerlik için askerlik yoklamasına ve muayene olmaya gidecektir.
İbrahim’in zihinsel engelinden dolayı, akrabaları onun askerlik yapmasını istememektedirler. Başına askerde bir şey gelir diye korkmaktadırlar.
İbrahim’e akrabaları ve köylüleri askerlik için muayene olurken: “Psikolog doktor sana ne sorarsa, sen sorulan sorunun tersini söyleyerek cevap ver. Unutma ha!” diye sıkı sıkıya tembih ederler…
Od a:
“Tamam, doktorun söylediğinin hep tersini söyleyeceğim.” Der.
İbrahim Efendi, askerlik muayenesi için ilçeye gider ve sağlıktan muayene olmaya başlar. Bedenen sağlından muayenesini tamamladıktan sonra sıra psikolog doktorun muayenesine gelir. İlk başta Doktor, İbrahim’e adını, sanını ve memleketini sorar. Çeşitli sorulardan sonra doktor esas eleme sorusuna geçer.
İbrahim Efendi’ye:
Doktor:
“Oğlum İbrahim, evinizde koyunlar var mı? İbrahim Efendi:
“Evet var.”
Doktor:
“Bu evinizdeki koyunlar senede kaç kere kuzular?” der.
İbrahim bu soruya:
“Gel, onu da mı bilmeyeyim. Tabii ki koyunlar senede bir kere kuzular.” Diye şipşak cevap verir.
Doktor, İbrahim Efendi’ye bakar ve:
“Oğlum, sen askerliğini yaparsın. Senin askerliğini yapmada bir engelin yoktur.” Der. Böylece İbrahim Efendi’yi askerliğe alırlar.
Akrabalarının ve köylülerin onca öğüdü, İbrahim Efendi’nin bir kulağından girer, diğerinden çıkar. O yine bildiğini okur…
18.06.2013
Çekerek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.