- 776 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
FİŞİ ÇEK FİŞİ ÇEK
FİŞİ ÇEK FİŞİ ÇEK
Davut Bey, yıllardır öğretmenlik yapmaktadır. Yıllarca çalışmasına rağmen evine istediği beyaz eşyayı alamamıştır. Onca yıl çalışıp evine ancak beyaz eşya alabilmiştir. Televizyon, buzdolabı ve çamaşır makinesi gibi eşyaları almak için yıllarını vermiştir. Bu eşyalardan biri bozulduğu zaman, yerine yenisini almak, imkânsız gibi bir şeydi. Kendisinin aldığı maaş zaten bellidir.
Davut öğretmen, hava karıştığı zaman; gök gürlemeden ve şimşek çakmadan önce, tedbirini alır ayrıca bütün beyaz eşyaların fişlerini çeker ve içi rahat ederdi. Böyle gök gürültülü havalarda, elektrikli araçların çabuk bozulduğunu bilen Davut öğretmen, gerçekten titiz davranırdı.
Oluközü Kasabasında evi olan Davut öğretmen, hafta sonu oraya tatile gitmiştir. Havada kara bulutlar cirit atmaktadır.
Davut öğretmen, namazlarını düzenli kılmaktadır. İnsanlık halidir bu, vaktin birini kılmakta gecikmiştir. Namazını kazaya bırakmamak için derhal abdest alır ve namaza durur. Davut öğretmen, namaza durmadan önce, elektrikli araçların fişlerini çekmeyi unutmuştur. Davut öğretmen, namazdayken birden gök gürlemeye ve şimşek çakmaya başlar…
Davut öğretmen, namazdayken elektrikli araçların fişlerini çekmediği aklına gelir. Bir taraftan namazdayken sureleri okurken, arada gök gürleyip şimşek çakar; bu arada
Davut öğretmen:
“Fişi çek, fişi çek.” diye evdekilere seslenir. Namazını tamamlayıp selamı verene kadar birkaç kez:
“Fişi çek, fişi çek, fişi çek…” diye söylenir durur. Bu durumda da namaz kılmaya devam eder…
Bu fişi çek olayını duyan, kendi köyünden Basri öğretmen, bu olayı diline dolar. Davut Öğretmen’e devamlı takılır ve şakalaşır ona gök gürlediği zaman:
“Fişi çek, fişi çek…” diye.
Basri öğretmen ve Davut öğretmen ayrı ayrı okullarda görev yapmaktadırlar. Basri öğretmen, Davut öğretmenin fişi çek olayını, okula gelen yeni öğretmenlere espri olsun diye anlatır durur…
Eski öğretmenler, yeni atanan öğretmenlerle kendi okulundan olmasa da tanışmaya meraklıdırlar. Maaş gününde öğretmeler, banka önünde maaş kuyruğuna girerler. Davut öğretmen ile İsmail öğretmen, arka arkaya maaş kuyruğuna girmiştir. Davut Bey, İsmail Bey’le tanışır. Davut öğretmen, İsmail öğretmene hangi okulda çalıştığını sorar. O da Atatürk İlköğretimin Okulunda çalıştığını söyler. Basri öğretmen de bu okulda çalışmaktadır.
İsmail Bey, uzun saçlı orta boylu sempatik bir öğretmendir. İsmail Bey, Davut Beye:
“Atatürk İlköğretim Okulunda çalışıyorum.’’ Deyince; Davut öğretmen, hemen İsmail öğretmene:
“İsmail Hocam! Allah’ın seversen, Basri Bey’in benimle ilgili anlatmış olduğu, ‘Fişi çek, fişi çek…’ hikâyesine sakın inanma.’’ Der. Bir taraftan da gülümser…
Olayı Basri Bey’den duyan; İsmail Bey, kendini gülmekten alıkoyamaz…
01.06.2013
Akdağmadeni/Yozgat
YORUMLAR
İDRİS ÇETİN
Selam ve saygılar...