BÜYÜCÜLÜK VE FALCILIK

• 6 Nisan 2013 Cumartesi 07:02:16

“ Falcılığın ve büyücülüğün faydası olsaydı, sana değil, kendilerine çare bulurlardı “.

Türlü türlü inanışların giderek çoğaldığı, fakat hiç birinin gözle görülür tutulacak bir tarafı olmadığı gibi, bunların içerisine bir de falcılık ve büyücülük dahil olmuştur. Günümüzde fala inanma falsız da kalma diye bir tabir türetilmiş ve insanlar atasözü gibi kullanılmaya yönlendirilmiştir. Bunun neticesin de birçok insan yanılgıya düşmüş ve bu oyunun parçası olmuşlardır. Dinimiz bu tür çirkin işleri uygun görmemekle beraber insanlara zarar vereceğini bizlere haber vererek yasaklamaktadır.
Bu tür işleri yapanlar da insanları kandırdıkları için lanetlemiştir. Hiç kimse kimseden üstün yaratılmamış ve hiç kimse kimseden üstün niteliklere ve güçlere nail edilmemiştir. Bu tür oyunlara düşenler hem yüce Allah’a şirk koşmuşlar, hatta dünyayı kendilerinin yönettikleri küstahlığına kadar erişmişlerdir. İnsanların varlıklarıyla dalga geçmişler, para, mal, mülk gibi gelip geçici emanetlerin kölesi olmuşlardır.
Falcılardan ve büyücülerden medet umanların maneviyatlarını kaybettikleri apaçık ortadadır. İnançları doğrultusunda ibadet yolunu seçmeyerek kendileri gibi et ve kemikten meydana gelen kimseleri kendilerine kurtuluş yolu olarak görmüşlerdir. Aslında amaçlarına ulaştıklarını düşünmüşler fakat zamanla ellerinde ve avuçlarında ne varsa bu illetin uğruna kaybettiklerini anlayınca çok geç kaldıklarının farkına varmışlardır. O kadar çok örneklerle karşılaşmaktayız ki bunu yapanların ve inananların büyük günahlar işlediklerini bildiğimiz halde nefsimize hâkim olamayarak hala bu yola başvurmaktayız.