21
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1348
Okunma
İçki masasına oturduğunda yalnızdı. Ta ki yakın arkadaşı yanındaki sandalyeye oturana
kadar. Arkadaşı konuşuyor o dinliyor görünüyordu. Konuştukları incir çekirdeğini bile
doldurmayacak türden şeylerdi.
"Nasıl gol attık ama size."
"Ne golü oğlum."
" Oohoo! Sen iyice sarhoş olmuşsun oğlum. Ya, gündüz oynadığımız, hani kavaklıkta."
"Hhh, o mu?"
"O ya"
"O gol yenmezdi be oğlum. Nasıl yediniz be. Ömrümde böyle fasulyeden gol görmedim."
"İyi ya gördün."
"Beni dinlemiyorsun sanıyordum. İyi bari, dinliyormuşsun."
"Ölmedik daha."
"N’oldu bir şey mi oldu?" İyi değilsin sen."
"İyiyim merak etme. Acı patlıcanı kırağı çalmaz."
"Öyle görünmüyor. Valla kırağı çalmış gibi."
"Garsona seslenelim bi ufak daha getirsin."
"Yok oğlum. Annen içeri almaz sonra."
"Benim annem alır."
" E, öyleyse kalk hadi, erken kalkalım. Yoksa valla almaz ha!"
"Alıır! Bal gibi de alır."
"Tamam, tamam anladım, alır."
"Alıır! Alır ama ben eve gitmeyeceğim. Gidip onun kapısının önünde yatacam
"Şaşırdın galiba. Kızın ailesi, komşular görse, ne diyeceksin ha?"
" Seviyorum ulenn derim, yetmez mi?"
"Sen bayağı bi sarhoşsun."
"Onun yüzünden. Lân bu kadar da naz olmaz be. Olmazz."
"Haklısın, olmaz. Kalk hadi evine götüreyim seni."
"Ben sarhoş değilim."
"Sarhoşsun, sarhoş."
Arkadaşı söylenerek iyiki gelmişim, içe içe nerdeyse zıbaracakmışsın. Kalk ayağa bakayım.
Hah şöyle. diyerek koluna girdi sarhoşun. Dışarda ılık bir bahar havası kasaba sokaklarını
insanlarla doldurmuştu. Kimi bir yerlere gidiyor, kimileri de dönüyordu. Arkadaşının denge
ayarını yapıyor, ayakta tutmaya çalışıyordu. Öyle sarhoştu ki bir kaç kez yere düşmesini
engelleyemedi.Arkadaşı ise düşüp kalmasına aldırmadan şarkı söylemeye çalışıyordu.Sarhoş
ettin beni aah Hülya, Hülya diyordu. Arkadaşı nerden çıktı bu Hülya demekten kendini alamıyordu. İçinden küfrediyordu. Sana da, Hülyana da diye. Öyle zorlanıyor du ki başka
ortak arkadaşı Kemal’i gördü. Kemal yardımcı oldu arkadaşlarını taşımaya. Adeta bir çuval
gibiydi. Patates çuvalı."İyi getirmişsin buraya kadar." derken gülümsedi. Zorlukla köprüye
geldiler. Yolları hayli uzundu. Köprüden gelip geçenler onlara kimi gülerek kimi de acıyarak
bakıyordu. biraz daha yürüdüler ki bir gurup kadınla karşlaştılar. Sarhoş arkadaşları sanki
ayılıdı birden sesi daha gür çıktı ve ellerinden kurtulmaya çalışarak kadınlara doğru dönüp
yürümeye başladı. Bir yandan heyecanla" İşte o, Hülya, hülya!" Arkadaşları zorlayarak
kollarından çektiler. Önlerindeki kızlar korkarak kaçıştılar. Sarhoşum ama yanılmıyorum, o
o. O Hülya.
Arkadaşı baktı arkalarından, gerçekten Hülya idi. Nasıl tanımıştı, bu zil zurna sarhoş kafayla. Az sonra evlerinin önüne getirip içeriye seslendiler.
Hülya yolda ona doğru adını söyleyerek yürüyen sarhoşun sevdiği olduğundan emin olmak
için yatağından doğruldu, onun evlerinden tarafa baktı. Yanılmıyordu, o’ydu. Dışarıdaki elektirik lâmbası hâlâ yanıyordu. Beni seviyor diye geçti içinden yorganını üstüne çekerken..
15. 4. 2013 / Nazik Gülünay
Seçici kurula teşekkürü unutmuşum:(
Öykümü güne değer bulan seçici kurula, okuyan bütün arkadaşlara teşekkürler..