- 627 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Meslek yıllarımdan anılar 3
Köy Çocuğu Sanmayın Onları, İşlenmemiş Pırlantadırlar:
İlk göreve başladığım köydeyim. Yılsonu nedeniyle birkaç sınıf birleşerek öğrencilerimizi Amasya merkeze geziye götürmüştük. Gezi, birkaç sınıfın ortak katılımı nedeniyle kalabalıktı. Amasya’da Kral mezarlarını, Ferhat’ın su kanallarını, Sultan Beyazıt camii, mumyaları gezmiştik.
Güzel bir gezi olmaktaydı. Fakat asıl korkum, çocuklara verdiğimiz yemek sözüydü ki, bu kalabalıkla bunu nasıl başaracağımızı düşünmekteydim. Yemeklerin masrafını çocuklar karşılasalar da, hangi lokantaya nasıl sığacaktık. Ne de olsa köy çocuklarıydı, ya orada yaramazlık yaparlarsa diye endişeliydim. Diğer öğretmen arkadaşlarla beraber bir lokantaya varıp öğrencilere pide yapmalarını, fakat lokantada yiyeceklerini söyledik. Lokanta hayli büyüktü ve yer sıkıntısı yoktu. Bizleri güler yüzle buyur ettiler. Pidelerin tamamlanmasına yakın üç sınıfın çocukları lokantaya girdi.
Aman Allah’ım bu ne intizam bu ne sessizlik. Çıt yoktu. Efendice oturdular ve garsonların sıra ile kendilerine pide ve ayran getirmelerini sabırla bekleyip, keyifle yemeklerini yediler. Ben ve diğer öğretmen arkadaşlar çok şaşırmıştık. Böyle intizam içinde sakin ve sessiz olacaklarını biz bile beklemiyorduk
Kendilerine çok çok teşekkür ederek, gösterdikleri bu olumlu davranışlarıyla onur duyduğumuzu söylemiştik.
Bu gün bile orada bulunan öğrencilerimin bu asil davranışlarını andıkça duygulanmaktayım.
Mehmet Macit
Taşova 1987
YORUMLAR
dün bu konuda demiştim ki
çocuk ata terbiyesi alır küçük yerleşimlerde kalabalık aile kuzenler ortamında
özellikle günümüz şartlarında ana-babaların sığ çocuk ortamında ataterbiyesi vermesi mümkün değil
zaten ana-baba çalışıyorsa hepten kayıp
hele bir de kardeşsiz ise
emek vermeyi vefayı paylaşımı erdemi bilmesi mucize
güvensiz.. sıkıntılı, paylaşımsız saygısız şımarık çocuklar kaçınılmaz
asalet başka şey tabi..
ata terbiyesinden kasıt büyük tecrübeli ebeveyn (dede-ebe-nine ve kenar akrabalıklar)ler tabi..
Onlar Anadolu çocukları edeple terbiye ile büyümüş çocuklar....
Ankara ' ya oğlumun,okul gezisi ile gitmiştim..sabah kahvaltı da açık büfe vardı.Çalışanlar çocukları hayretle izledi...hatta bu çocuklar yiyeceklere neden saldırmıyorlar diye sordu.ne kargaşa vardı ne de aç gözlülük..
Bir gün önce gelen bir okulun öğrencileri yiyecekleri yağmalamış....Hatta birbirleri ile kavgaya bile tutuşmuşlar...Bunu duyduğumda gerçekten de çok üzüldüm..Bu yağmalama konusunun bir çok açılımı olmasına rağmen...her şey edepte bitiyordu...
Paylaşım için teşekkürler...
Saygılar...
hocam siz şaşırmış olabilirsiniz ama inanın ben hiç şaşırmadım. nedeni şu
siz gibi değerli bir hocanın elinde olup ta yetişkin olmamasını ben düşünemem
çocukların hayatında öğretmenin önemi çok büyük.
şöyle bir örnekle bağlıyayım isterseniz.
okulu bırakalı onca yıllar oldu ama ben hala o ilk okul öğretmenimin etkisinde olur onu unutamam
tabi üzülerek te söyleyeyim ki son nesil yetişen öğretmenleri bunların dışında bırakıyorum.
belki haksızlık yapış olacağım ama gerçeği de bu yinede hepsini kastedmiyorum.
sevgiler saygılar efendim