- 1166 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
OKUL YAZ TATİLİNE GİRERKEN
Bu gün, okulun son günü olan Cuma günüydü. Sizin anlayacağınız, bu gün ayrılık öğrencilerimizden günüydü.
Ayrılmak, en sevdiğiniz arkadaşlarınız ve öğretmenlerinizden ayrılmak. Senelerce beraber olduğunuz, unutulmaz anılar yaşadığınız, sevgili arkadaşlarınızdan ayrılmak. Belki de içinizden hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyor ama bir türlü ağlayamıyorsunuz. Gözyaşlarınızı kalbinizin derinliklerine akıtıyorsunuz. Sizin bazı arkadaşlarınız, gözyaşı çeşmelerini dışarı yansıtırken, bazıları ise gözyaşlarını kalplerine akıtarak gömerler…
Tam bir sene, koskoca bir sene geçti ve gitti. Bitmez bitmez bitmez, denilen koca bir yıl geçti gitti. Yazılı, sözlü, ödev, okul ve ev derken, koca yıl geçti ve gitti arkasına bakmadan. Gidense ömürden gitti ama biz bunun farkına varamadık.
Cuma günü, gözlerimin önünde ağlayan öğrenciler vardı, hem de hıçkıra hıçkıra… Evine döndüğünde tek başına kalan bir yalnızlık saracaktı onları. O güzelim cıvıl cıvıl öğrenciler yoktu artık. Sevgili öğrenciler, artık servis ve trafikle boğuşmayacaksınız. Ah şu öğretmenler! Bitmez mi sanmıştınız okulu? Bu öğrencilerin daima size mahkûm olduğunu mu sanıyordunuz? Oysa yanıldınız…
Sevgili öğretmenler, siz de yazılı, sözlü yok. Okul yaz tatiline girdi. Siz artık vicdan azabı içinde kıvranmayacaksınız: “Acaba şu öğrenciye bir verirsem, sonucu ne olur, üzülür mü? Benim verdiğim zayıf yüzünden, çocuk sınıfta kalarak sokaklara döner mi? Ya da fazla not mu vermeliyim? Hakkından fazla not verirsem; diğer öğrencilerin hakkını yer miyim?” diye. Düşünce deryasının içinde boğulup giden benim sevgili öğretmenim. Yüzme bilmeyen öğrencilerinin yanında, can simidi olan öğretmenim.
Şiddetli esen fırtınalar arasında yağmaya başlayan kar ayaklarını artık üşütmeyecek. Yağmurlarda ıslanmak ne kadar da güzeldir. Islanmak güzel de sıcağın altında beklemek o kadar güzel mi acaba?
Sevgili öğrenciler üzülmeyin. Anneniz, babanız, arkadaşlarınız, öğretmenleriniz ve sevdikleriniz sizlere yeter de artar bile. Onları sevin, asla incitmeyin ve onların kalplerini kırmayın. Kırık bir kalbi tamir etmenin ne kadar zor olduğunu bir düşünün…
26.06.1997
İstanbul
YORUMLAR
İDRİS ÇETİN
Selam ve saygılar...