- 2858 Okunma
- 20 Yorum
- 2 Beğeni
İNSANLIKTA HAYATIN (İZİ) DEĞERLER
‘’İnsani değerlerimiz’’ bir insan olarak hoşgörü, büyüklere saygı- anne, babaya saygı- ; toplumunda komşuluk, misafirlik, ilişkileri sofrada bir yemeği paylaşmak, ya da yerken buyur diye birini davet etmek, hastaları ziyaret etmek, onların gönlünü alıp moral vermek gibi çoğaltacağımız birçok örnek var. Kültürlerimiz, düğünlerimiz, düğünlerde oynan oyunlar, halaylar, tarihe mal olmuş şahsiyetler, yaptıkları icraatlar ve faydaları, yazdıkları, söylemiş olduklar topluma mal olmuş sözleri ve izleri hepsi birer değerdir.
İnsanların toplumsal olarak bir arada yaşatan ve yaşaması -korunması gereken- değerlerimizdir.
‘’Toplumsal değerlerimiz’’ ortak alanlarda yine okullarımız, camilerimiz, cenazelerimiz gibi çoğaltacağımız ve ’Cumhuriyetimiz ve bütün kurumları bir değerdir. ’Bayrağımız ve Milli marşımız’ toplumca birlikte yaşatılması gerektiren değerlerdir.
‘’Dini değerlerimiz’’ bayramlarımız, dini yaşantımız ve örnek peygamberimiz insanlığa verilmiş en büyük değerdir.
Bayramlarda anne-baba ziyareti, komşu ziyareti, yaşlıları ziyaret, kimsesizleri ziyaret etmek; gönüllerini almak ve bir gün bizim de onlar gibi olacağımızı düşünerek gelecek nesillere aktarmak (üzüm üzüme bakarak kararır atasözü) sanırım en güzel tarifi olur anlatmak istediğim konu için.
Atalarımızdan nasıl ki bu değerler bize geçmişse bizden de yaşanarak yeni nesillere insanlık adına geçmesi gerekir diye düşünüyorum.
Peygamberimizin yaşantısını örnek almak, ona benzemek, ona özenmek, onun gibi olmasa da özenerek yaşmaya çalışmak, topluma faydalı birleştirici bütünleştirici olmak, insanlık harcını birlikte karmak; zekât, fitre, kurban gibi değerler; fakiri, yoksulu, yetimi, dulu koruma kollama açısından her Müslüman kişinin en öncelikli dini değerleridir.
‘’Milli değerlerimiz’’ -toplumları bir arada tutan değerler- milli değerler özellikle
Ortak alanlar, milli bayramlar ve milli marşımız, devletin kurucularının kazandığı zaferler, yaşanan acılarda aziz şehitlerimizi de onlara hatırlamak, gazilere saygı göstermek, onlara öncelik sunmak gibi kazanımlarda birer milli değerdir.
‘’Ailevi değerler’’ diğer bütün değerlerin başladığı yerdir. Hiyerarşik yapı içinde, alttan üste doğru yayılan bir saygı, üsten alta doğru inen bir sevgidir ailevi değerler.
Anneye babaya hizmet etmek, yaşlı babaanne veya büyük babaya saygı gösterip onlarla ilgilenmek, büyüklerin küçüklere şefkat göstermesi, herkesin bir sofranın etrafında toplaması, yağlı yavan ne varsa yiyip birlikte şükrederek dua edilesi gibi daha birçok örnekleri olan ailede yaşananlarda ailevi değerlerdir.
Bir evladın anne babasına hürmet etmesi, onların istek ve arzularını yerlerine getirmesi; aile içinde yardımlaşma, saygı-sevgi töreler, yaşam biçimine, kadar
Olan her yaşantı aileyi bira arada tutan değerlerdir.
-Bu değerlerin yavaş yavaş aşındığını gördükçe de insan bunları yazmadan edemiyor.-
Bir insan muhtaçsa, aman bana ne, diyoruz çoğu kez. Bazen insanlığın bittiği yerler de oluyor. Bu değer yozlaşmasından bir insan kaza geçiriyor ya da kavga ediyor. ‘’Bana ne, üzerime kalır sonra onunla mı uğraşacağım.’’(!!!) diyoruz. Bir yaşlıya yer verme konusuna gelince ‘’Ben de para verdim, ben de otururum bana ne yaşlı ise yaşlı’’(!!!) deniyor.
Dini değerlerimiz de öyle bayramlarda anne, baba, yakın akraba, hasta, yaşlı, mezarlıklar, konu komşu değil de; falanca beş yıldızlı otelde tatil, filanca adada tatil durumuna düştü. Hâlbuki peygamberimiz -en büyük değerimiz- iyi okunsa, yaşantısı örnek alınsa bu durumda bu kadar yozlaşma olmayacak sanırım.
Milli değerlerimiz de öyle aşındırılıyor, bu ülkeye canlarını kanlarını vermiş ve toplumu toplum yapan kazanılan zaferler, bu zaferleri kutlamak adına yapılan bayram ve seremoniler, türküler, marşlar da yavaş unutulmaya yüzü tuttu. İstiklal Marşı okunurken saygı göstermeyenleri, okumayanların oranını da azımsanmayacak kadar çok duruma geldiği görülmektedir. Bu milli değerlerimiz bizleri ayakta tutan değerlerdir
Bu güzel değerlerimize daha fazla sahip çıkmak zorundayız. Değersiz insan kurumuş yapraktır ya dökülür ya da bir rüzgâr gelir alır onu götürür…
SAYGILARIMLA…
BEKİR AKBULUT
27.05.2013
YORUMLAR
ÖZETLEDİĞİNİZ BU DEĞERLERE HİÇ BİR TÜRK EVLADININ KARŞI ÇIKMASI MÜMKÜN DEĞİL.ANCAK GENÇLERİMİZİN BU DEĞERLERE ULAŞMASI VE ONLARI UYGULAMASI GİTTİKÇE ZORLAŞIYOR.ÇÜNKÜ ULUSLARARASI ŞER ODAKLARI İNSANIMIZI ÖZELLİKLE DE GENÇLERİMİZİ TÜKETİMLE VE ŞATAFATLA O KADAR MEŞGUL EDİYORLAR Kİ DEĞERLERİMİZİ ÖĞRENMEYE ZAMANLARI KALMIYOR NEDENSE.ONLARIN EBEVEYNLERİ OLAN BİZLER DE TÜKETİM YARIŞINDAN OLUŞAN GEDİKLERİ KAPATABİLMEK İÇİN O KADAR DÜNYALIK İŞLERE GÖMÜLMÜŞÜZ Kİ ONLAR KARŞIMIZA DİKİLDİKLERİNDE İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ. BUNUN İÇİN İMKANLARI OLANLAR ARAŞTIRMACILARIMIZA ,SANATÇILARIMIZA,DÜŞÜNÜRLERİMİZE İMKANLARINI SEFERBER EDİP GENÇLİĞİMİZİ KAZANMALIYIZ.YOKSA BU MÜBAREK ÇATIYI TAŞIYAMAZSAK HEPİMİZ ALTINDA KALACAĞIZ ALLAH KORUSUN.
Sevgili Bekir.
Bu kadar çok olumlu yorum almış bir yazı için '' Şurası şöyle olmalıydı, burası böyle olmalıydı.'' Türünden bir eleştiri yapmak abes olur düşüncesindeyim.
Yazının anlam ve önemi, içinde bulunan bir iki ufak imla ya da ifade hatasını tamamen kapatmış. Konu önemli çünkü.
Ben bir tek şey söyleyebilirim: Konu '' İnsanlık '' ile başlıyorsa anlatımda '' Bizim milli değerlerimiz, bizim dini değerlerimiz'' İfadesi bu kadar çok sık tekrarlanmamalıydı derim. ( Bu tamamen benim şahsi görüşüm ) Çünkü: Dünya sadece bizden ibaret değil. Bizim dışımızda da insanlar var...İnsanlığın ortak değerlerine daha çok vurgu yapılsa daha da güzel bir yazı olurdu diye düşünüyorum.
Selam ve sevgilerimle.
sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilmezsek başka değerlere esir olur, insanlık onurumuzu aybederiz. Maalesef bu günlerde bu durumları yaşamaktayız.
din adına dinin yozlaşması, Milli değerler adına milliyetçiliğin yozlaşması.
etkili anlamlı güzel bir çalışma.Kaleminize sağlık.
Bekır bey kaleminize sağlık. Maalesef teknoloji ilerledikçe, insanlığımızdan kaybediyoruz herhalde. Benim yaşadığım ülke olan Almanya'da her iki kişiden biri yalnız yaşıyormuş. En son yapılan istatistik rakamları bu gerçeği söylüyor. Burada aile bitmiş durumda. Bizim ülkemizde de üzülerek görüyorum ki dıle getirdiğiniz değerler tarumar edilmektedir. İlginç bir şey daha yazayım, Almanya'da en çok kazandıran yatırım son yıllarda 'huzurevi' açmakmış. Allah sonumuzu hayretsin. Saygılarımla...
Servet Yüksel
Günümüzde bu değerlerin ne yazık ki pek önemi kalmadığını üzülerek görüyorum.,bizzat yaşıyorum...Gençlere yaşlı ziyareti yük geliyor.Hatta bazı yaşlılar evde torun istemiyor,gürültü istemiyor.Bir arkadaşım"Annem bayramlarda evde dursa da da bizde bir büyük eli öpmenin mutluluğunu yaşasak" dediğinde hayretler içinde kaldım.Yeni nesil yaşlılar da bir tuhaf yani...
Milli ve manevi değerlerimizi kaybedersek;geriye ne kalır ki...
Saygılar...
Hayat çok hızlı değişiyor,19. ve 20. yy.da yaşanan olayları ve gelişmeleri arka arkaya sıraladığımızda şaşırmamak mümkün olamıyor.21. yy a Bilgi Çağı diyenler daha bu çağ 20. yılını doldurmadan İnsan Çağını başlattılar.Ve yine yaşanan ve yaşanacaklara seyirci olduğumuz kadarıyla dünyada çok büyük gelişmeler ve savaşlar, hergün yapılan yeni icatlar, hızla gelişip değişen teknolojiler yaşamlarımızı etkiliyor. Gerçek hayatları, acıları ve savaşları bize film izler gibi izlettiren sanal yaşamaya zorlayan bir devirde çocuk yetiştirmek onlara kendi geleneklerimizi saygıyı öğretmek kolay olmasa gerek. Sistem okullarımızda verilen eğitimi yok etmişken, sistem anne-baba-çocuk bağını televizyon ve bilgisayar ile koparmışken, dijital ortamda oyun oynayan çocuğa birdirbir oynamayı, e- ticarete merak salanlara ustası ölünce kendisinin yağ ve bal satacağını anlatmak çok zor olsa gerek.Biz anne babalar öyle çelişkili bir durumdayız ki bilgisayar erişimini engellediğiniz zaman çocuğunuz kendi çağının gerisinde kalıyor, kontrollü erişim hakkı tanıdığınız zamanlarda ise gerçek hayatı kaçırıyor.Aile içi iletişim kaybolduğu bir devirde toplumsal iletişim kurmak ise neredeyse imkansızlaşıyor.Kendi hayat telaşımız içinde çocuklaımızı ihmal etmenin vicdani yükü ve hayat şartlarının yorgunluğu bizleri ne yapacağını bilemez tutarsız ebeveynlere dönüştürüyor. Değerlerimizi yaşatmak geleneklerimizi çocuklarımıza anlatmak ve onlara yetişebilmek adına kendimizi hep yeni ve dinç tutmak,sürekli geliştirmek zorundayız.Bu arada da kendimiz birşeyleri unutmazsak tabi.Yazınız çok güzel ve çok doğru. İşimiz çok mu zor Bekir Hocam ne dersiniz?
Hızla kaybettiğimiz bu değerlerimizin yerini tutacak ve yıllarca da önemini koruyabilecek başka değerler koyamadığımız sürece toplumumuzun çöküşü kaçınılmazdır Bekir Bey. Oysaki yazınızda da değindiğiniz gibi terketmememiz gereken insani değerlerimiz varken, ne oldu da bozulduk? O kunmaya değer bu yazınız için sizi canı yürekten kutlarım..Saygı ve selamlarımla..
bizim aile bağlarımız milli değerlerimiz örf ve adetlerimiz o kadar güzel ki sevgi saygı üzerine kurulu ama ne yazık ki ... diyorum ben de ve sözlerine tüm kalbimle katılıyorum milli değerlerimize sahip çıkalım
çok anlamlı paylaşım ben günün seçkilerinden diyor kocaman sevgi ve selamlarımı bırakıyorum sayfana can kardeşim
Değerlerimiz çoğu zaman modaya kurban gidiyor. Her gördüğümüz yeniliğin peşinden koşuyoruz. Keşke biz başkasına benzemekten vazgeçsek, birazda başkaları bize benzemeye çalışsa. Mesela Bizde Noel bayramı kutlanıyor. Onlarda Ramazan Bayramını kutlasa, kutlarlar mı? hiç sanmam. Özümüzden uzaklaştıkça hem Milli hem de Dini değerlerimizden uzaklaşmış oluyoruz. Çok önemli vurgular yapmışsınız. teşekkür ederim.Selamlar efendim.
Leyla Gülsüren tarafından 5/28/2013 12: zamanında düzenlenmiştir.
Leyla Gülsüren tarafından 5/28/2013 12:42:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Dini değerlerimiz de öyle bayramlarda anne, baba, yakın akraba, hasta, yaşlı, mezarlıklar, konu komşu değil de; falanca beş yıldızlı otelde tatil, filanca adada tatil durumuna düştü. Hâlbuki peygamberimiz -en büyük değerimiz- iyi okunsa, yaşantısı örnek alınsa bu durumda bu kadar yozlaşma olmayacak sanırım.
Elinize ve yüreğinize sağlık...