- 4248 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
"GURBET KELEPÇEDİR YURDU SEVENE"
"Gurbet kelepçedir yurdu sevene
Bilerek koluma taktım giderem"
Halk Şairlerimiz, âşıklarımız, ozanlarımız, baksı geleneğinin bu günkü kemsilcileri halkın kulağı, gözü ve söyleyen dili. Her milli meselede duyarlı ve anlamlı yanlışlara üzünelen, kızan düzeltilmesi için çırpınan kimseler.
Milletimizin orta Asya’dan getirdiği kültürümüzün üç unusu olarak gördüğümüz atlı cirit oyunumuz, pehlivanlarımız ve âşıklarımız.... Göz bebeklerimiz.
Yüzyıllardır süzülüp gelmiş bir gelenek. Veyselin ölümüyle bittiğini söyleyenler oldu.
Şükür bitmedi. Ustalar yetişti. Çünkü özünü milletten alan bir kültürdü bu, bu gelenek bu kültür günübirlik sevdalarla şekilmenmiyordu ki. bir atımlık olsa. Bitmeyecekti elbette.
Veyselin ölümünden 33 yıl geçmesine rağmen bitmemişti bu gelenek bunda sonrası için kimse biryeş söyleyemiyor. Söyleyemiyor ama gidişat pek iç açıcı değil. Sürse de çok kan kaybederek devam edecektir belkide.
Ve sevgili dostlar bu gelenekten en önemli halkalardan biri koptu. Bu halkanın yeri dolmaz.
Âşık Reyhani’nin vefatını üzüntüyle öğrendim. Reyhani Veysel ile günümüz gleneğini bağlamış, bu geleneği omuzlamış, Ozanlık kültürü yaşantısını, yaşantısı Ozanlık kültürünü etkilemiştir.
Ve şunu memnuniyetle söyleyelibilirim ki; Âşık Reyhani ’den çok büyük feyz aldım. En çok o etkiledi bu yolda beni. Daha çocukluğunda kendimi bulmuştum ben onda. İlerleyen yıllarda tanışma fırsatım oldu. Hatta aynı gazete üzerinde peynir ekmek yedik.2002 yılında Konya Aşıklar Bayramında ve sonraki bayramlarda görüşme fırsatlarım oldu. Hastalığı her halinde belli oluyordu Reyhani’nin, ama o hep şükür çok iyiyim diyordu.Yine feyz almıştım.
Kırk yıllık şu ömründe bu geleneğe mühür vurmuş biri ile tanışmaktan kendimi şanslı hissetmekteyim.
Allah Rahmet Eylelsin, Mekanı Cennet olsun.
Peki kimdir Aşık Reyhani;
1932 yılında Hasankale’nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz’dır. İran’dan göçen babası önce Kars’a daha sonra Erzurum’a yerleşti. Âşık Reyhani’nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı.
Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır.
Reyhani, rüyasında gördüğü bir kıza aşık oldu. Kısa bir süre sonra da kızı kaçırdı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüştü. Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirdiler. Aşık Reyhani, bu dönemden sonra Dertli mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başladı. Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi.
Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari ve Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi.
İran’dan Avrupa’ya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980’li yılların başında Erzurum’da bulunan Doğu Ozanları Derneğinin başkanlığına getirildi.
Aşık Reyhani birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD’nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik Ünvanı verildi.