- 700 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KAÇIKLIK VAKTİ
YIL: 1950
YER:İSTANBUL
YİNE EKİM, RÜZGARLAR HAFİF ESİNTİDEN, HOYRATA GEÇMİŞ. UYANIK KUŞLAR ÇOKTAN GÖÇ ETMİŞ, GÖÇEMEYENLER ŞAPŞAL ŞAPŞAL ÖTÜŞÜYORLAR...
Evleneli birkaç ay olan Mualla ile Timıçin mutlu mesut yaşamakta... Akşam olmuş, Timuçin eve gelmiştir, karısına ilk günkü gibi aşıkdır. Koca bir demet çiçeği Mualla’nın kucağına sevgiyle bırakır. Mualla yarı mahcup bir tavırla eşinin yanağına ufacık bir buse konduruverir. O akşam sofra mükemmeldir, hiç memur maaşıyla hazırlanacak bir sofraya benzemiyordur ama olsun. Zaten Muallanın da memur eşine benzeyen bir tipi yoktur,uzun takma kirpikler,iki kilo civarı ağır makyaj, baloya gidecekmiş gibi bir elbise ve sivri topuklu papuçlarla evde salınmaktadır. Timuçinin hali içler acısıdır, bir beden küçük bir ceketle ortalıkta askılık gibi sırıtarak dolaşmaktadır. Mualla zaten allıktan kıpkırmızı olan yanaklarını daha da kızartarak konuşur:
- Şey, sana bir şey söylüyeceğim ama çok utanıyorum sevgilim...
- Hayatım ne oldu, lütfen söyle.
- Nasıl söyliyeceğimi bilmiyorum, utanıyorum İşte...
- Hadi ama minik kuşum söyle de merakta bırakma beni.
Mualla takma kirpiklerini alnına yaklaşık 25- 30 kez değdirdikten sonra, dudaklarını süze süze:
- Baba olacaksın sevgilim, hamileyim der...
Timuçin karısını çocuğu düşürmek istercesine bir kaç kere döndürdükten sonra, yere bırakır, ikisi de bu aptalca dönmeden başı dönmüş şekilde yere yığılırlar ve tavandaki örümcek ağlarını mutlulukla seyre dalarlar. ( E MUALLA BU KADAR SÜSLENMEKTEN VAKİT BULUP, ÖRÜMCEK AĞLARINI TEMİZLEYEMEMİŞTİR).
Aradan tamı tamına dokuz ay geçer, Timuçin doğumhane kapısında ( o zaman serbest ) iki paket sigara bitirmiş ve hiç utanmadan hepsini yere atıp ayakkabısıyla ezmiştir. Hemşire elinde lahana dolması gibi sarılmış bebekle geldiğinde mutluluğun doruğuna ulaşmıştır.
- Müjde beyefendi nurtopu gibi bir oğlunuz oldu...
Timuçin bebeği kapıp Muallanın yanına koşar. Gözleri nemlenmiş,bir o kadarda guruludur. İstediği sözleri Kayınvalidesi söyler; Evladım bıyıkları olsa tıpkı sen...
.............
Esra TÜRKER- KAÇIKLIK VAKTİ - İkibinonbir
YORUMLAR
güzel bir espri yumağı..ancak bir o kadar da hayatın içinden ders var satırlarda... Timuçin' e mi ağlarsın, Mualla ya mı yanarsın.. yok yok .. bırakalım kendi hallerine .. çünkü toplumda Mualla kadar Timuçin olmasa da.. Timuçin kadar Mualla vardır mutlaka ... bunların hepside memnundur hayatlarından..
kaleminiz daim olsun
selamlarımla