- 4698 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Bursa Cumalıkızık Gezisi
Cumalıkızık gezisi
Osmanlı mimarisinin en güzel evlerini bakım yaparak yaşatan köyler turistik gezi yerleri olarak yıl boyunca bir çok misafiri ağırlamaktadır.
Bunlara en güzel örnekler benim bildiğim,Şirince,Safranbolu ve Cumalıkızık. Eski mimari dokuları ile dikkati çekmektedir ve dünyaca da tanınır hale gelmişlerdir.
Şirince ve Safranbolu ‘ ya gittiğim için oraları çok iyi biliyorum.Cumalıkızık gezisini duyunca hemen gitmeye karar verdim.
Cumalıkızık uludağ’ ın eteklerine kurulmuş 700 yıllık bir Osmanlı köyü ,
Dört saat süren otobüs yolculuğundan sonra Cumalıkızık ‘ a geldik.Otobüsten indiğim anda oranın atmosferi beni zamanının 700 yıl gerisine götürdü.Heyecanlandım.
Çok büyük ağaçların bulunduğu çarşı kısmında koyu gölgeler arasında yürüyerek ilerledik.Etrafta güler yüzlü köylüler yöreye ait el işlerini satıyordu.Yöreye ait kestaneli tarhana vardı ve duyunca çok şaşırdım.Yöresel reçeller bal,turşular tezgahları dolduruyordu.
Kahvaltıyı çok eski bir Osmanlı Konağında yaptık.Tarihi konak çok eski olmasına rağmen bir çok müşteri vardı.
Dizi filimlerin çekildiği ,konak kahverengi dekoru,yerde halıların pisliği ve kalabalıklığı rahatsız edici bir boyutta olmasına rağmen..beş çeşit peynir ve tereyağını görünce rahatsızlığım geçti..idare ettim yani..
Şehrin sokakları gerçekten de gezmeye değer.Taş döşemeli dar sokakların etrafı taş yapılı ,cumbalı ve büyük binalarla dolu.Çok büyük sokak kapıları eski özelliklerini korumaya devam ediyor,ahşap pencere pervazlarında oyma sanatının en güzel örneklerini görmek mümkün. .kapı tokmaklarını çaldığın anda karşına sanki 300 yıl önce yaşayan yaşlı bir insanın kapıyı açacağını hissi uyandırıyor insanda.
Kalabalıktan ayrılıp tek başıma 700 yıllık köyün içlerine doğru yürüdüm.İç tarafta sokaklar daha dar ve binalar daha sessiz gibi geldi bana, Gözümün gördüğü her yerin fotoğrafını çektim.Her köşeyi döndüğümde sanki elinde şamdanlarla bir gelin alayının,ya da yoğurt satan bir adamın,ya da atlı süvarilerin karşıma çıkacağını düşündüm..ama bu mümkün değildi.Keşke dedim keşke,zamanın içinde yolculuk yapıp geriye doğru gidebilseydim…
Cin aralığı denilen ve onunla ilgili bir çok efsaneler söylenen yer; benim cumalıkızık ‘da uğradığım en son yer oldu..
İki sokak arasındaki geçişi kolaylaştırmak için,iki bina arasında bırakılan çok dar bir yol,şişman bir insan oradan asla geçemez..Hani diyorum.. eski insanlar belki çok zayıftı..
İki saatlik zaman çok kısa sürede bitti. sırada Mudanya ve Tirilya var oralarda beni hangi heyacanların beklediğini bilmiyorum.Bildiğim bir şey var.. ben, Cumalıkızık’ a doyamadım..Bir daha oraya yolum düşer mi? Bilmiyorum.
Hoşça kal, Cumalıkızık..Hoşçakal….
YORUMLAR
çok güzel bir slüpla su gibi şırıl şırıl anlatmışsınız
yurdumuzun her yöresi ayrı bir güzel olmakla birlikte marmara fölgesi ve kara deniz bölgesi ilave olarak yemyeşil dogası ile bir ayrıcalıklı zaten
birde buna marmara nın sıcak insanlarıve tarihi karışınca doyum olmaz bir güzelik olmuş buda yazınızada yansımış zaten
bizde sizinle gezdik o 700 yuz yıllık köyü ve sokkalarını
sizinle kahvaltıya oturdum tere yagını görünce sakinleşerek
kutlarım gezmek isterdim
sareyaprak
selamlar...
efendim bizim orada biri bir yere gidipte döndüğünde yediğin içtiğin senin olsun ne gördünse anlat derlerdi eskiden sizde gördüğünüz yeri anlamışsınızda o güzel cumbalı evin resmini koymamışsınız yokmuydu şöyle bahçeli yeşillikler içinde bir yerler yazı güzeldi en azından bizde okuyarak gezmiş olduk sayenizde bedavadan bunada şükür kutlarım güzel kaleminizi daha nice güzel yerler görmeniz dileğimle saygılarımla selamlar
sareyaprak
Güldürdün beni...
Valla cumbalı bir ev resmi daha iyi olurmuş..Yada cin çıkmazı...
Ben onlardan bir kaç resim yükleyeyim en iyisi..iyi fikir...
Bu resim yanlışlıkla yüklendi...Bu resmin üzerini tıklamışım..yani yaşlılık zor bekir...
Selam ve sevgiler...