- 1559 Okunma
- 8 Yorum
- 1 Beğeni
NİNEMİN TESTİSLERİ OLSAYDI PAPA OLURDU -1-
Küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukuru, işçi-emekçi sınıfının ağzında bir çiçektir!
CAN YÜCEL
--------------------------------------------------------------------------------------------
+18 Uyarısını peşin peşin yapalım...Çünkü yazıda bol miktarda küfür ve argo varDIR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dilimizde güzel bir söz vardır: ‘’ İnsan beşer, beşer şaşar.’’ Yani insanoğlu dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun şaşmaya, yanlış işler yapmaya meyillidir. Bu Amerika’da da Patagonyada da, Kuzey Kutbunda da, Balta girmemiş Amazon Ormanlarında da böyledir… Sadece ve sadece Türkiye hariç.
Türkiye’de ucundan kıyısından din ya da eğitim-öğretim faaliyetlerinin içindeyseniz hapı yuttuğunuzun resmidir. Başlar çarşaf çarşaf, manşet manşet yazılar ve yorumlar:
‘’ Öğretmen filanca, kız öğrencisine tacizde bulunmuş.Arkadaş bu nasıl iş yaaa..Çocuklarımızı gönül rahatlığı ile okula gönderemeyecek miyiz? Yavrularımızın, öğretmenleri tarafından tacize uğramayacağından nasıl emin olacağız?’’
‘’ Ulan sakalına sıçtığımın namussuzu… Kur’an kursunda minicik kıza cinsel tacizde bulunmuş..Bu pezevenklerin alayı böyle zaten ‘’
‘’ Ya arkadaş nedir bu büyü, cin çıkarma, şeytan kovma işleri? Nedir bu her köşe başında bir evliya…Şeyini sallasan evliyaya değecek.’’
‘’ Bunların ne bok oldukları zaten Müslim Gündüz- Fadime Şahin arasındaki zina olayından belli...Alayı böyle bu namussuzların’’
Hani alayı, taburu karıştırmadan sadece o suçu işleyenler lanetlense eyvallah. O suçu işleyen, çevrede ‘’ Hacı-Hoca’’ olarak bilinen bir namussuz ise yandı bütün hocalar…Polisse yandı bütün polisler. Öğretmense de yandı bütün öğretmenler.
Veeee..Sonuç: ‘’ Bu tür işler hep bizim gibi az gelişmiş ülkelerde oluyor. Evropa’da bir tane bile böyle olay göremezsiniz. Neden? .Çünkü adamlarda eğitim var, bilim var, fen var, ilim var, halı-kilim var. Var oğlu var. O yüzden hiç oluyor mu böyle şeyler BİZİM EVROPA’da?’’
Hakikaten de Avrupa’da, hani o her bi haltta bizden fersah fersah ileride olan ve bir türlü ulaşamadığımız uygarlık ve medeniyet seviyesinin sahibi bu ülkelerde durum nasıldır dersiniz?
Öncelikle bir baktım ki bizde -atıyorum- on tane evliya varsa adamlarda buna karşılık yüz tane aziz var…Yok ya yanlış anlamayın. Aziz Nesin, Aziz Üstel, Aziz Yıldırım, Aziz Basmacı ya da Sultan Abdül Aziz değil…Onlar Saint diyorlar…Bizim her ne kadar Sait denince aklımıza hemen Saint Etienne, Paris Saint Gemen gelse de asıl Saintler, Saint Petrus’tan başlıyor Saint Valentin’e kadar…Saint Valentinden Saint Benedictus’a kadar gidiyor. Bizim Baba Noel var ya o bile bir aziz…Biz, bizim evliyalarla dalga geçiyoruz ya ‘’ Lan ib..ler uçuyormuş bir de…Yiyip içip kıç büyütmekten obez olmuş namussuzlar. Ne uçması kıçlarını bile kaldıramıyorlar posttan ‘’ Diyerek… Elin çoook gelişmiş Avrupalısı ise Noel Babalarını Ren geyiklerinin çektiği kızağa bindirip diyar diyar uçuruyor ve kimse de ‘’ Hastir lan...Geyik uçar mı?’’ Demiyor. Bir ay önceden başlanıyor çamlar süslenmeye Noel Baba yanan ışıkları görsün de başka adrese konmasın ya da ağaca toslamasın karanlıkta diye.( Herif bir de prensip sahibi ki sormayın. Gündüz mesai yapmıyor .) Bizim ülkede zavallı evde kalmış kızlar dilek ağaçlarına çaput bağlaya dursun..Gariplerim ne kısmet ne İsmet bir şey bulamazken Avrupalıya hediye yağdırıyor bizim Aziz Nikola…Hayır o değil de herif bir de hemşerimiz olacak. Antalya-Kaş İlçesi yakınlarındaki Demre’den…Gel de sinir olma.
Hazır Aziz demişken bizim Azizlerden birinin çok çok anlamlı ve de haklı bir sözünü(!) zikredeyim. Azizlerin en bi azizi Aziz Nesin Hazretleri(!) diyor ki: ‘’ Ben bu ülkede şeyhi -Sıçmak günahtır- dese sıçmayıp da çatlayarak ölecek nice öküzler var olduğunu biliyorum.’’ Doğru olabilir. Lakin bu bize özgü bir şey değil. Nasıl mı?
Bizim çocukluğumuzda bir Rum komşumuz vardı. Adından bazı yazılarımda bahsetmiştim: Madam Evniki… Toprağı bol olsun… Bu Madam Evniki bir gün bize gelmişti.O gün Benim biraderlerden biri de mideyi bozmuş sık sık tuvalete gidiyordu. Durum Madam Evniki’nin dikkatini çekti. ‘’ Kuzum ne oluyor böyle..İnsan bu kadar çok tuvalete gideeer?’’ Diye sordu. Cevap verdik: ‘’ İhtiyacı varsa gider tabii ki. Bunda şaşılacak ne var?’’ Evniki Teyze: ‘’ Olmaz..Tuvalete günde sadece bir kere gidilir.’’ Deyince bu sefer de biz şaşırdık. ‘’ Yahu Madam Teyze sıkışırsan tuvalete gidersin bu iş bu kadar ‘’ Madam Evniki şaşkınlıklar içindeydi. ‘’ Biz gitmeyiz…Ne olursa olsun sadece bir kez gideriz…Yehova Şahitleri hep böyle yapar ‘’ Dedi. O zamanlar tabii ki Yehova Şahidi nedir, ne yer ne içer bilmiyoruz. Velhasılı o bize, biz ona şaşırdık durduk o gün.
Bu gün o çoook çoook gelişmiş Avrupalının önemli bir kısmı Yehova Şahididir. Şimdi merak ediyorum bunlar bizim hangi şeyhten icazet aldılar günde sadece bir kez sıçmak için? Ya da şöyle sorayım: Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile birileri ‘’Sıçmayacaksın ‘’ Dediği zaman insanlar sıçmıyor. Hani sadece bizim ülkemizde görülürdü böyle şeyler? Öte taraftan bana bir tane bile Şeyhin, müridine ‘’ Sıçmayacaksın. ‘’ Diye emir verdiğini ve şeyhin bu emri yüzünden çatlayarak ölen Müslüman gösteremezsiniz. Yahova Şahitleri içinde var dersem yalan söylemiş olurum çünkü ben bizim azizimiz Aziz gibi -bazı şeyhlere intisab etmiş- insanlarımızın kakalarına takmıyorum kafayı. Kim kaka yaptı, kim yapmadı da çatlayarak öldü diye çetele tutup istatistik analizler yapmıyorum kaka üzerine...Yahova Şahitlerinin ise günde sadece bir kez tuvalete gittiklerini bizzat bir Yahova Şahidinden duydum. Yani özel bir ilgi değildi kaka üzerine.
12.12.12 Ne çabuk unutuldu? Gelişmiş Amerika’nın dünyaca ünlü ve kadınların sevgilisi olan Brad Pitt’i bile Şirince’ye rezervasyon yaptırmadı mı kıyametten paçayı sıyırmak için? Ya da daha önceki kıyamet senaryoları sebebiyle kendilerini bir çiftliğe kapatıp topluca intihar edenler cahil ve geri bırakılmış Türk köylüleri miydi?
Gelelim bizim hacı-hocaların(!) üfürükçü, muskacıların cin çıkarma seanslarına.
‘’Bu kadar çağ dışı bir şey ancak bizim ülkemizde olur’’
Öyle mi dersiniz gerçekten de?
The Exorcism of Emily Rose ( Emily Rose’un Şeytan Çıkarması) filmini izlediniz mi?
O filmin senaryosu gerçek bir olaydan alınmış ve yer yer değişiklere uğratılarak filmi yapılmıştır. O filmde Emily Rose olarak anlatılan kızın asıl adı Anneliese dir. Anneliese Kısmi Felç ve Epilepsi ( sara ) hastasıdır.Ancak derdine hiç bir çare bulunamayınca kızcağızın içine şeytan girdiği düşünülür ve kiliseye müracaat edilir. Sonunda Alman kilisesi kızın içindeki şeytanın çıkarılması için iki rahip görevlendirir. Bu iki rahip tam kırk adet şeytan çıkarma seansı uygular kızcağıza…1975-1976 yılları arasında tam on ay bu kızın içindeki şeytanın çıkarılması için uğraşılır. 1 Temmuz 1976 da zavallı Anneliese ölür. Ölüm sebebi ise nedir dersiniz? Ne cin, ne şeytan : Açlık…Çoook çoook gelişmiş Avrupa’da epilepsi hastası felçli bir kız doğrudan doğruya kilisenin görevlendirdiği Şeytan Çıkarıcılar nezaretinde açlıktan ölür gider.
Soru: Geri kalmış, Şeyhinin ‘’Sıçma.’’ Demesi halinde sıçmayacak kadar bağnaz ve cahil Türkiye’de bir Diyanet İşleri Başkanlığı var olduğu halde bu kurum içinde aktif Şeytan Çıkarıcı, Üfürükcü, Cin Kovucu gibi görevliler yokken çoook çoook ileri Avrupa’da, onun kilisesinde nasıl oluyor da Resmi Şeytan Çıkarıcılar oluyor? ( Hatta Papalıkta bile var...Bir sonraki bölümde yazacağım )
Bahsettiğim bu Şeytan Çıkarma olayının tek bir örnek olduğunu sanıyorsanız çok yanılırsınız.
Of yaaaa…Asıl konuya gelemedim ki...Dağıldık gittik resmen…Şu bizdeki tacizci, tecavüzcü hacı- hocaların(!) benzerlerinin çooook çoook gelişmiş Avrupa’da da olup olmadığını yazacaktım…
Yormayın beni. ‘’ TESTİCULOS HABET ET BENE’’ ve ‘’HABE OVA NOSTER PAPA’’ Yani Türkçe olarak az ve öz bir deyişle ‘’ Ninemin testisleri olsaydı Papa olurdu. ’’ Olayı yarına inşallah. Tam bir şenlik.
Not:Üstteki fotoğraflar 1 Temmuz 1976 da açlıktan ölen epilepsi hastası ve kısmi felçli Anneliese’den şeytanın nasıl çıkarıldığını (!) gösteriyor. ( Sizleri kandırmak istemem...Filmden sahneler mi yoksa gerçek sahneler mi bilmiyorum ama filmden olsa sanırım resimler renkli olurdu.)
YORUMLAR
Önce II.partı okudum sonra farkettimki bu trajikomik tarihi gerçekler kesitinin bir de ilk bölümü varmış.Bende beni bugün bir kaç defa zor duruma düşüren yazarımıza sitemlerimi ilk yazıyı da okuyup öyle ileteyim istedim.
Bir nevi Benjamin Button etkisini hissettiğimi I.partı okurken farketsemde II.partını okumaya başladım, neyseki büroda kimsecikler yoktu gülmekten düşünemedim düşündüğümdede gülemedim desem yine yalan olur güldüm ama bizim çok bilmiş cahillere güldüm maalesef.Ama işte insanoğluyuz beşeriz şaşarız.Bu yazıyı okudum ne zorluklarla e II.partıda gördün es kaza biraz sabret onuda yarın okusana ortam sakinkene.Ama yok merak insanı öldürürmüş.Ne yazık ki onuda okudum.Demem o dur ki bu nüktedan bu bize yeni ufuklar açan yazılarınızı okumadan önce yazıları okuyanların sandalyeden düşmemesi için önce sandalyelerine sağlam bir şekilde oturması mümkünse iş ortamında okumaması eğer ki okunuyorsa dışardan nasıl görüneceklerini de bir düşünüp topu yazara atmadan başlarının çaresine bakmaları önemle arz/rica olunur denmesini bir okuyunuz olarak rica ediyorum.Sevgiler ve saygılarla ve bu güzel kalemin ilham kaynaklarının her daim artması eksilmemesi dileğimle.Teşekkürler.
Bizde hherhangi bir ruhsal sıkıntıda hocaya gitsen gerici, bağnaz, yobaz derler. Oysa ki yer gök dua ile.
O silmi izledim ve korkmuştum açıkçası. Yabancı filmlerde papaz, rahip halkın saygıdeğer insanı cematine yardım eden bilgili akıllı temiz bakımlı olarak gösterirler.Oysa bizim film ve dizilerde imam hoca sapık hırsız bağnaz pis kirli gösterirler.
The İmam diye bir film vardı izledin mi bilmiyorum. İmam motosiklet kullanıyor deri ceket giyiyor, saçları uzun ve bakımlı diye kasaba onu dışlıyordu. Ama sonunda onun yardım ve iyiliklerini anlıyor ve kabul ediyorlardı. Şimdiye kadar izlediğim en güzel filmlerden biriydi. İzlemediysen mutlaka izle
Yine anlamlı ve güzel bir yazıydı
tebrikler
sevgiler
Sevgili Hocam,
Din ve inanç ayırımı yapmadan ve saplantı denilen lanet sansürü beynimizde tutmadan yazılan hoş bir yazı olmuş.
Fanatik olmak insanlığın düşebileceği en büyük tuzaklardan birisi bence.
Oysa her dinde bir ruhban sınıfı var ki ,adeta diğer insanları ,
kendi düşüncelerine çekebilmek için yapmadıkları kalmıyor.
Onların koyduğu binlerce kuralı yıkabilmiş olmak ne güzel.
Bu yazının başlığına bayıldım doğrusu. Helal olsun Hocam, bu bazı tabuları yıkmaktır.
Kızım okuyup ahlakını bozar diye ondan kitap saklayan, öpüşme sahnelerini görmesin
diye o anda susayıp kızdan su getirmesini isteyen dar kafalara güzel bir yazı olmuş,
Kız sana su getirmek için mutfağa gittiğinde sevgilisi ile erotik konuşmalar
yapıyordu be gafil.
Saygılarımla
Değerli Biberoğulları,memleket sathında manevi hizmet ve çalışmaları ile dünyamızı pür nur eyleyen ve hatta uhrevi gayretleriyle hastalıklara dea olan muhterem evliya-ı pırpıra'nın ve evliya-ı basura'nın (ki; pırpıra uçanına basura uçamayıp yerden gidenin denilmektedir) hakkında yazmış olduğunuz bu yazıyı esefle okudum. O da beğendi doğrusu.Esef benim komşum olur ve maliyede çalışmaktadır.
Bir de merak-ı mücibemize şayanı şukadar oldu ki ,muhterem nenenizin maşakkıyye-i tulbulası mevcut mu yok na mevcut mu?
Eğer mevcudatı maşşak-ı kübeleş ise derhal Anadolun en güvenli bir vilayetinde milli meclisi toparlamak yok değil ise elvie-i selase'nin derhal evlendirilmesi münasiptir.
Zira bir satıh varsa o satıh nenenizin muhterem "maşşaka-i veledunnise" sidir.
Buna mukabil biz derdimizi bu yüce şeyh-ul ekberani gergetümşivar efendilerimizle hallü ceş eylerüz size ne munaat?
Hatta bir cevan-ı cücük ile berberan-ı leavuk olsa dahi münhal olsa bir titri alime-i can peşem ki men deerdi gancem ey huzz-i şipidim !
Vesselam bu yazıda bahs-ı kelam eyledüğünüz bil husus mesele-i manevviyyenin vücudi dahilimizde şıp şıp hali tesiri ile attuğu zemk eyledü.
Ver hatta biizetihi o mübarekellerünüzden öpüp başuma süreerüm..
Es-Selam..
hocam ilgiyle okudum kıyaslamada haklı olabilirsiniz ama ne varki haklı olmanız yeterli değil kanımca haklılığı tescillemek için çok çok güçlü olmak gerekir eğer güç yoksa yüzde yüz haklıda olsanız yüzde yüz doğruda olsanız yanlışsınız bilmem anlatabildimmi emeğinize sağlık saygılarımla selamlar