- 934 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UYKU SARHOŞLUĞU
Akşamüstü bir ağırlık basmıştı.İkili kanepeye uzanıp üzerime de ince bir battaniye aldım.Kedim uyku pozisyonu aldığımı görünce hemen gelip dizlerimin üzerine serildi.Elimi poposunun yanına koydum.Kuyruğunu hafif hafif elime vururken uyumuşum.Hani derler ya;uyanmaya yakın rüya görürsünüz ya da uykunun en derin anında görürsünüz.Ben on dakika uyusam bile rüya görüyorum.Hem de öyle rüyalar ki;değme aksiyon filmine taş çıkartacak cinsten.Silah elde çatılarda saklandığım, PKK lilerin kovaladığı,büyücülerle sihir düellosu yaptığım rüyalar görürüm en basitinden. Amerikan Labaratuarlarında aylarca saklanırım.Defalarca roketle uzaya çıkmışlığım,zaman yolculuğu seyahatlerinde eğlenmişliğim vardır.Bu akşam da dolambaçlı bir rüya içerisindeydim.Eskiden yaşadığım bir eve dönüyorduk ve evin çatı katında gizemli işler dönüyordu..Biz orayı keşfe çıkmayı planlarken,kapıya gelen birinci sınıf kiralık katillere posta koyuyordum.Neyime güveniyorsam.Hem korkuyorum hem meydan okuyorum.Bari rüyalarda biraz temkinli olsam.Yok hayır,illa başımı belaya sokacağım.Neyse ki işin ucunda uyanmak var.Geçen gün minik bir kız çocuğu belimin sol tarafına mızrağı sokup sokup çıkartıyordu.Ben bağırmak istiyorum bağıramıyorum.Nasıl canım yanıyor anlatamam.Ben böyle bir acı görmedim.Annemin gür sesiyle uyandım da kurtuldum.Başka zaman olsa fena çatardım ne bağırıyorsun diye ama o gün neredeyse ellerini öpecektim.
Neyse,benim telefonun mesaj uyarısı eski zaman gongları gibi.Kaç kez mesaj geldiğinde yerimden fırladım ama o sesten vazgeçemedim.Bir yandan da hoşuma gidiyor.Üstüste gelen mesaj sesleriyle uyandım çatı katına gidemeden.Böyle beş-altı mesaj üstüste geliyorsa,gönderen mutlaka büyük yeğenim Yağmur’dur.Bacaklarımın üzerindeki kedimi rahatsız etmemeye çalışarak sehpanın üzerindeki telefona uzandım.Evet,tahminlerim doğruydu.Mesajlar Yağmur’dandı.Face’ini açıp bütün fotoğraflarını silmemi,isminin başına da TC eklememi istiyordu.En son mesajında da;’Ama hemen...’ yazıyordu.Şimdi kim kalkıp laptopı açacak,face e girecek ve üşüyecek?Ama emir büyük yerden,hele bir yapma.Kareli battaniyeye sarılıp bir dakika daha gözlerimi kapatayım dedim.Kedim benden beter dalmış,sanki afyon yutmuş.Bir yummuş gözlerini,bir yayılmış bacaklarıma soba gibi kıymaya yürek dayanmaz.Tam doğrulurken küçük yeğenim geldi sırıtarak.
’Sana bir şey diyeceğim.’dedi hem muzur muzur gülerek hem ağzını kapatarak.Belli ki zararlı bir şeyler yapmış.’Ne oldu?’dedim.’Şeyy,sen uyurken göğsün açıldı.’dedi.’Eeeee,sen ne yaptın?’dedim.’Ben de baktım.’demez mi?’Seni utanmaz.’dedim.Sırıtarak kaçtı.Çocuğa bakar mısınız?Diğeri olsa gelir üstümü örter.Bu seyretmiş.Kalktım laptopı aldım,yeğenimin face adresine girdim.Fotoğraflarını sildim.Kimbilir ne hikayeler duydu da bunları bana sildiriyor.Ben yapayım da istediğini.O arada bir arkadaşı yazmaya başladı.’Canım ben teyzesiyim.’ dedim.Çocuk benimle sohbete başladı.Hadi ayıp olmasın diye cevap verdim.Bir kaç dakika konuşup çıktım.Tam bilgisayarı kapatıyordum ki odaya annem girdi.’A sen uyanmış mıydın?Biz yemek yedik,uyuyorsun diye haber vermedik sana.’dedi.Ben daha uyku sarhoşluğumu üstümden atamamışım,ağzımı açmak gelmiyor içimden.Bu sefer telefonum çaldı.Yüz yıl öncesinden bir arkadaşım aradı.’Numaramı nerden buldun?’dedim.Güya kimse bulamasın diye değiştirmiştim.Adamlar ajan gibiler;yedi ayrı kişiyi arayarak sonunda numaramı elde etmiş.Aslında bir gıcığım yoktu bu kişiye ama uykudan kalktım ya.’Ben dönmeden bir kahve içelim.’dedi.Ben de taaa nerelerden gelmiş bir yemek ikram edeyim dedim.Dedim ki;bir taksiye bin şuraya gel bir saat sonra.O sırada gözüm aynada kendime takıldı.Banyo yapıp saçımı kurutmadan uyuduğum için saçım papaz gibi kabarmış.Bonustan biraz hallice.Saç düzleştiricimi bir yerde unutmuştum.Kardeşimi aradım;buraya gel,maşanı da getir,saçımı düzelt diye.’İşyerinde bıraktım.’demez mi?Kuaföre gitsem yetişemeyeceğim.Tam söylenirken kardeşim;düzleştiriciyi getirdi.Bir sağa,bir sola derken bir baktım benim saçlar havaya girdi.Hemen makyajımı yapıp kendimi dışarıya attım.Dolmuşa atladım.Dolmuşta yanıma bir adam oturdu,ha bire dönüp yüzüme bakıyor.Bir dayandım,iki dayandım.’Bir şey mi söylemek istiyorsunuz?’dedim.’Evet.’dedi. Almanya’dan gelmiş.Memleketine gelir gelmez beni görmüş kanı kaynamış.Azarlayacağım adamı ama öyle şebek bir suratı var ki;gülmeye başladım.Bir de şapka takmış,iyice komik görünüyordu.Tabi Almanya’dan geldiği yalan.Dolmuştan inerken bir de numaramı istedi.Bekar kardeşi varmış.O sırada arkadaşım aradı;ben geldim sen neredesin diye.Ben bir yandan geliyorum diyordum,bir yandan da adama telefon kullanmıyorum,radyasyon beni rahatsız ediyor,ayrıca çok gereksiz buluyorum diyordum.Dolmuştakiler ve adam bana garip garip baktılar.Kabalık etmeyeyim derken ne hale düştüm.Galiba ben deliyim.Uykunun büyülü dünyasından çıkınca bu dünyaya intibakım çok zor oluyor doğrusu.Başka açıklaması yok.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.